English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Palet

Palet traduction Turc

134 traduction parallèle
There's a palette, palette knife, oil, turpentine.
Palet var, palet bıçağı, yağ, terebentin.
The adjustment consists of a palette and brush... and the viewer simply fills in the numbered squares.
Düzenleme bir palet ve bir fırçadan oluşuyor seyirci sadece numaralı kareleri boyuyor.
Yeah, honey, get those two web-footed lifeguards out of here.
Evet tatlım, Palet ayaklı o iki cankurtaranı benden uzak tut.
The lizards stopped. In action we could not make nothing, except abandoning the tank.
Palet tutukluk yapıp yerinden çıktığında eğer çarpışma halindeyseniz yapabileceğiniz tek şey tankı terketmekti.
He's got crazy flipper fingers I've never seen him fall
Parmakları çılgın bir palet gibi hiç yorulmuyor.
I remember you was in the water half the time, wearing'them flippers on your feet, lookin'dumb, actin'like a damn penguin.
Sürekli suyun içinde takılıp ayağına palet giyen ve aptal penguenler gibi dolaşan sendin.
masks, fins, snorkels only.
Sadece gözlük, palet ve şnorkel.
Can you operate a pallet jack? - Uh-uh.
Palet kaldırıcıyı kullanabilir misin?
We'll follow the Cat tracks.
Palet izlerinden.
You've gotta use a palette and practically grind the stuff in.
Onları doldurmak için palet ve boya kullanmalısınız.
And you have a full palette of emotions.
Ve insanlarda bir palet dolusu duygu vardır.
When an insane jealousy compels McCambridge to destroy Joan Crawford " s palace, the palette alone suggests a fury from hell.
Aşırı kıskançlık McCambridge'i, Crawford'un yerini yıkmaya sürüklediğinde palet cehennemden gelen hiddetli bir kadını resmediyor.
In my day, we did it all with a snorkel and a pair of flippers.
Benim zamanımda, sadece bir şnorkel bir çift de palet kullanılırdı.
Palette.
Palet.
I've got half a dozen stockpiled in Cargo Bay 2.
Kargo Ambarı 2'de yarım düzine palet var.
It's fin fungus.
Palet mantarı olmuş.
This pallet must never be empty.
Bu palet asla boş olmamalı.
Then you dip the palette knife... to see that the coverture hardens on it evenly.
Sonra üzerinde katılaştığını görmek için palet bıçağını batıracaksın.
Hey, look, we take a pallet and then it ´ s totally safe.
Bak, bir palet koyabiliriz. Şimdi güvenli oldu işte.
The pallet is tilting, loss of balance, falling down.
Palet eğilir ; denge kaybı ve düşüş.
You don't wear flippers at a five-star restaurant.
Beş yıldızlı bir restorana giderken palet takmazsın.
Well, they fed Patel some kind of powdered sedative compound.
Palet'e pudralı bir sakinleştirici vermişler.
The book says that there are 50 pallets of class "D" warheads in storage there.
Raporlara göre depoda 50 palet "D" sınıfı savaş başlığı varmış.
"Can I...'X'amount of change in this creature... using only manipulation as my palette knife?"
"sadece palet bıçağımı kullanarak bu yaratık üzerinde... " X "kadar değişiklik yapabilir miyim" sorunu
I can solve them by putting flippers on my feet, by wearing an insulated suit to keep me warm and putting a snorkel in my mouth so that I can breathe underwater.
Ben bu sorunları çözmek için palet takarım, üşümemek için su geçirmez kıyafet giyerim ve su altında nefes almak için şnorkel takarım.
Was there a pallet or display like right around here, say at one o'clock this afternoon?
Tam burada ekran ya da palet gibi bir şey var mıydı? Saat 13 : 00 sularında?
Get me some flippers.
Bana bir palet al.
They're called flippers? .
Palet mi diyorlar?
Flippers make your legs like a frog's so you can swim fast.
Palet bir kurbağanın bacaklarından daha hızlı yüzmeni sağlar.
Help me to get him flippers.
Benden bir palet almak için yardımcı olmamı istedi.
where are the flippers you promised? .
Söz verdiğin palet nerede?
The flippers have washed in.
Yıkanmış palet var.
I brought you the flippers.
Sana palet getirdim.
With all due respect, sir this is not the first time a crate of carbonated beverages fell from a low-flying Cessna and devastated a house.
Affedersiniz ama uçaktan bir palet meşrubat düşmesi ilk değil.
THERE'S 2 PALLETS ON A FORKLIFT THAT SHOULD'VE BEEN LOADED AN HOUR AGO, HUH?
Forkliftin üstünde bir saat önce yüklenmiş olması gereken iki palet var!
Especially'cause I got a pallet of cinder blocks in there already.
Şüpheliyim. Özellikle de ben bir palet kiremit koymuşken.
Ten-By, pallet, c-130 for transport by -
C-130'la 10 palet gidecek...
What's combat loading? Combat loading is the loading of a pack, pallet, aircraft, ship, Or any other conveyance to maximized combat readiness at the point of debarkation.
Palet, uçak veya gemiyi indirme noktasında muharebeye hazır bir şekilde yüklemek.
Ocean, Paul, X-ray, 9 - 3-3, Nora.
Okyanus, Palet, X-ray, 9-3-3, Nora.
And for 2 weeks after that, you had flippers in your locker and wet wings on your desk.
Bundan 2 hafta sonra da dolabınızda palet bulundurup masanızda da ıslak şekilde oturdunuz.
- Restricted palette?
Kısıtlı palet mi...
Carguen pallets to 200.
200 palet yükle. 200 yükleme başladı 1 ml.
In addition, he has some palet shaped burns on the sides of his head,
Ayrıca kafasının kenarında pedal şeklinde yanıklar var,...
I thought those were water skis.
Ben onları palet sanıyordum?
As you can see it has a very flattened paddle at the end of its tail.
Görebileceğiniz gibi kuyruğunun ucunda yassı bir palet var.
I see a radar system on a shipping pallet.
Palet üstündeki radarı.
Now, they would need a pallet jack to get the radar out.
Radarı çıkarmak için palet kaldıracı lazımdı.
* for days of auld lang syne * * for auld lang syne, my dears * * for auld lang syne * * we'll take a cup of kindness yet * * for days of auld lang syne * *
PRENS ALBERT ODASI Bankerler Birliği SHAKESPEARE ODASI Palet ve Stillaj Dostları HİNT İMPARATORİÇESİ ODASI Global Metafizikçiler Derneği
We keep- -
- Palet görevi görüyor.
Used for transfering
her biri yaklaşık 100 kilo gelen iki ya da üç palet bulmayı bekliyoruz.
Flippers.
Palet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]