Paloma traduction Turc
311 traduction parallèle
Yeah, he's Captain Jacoby, master of the La Paloma.
La Paloma'nin kaptani Jacoby.
Paloma!
Paloma!
You'll be in charge of the butcher shop and work with my wife Paloma.
Kasap dükkânından sorumlu olacak ve karım Paloma ile çalışacaksın.
- Little Paloma.
- Palomacığım.
What's wrong with my Paloma?
- Palomacığımın derdi ne?
You are so beautiful, Paloma.
Çok güzelsin Paloma.
Save some bones for my dog, Paloma.
Köpeğim için biraz kemik ayır Paloma.
Can't you see that he doesn't even know how strong he is?
Görüyor musun Paloma, ne kadar kuvvetli olduğunu kendisi bile bilmiyor.
You can't say no to Paloma.
Paloma'ya hayır diyemezsin.
Have you been drinking?
Sen içtin mi Paloma?
Paloma... Paloma...
Paloma, Paloma...
Because I spoke with Paloma, you coward.
Neden mi? Çünkü Paloma'yla konuştum korkak herif.
"Paloma" picked a place closest to itself
Paloma çok yakınında bir yer tutmuş.
The Paloma.
"The Paloma" nın enkazı.
"Smokes'Senior Service'... " and screws singing'La Paloma. "'
Senior Service içiyor ve düzüşürken şarkı söylemeyi seviyor.
Paloma.
Paloma.
Well, Paloma, do you think we can do business with this?
Peki Paloma. Bu konuda bir şeyler yapabileceğimizi sanıyor musun?
Thank you, Paloma.
Teşekkürler Paloma.
Paloma said you may be in the mountains for a whole week.
Paloma bütün hafta dağlarda olabileceğini söyledi.
No, Paloma.
Hayır. Paloma.
¿ Qué pasa, Paloma?
? Qu é pasa. Paloma?
Come on, Paloma!
Haydi. Paloma!
I hope so, Paloma.
Umarım öyledir. Paloma.
No, Paloma.
Hayır Paloma.
So I ran into Paloma, and there was a church.
Sonra Paloma'ya rastladım, ve bir kilise vardı.
- Paloma, please.
- Paloma, yapma lütfen.
- Paloma, I told you to stay indoors.
- Paloma, sana içeride kalmanı söylemiştim.
Paloma you have to tell me. What's happening here?
Paloma, bana söylemelisin, burada ne oldu?
Please, Paloma!
Lütfen Paloma!
Paloma I need some help.
Paloma biraz yardıma ihtiyacım var.
Listen, Paloma what was that thing the santero gave you?
Dinle Paloma, Santería rahibinin sana verdiği şey neydi?
How's Paloma doing?
Paloma nasıl?
- Where's Paloma?
- Paloma nerede?
- No, I've gotta go find Paloma.
- Hayır, Paloma'yı bulmalıyım.
And Paloma.
Ve Paloma.
I led them to Paloma and hand-delivered her.
Onlar için Paloma'yı buldum ve kendi ellerimle teslim ettim.
I've gotta find Paloma before they get to her father.
Babasını ellerine geçirmeden önce Paloma'yı bulmalıyım.
I gotta find Paloma.
Paloma'yı bulmam gerek.
Put these pigs away. - Paloma!
Bu domuzları dinleme.
Are you all right?
- Paloma! İyi misin?
- Paloma!
- Paloma!
Well, Trachmann won't let Paloma or Aguilar live past morning.
Trachmann, ne Paloma'nın ne de Aguilar'ın sabaha kadar canlı çıkmasına müsaade etmez.
Well, he's exchanging Paloma for Aguilar at midnight.
Paloma'yla Aguilar'ı takasını gece yarısı gerçekleştiriyor.
Take care of Paloma.
Paloma'ya iyi bak.
Paloma?
Paloma?
Paloma, what did they do to you?
Paloma, sana ne yaptılar?
Which left Paloma like an open circuit.
Paloma'yı açık bir devre gibi bıraktı.
I will be at Hotel paloma de Oro in panama City on Wednesday.
"Çarşamba günü Panama City'deki Paloma de Oro Oteli'nde olacağım."
A little older than Paloma is now.
Paloma'nın şimdiki yaşından biraz daha büyüktüm.
The Paloma was his thought.
La Paloma'nin geldigini gazetede okumus.
I'm sorry, Paloma, but if this works my way,
Üzgünüm Paloma.