Parents traduction Turc
45,551 traduction parallèle
And to this day, my parents don't speak to me, Mylene.
Ve ailem hâlâ benimle konuşmuyor Mylene.
- Your parents would never allow it.
- Ailen izin vermez.
And no parents.
Ve ailen de yok.
Not my parents or my tio, no one.
Aileme, tio'ya, hiç kimseye söyleyemem.
So your parents?
Peki ailen?
I'm standing in Steve's parents house at 845 Holland Canal the one with the white picket fence.
Steve'in ebeveynlerinde duruyorum 845 Holland Canal'da ev... beyaz çitlerle donatılmış olanı.
But we're your parents. And we love you.
Ama biz senin aileniz ve seni seviyoruz.
These are his parents, I think.
Bunlar da annesiyle babası sanırım.
And the boy's parents?
Çocuğun ailesi peki?
And a child needs two parents.
Ve bir çocuğun iki ebeveyne ihtiyacı vardır.
Two parents who love it and each other very much.
Çocuğu ve birbirlerini çok seven iki ebeveyne.
Uh, son, some of the other parents are complaining.
Evlât, bazı veliler şikâyetçi.
I was up there with my parents.
Ebeveynlerimle kalıyordum.
- And their parents, please.
- Ve aileleri.
They can't be bothered with the parents now.
Bugün ailelerle ilgilenmeye zamanları olmaz.
Do your parents know that you are being forced to recite
Bu modası geçmiş palavrayı ezberden okumaya zorlandığınızdan
When my parents kicked me out... she was there to take me in.
Ailem beni kapı dışarı ettiğinde bana Madalyn kucak açtı.
Think about her parents.
Ailesini düşün.
Look, if we don't find your parents, I'll bring you right back to him.
Bak, aileni bulamazsak, seni ona geri götüreceğim.
Lucas, those aren't her parents.
Lucas, bunlar ailesi değiller.
He knew my parents.
Ailemi tanıyordu.
Your parents loved you and kept you safe till the day they died.
Ailen seni sevdi ve ölene kadar da seni güvende tuttu.
You want revenge for your parents.
- Ailen için intikam istiyorsun.
You want revenge for your parents.
Ailenin intikamını almak istiyorsun.
So your parents will go unavenged just so you can take a piss standing up?
Sırf sen ayakta işeyebilesin diye ailenin kanı yerde mi kalsın?
At 11 : 00 p.m. her parents reported she hadn't come home.
Bırakın geçsin. Saat 23 : 00'te, ailesi eve gelmediğini bildirmiş.
She told her parents she was visiting a friend after school.
Kız hâlâ bulunamadı, dün ailesini arayıp... - Burada ne işin var?
Send patrols to look for her and tell her parents.
Aramaya devriye çıkar ve ailesine bildir.
Perhaps he still lives with his parents, or maybe he was feral when he was young and created his own moral code which he now applies to the world.
Belki hâlâ ailesiyle yaşıyor veya gençliğinde çok vahşiymiş ve kendi ahlak yasasını yaratmış, dünyaya uyguluyor.
No, it's my parents.
Hayır, aileme.
My parents died when I was young. I was attached to no one.
Ailem ben gençken öldü, kimseye bağlı değilim.
Having your parents killed like that.
Ailen bu yüzden öldürüldü.
Did you see those parents'faces?
Diğer ebeveynlerin suratlarını gördün mü?
You have to write down both of your parents'names.
Ödeve göre annemin ve babamın adını yazmak zorundayım.
It's just been brought to my attention, mostly by concerned parents, so I'm bringing a fresh eye to this thing, you know?
Konuya dikkatimi çeken de endişeli ebeveynlerdi. Yani ben olaya farklı bir gözden bakıyorum, anlıyor musun?
Look, if I think that a child is being physically or emotionally abused, it is my duty to go forward with that, first and foremost, to the parents.
Bakın, eğer bir çocuk fiziksel veya duygusal olarak suistimal ediliyorsa bu konuda her şeyden önce ebeveynlere haber vermek benim görevim.
If you were on my side, you would not go to Amabella's parents.
Benim tarafımda olsaydın Amabella'nın ebeveynlerine haber vermezdin.
" No one knew where she came from or who her parents were.
Nereden geldiğini ve ailesinin kim olduğunu kimse bilmiyordu.
Are your parents still together?
Annenle baban hala evliler mi?
Goddamn hippie parents.
Lanet olası hippi aileler.
Listen, both your parents passing away last year, you taking over the diner,
Dinle, annen ve baban geçen yıl kaçıyorlar, Sen lokanta,
Like don't go to a white girl parents house.
- Beyaz bir kizin aile evine gitme.
My parents are from the Lake Pontaco area.
Annemle babam Pontaco Golu civarinda yasiyor da.
Now, we hired Georgina and Walter to help care for my parents.
Neyse iste. Georgina'yla Walter'i annemle babamin bakimina yardimci olmalari icin tuttuk.
So what do your parents do, Chris?
Annenle baban ne is yapar Chris?
I think my parents were in Greece or something.
Bizimkiler Yunanistan'da miydi, neydi?
This is every single dish Mrs. Potts made for my parents.
Bunlar Bayan Potts'un ailem için yaptığı özel yemekler gibi olmuş.
The last thing we need is our parents figuring out we're here.
İsteyeceğimiz son şey, ailemizin burada olduğumuzu öğrenmesi.
When I was resuscitated, I told my parents that I saw something.
Beni hayata döndürdüklerinde aileme bir şey gördüğümü söyledim.
They emailed all the parents again.
Yine velilere e-posta atmışlar.
With the loss of your parents, your long working hours, your lack of sleep, the lack of trust in your relationship, the lack of children in your marriage, all of this loss and frustration in your life you may be unleashing all this depression and frustration
Ailenin kaybı, uzun çalışma saatleriniz, Uykusuzluğunuz, ilişkinizdeki güven eksikliği, Evliliğinizdeki çocuk eksikliği,