English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Participate

Participate traduction Turc

1,465 traduction parallèle
As Peter Jennings indicated, the German army... because of very complicated laws... would not be allowed to participate.
Peter Jennings'in belirttiği gibi, Alman ordusunun çok karmaşık yasalar yüzünden karışmasına izin verilemez.
You know, sometimes it's those near-death experiences... that make us wanna participate in life that much more.
Bilirsin, bazen ölüme yaklaştığımız bu anlar hayatı daha iyi yaşamayı... istememize neden olur.
For the next eight months... these two will participate in an ancient and complicated affair.
Sonraki sekiz ay için bu çiftler çok eski ve karmaşık bir faaliyete girerler.
With all due respect, you have been invited to participate in this piece not to approve it.
Bütün saygılarımı sunarım ama bu habere katılımınız için çağırıldınız onaylamak için değil.
We will make both Ram and Lakhan participate in the race.
Yarışa hem Ram hem de Lakhan ile katılıcaz.
The lord and the master of a family whose camel left the race midway... and whose own brother showed his back to him... needs real courage to participate again in such a event.
Devesi yarışı yarıda bırakan bir ailenin reisi ve bu yüzden kendi öz kardeşi giden birinin böyle bir olaya tekrar katılması için gerçekten cesarete ihtiyacı vardır.
We agree to participate.
Katılacağız.
And all family members must participate.
Tüm aile bireyleri katılmak zorunda.
Will people who are late to class be allowed to participate?
Derse geç kalanların da buna katılmasına izin verilecek mi?
Participate.
Yer almak.
Korea as one team from the unification, will participate in the world table tennis match
Birleşik Kore'den bir takım, dünya masa tenisi turnuvasına katılacakmış
We participate in the political stuff.
Siyasete gireceğiz.
Will you participate in the competition?
Yarışmaya katılacak mısın?
I swore that I never participate in the competitions again.
Bir daha asla katılmayacağıma yemin ettim.
I've told you not to participate in the competition.
Yarışmaya katılmamanı söylemiştim sana.
Sarina, perhaps you can participate in communion next time.
Ben bir şey duydum sandım. Bizim çalışma yapılamıyor.
I think in the classical era of metal, women really did not participate, nor created, nor have any power in this.
Metalin klasik döneminde kadınların ne sözü ne katkısı olmadı.
I want to say that I didn't participate.
Ben bu işe katılmadığımı söylemek istiyorum.
I'm the one who said "I didn't participate".
Şunu söyleyen bendim "Ben katılmıyorum".
It's good for a person to participate in old-fashioned, clean, wholesome fun!
Böyle, eski tip, temiz ve eğlenceli bir yarışa katılmak harika!
It's not important to participate.
Katılmak önemli değildir.
First offal, he wasn't forced to participate.
Öncelikle, katılması için baskı yapılmadı.
I'll let you participate in this interview if you let me participate in yours.
Sorguya katılmana izin veririm eğer ki senin sorgularında ben de girersem.
All right, Jane, I know technically You're all are not supposed to participate in my life, But I'm hungry, and they're gone.
Jane, biliyorum, teknik olarak. hayatıma müdahil olmamanız gerek ama gitmişler ve benim karnım aç.
Yes, he agreed to participate the...
- Evet,.. ... VICAP'in ( * ) anketine katılmayı kabul etti.
Sunshine... I can run centcom from here and still participate in simultaneous tetris tournaments.
Tatlım, buradan Irak harekatını yönetip bir yandan da tetris turnuvası yapabilirim.
It is a thrill to watch him dig a ditch or lift a jug of water or participate in a hunt.
Onları çukur kazarken, bir testi su kaldırırken ve beraber avlanırlerken izlemek çok heyecanlı.
And your lovely bride and I would both very much like you to participate, if you would just...
Ve senin sevgili gelinin ve ben herikimiz de senin katılamandan mutlu olabiliriz.Eğer sen..
The network called and asked if we'd like to participate in the opening ceremonies at the New York World's Fair next year.
Network aradı ve eğer istersek gelecek yılki New York Dünya Fuar açılışına katılmamızı rica etti.
Mr. District Attorney, sir, I cannot accept responsibility for an outcome when I am not given the opportunity to participate in the events leading up to that outcome.
Sayın savcı, sonuç için sorumluluk kabul edemem. O sonuca doğru giden olaylara katılmak bana bir yarar sağlamıyor.
To be honest, I don't recall you accepting any responsibility when you did participate.
Dürüst olmak gerekirse.Ortak olurken hiç bir sorumluğu kabul etmediğin için seni geri çağırmıyorum.
And to make sure no one could claim her dead mother didn't actually participate,
Kimse ölü annesi yarışmaya katılmadı demesin diye,
I think this is a perfect opportunity for all of us to participate in some really intense, psychologically revealing conversations.
Bence için olduğumuz bu ortam aramızdaki duygusal bağları... güçlendirmek için gerçekten de çok ideal.
Let me apologize in advance for the heavy dose of irony we're about to participate in.
Bu tuhaf ikileme dahil olduğum için özür dilerim.
We were really excited to participate... in the Iditarod dogsled race... till one of the dogs fell in love with Manny Mo.
Köpeklerden birisi Manny Mo'ya aşık olana kadar Iditarod köpek kızağı yarışına katılmaktan zevk alıyorduk.
He asked us to participate.
Bizden ona katılmamızı istedi.
It should participate in a contest this week.
Onun bu hafta bir şova katılması gerekiyordu.
Don't flava-hate, participate!
Tadımızdan nefret etme, katıl bize!
There are so many cultural events in this city I've always wanted to participate in.
Bu şehirde her zaman katılmayı istediğim birçok kültürel faaliyet var.
I think it's only fair that they participate in the selection process of the new personnel in their respective departments.
Bence kendi departmanlarına gelecek olan yeni personelin seçimine katkıda bulunmaları son derece adil.
Did you participate in any way in the disappearance of Max Cassidy?
Max Cassidy'nin ortadan kaybolmasıyla sizin herhangi bir şekilde ilginiz var mı?
Please let me participate in one of your travel contraband.
Lütfen beni de mal kaçırma seyahatinde yanına al.
She most likely intends to participate in this ninja war...
Sürmekte olan savaşa etki etmeye çalışmasından endişeleniyorum.
How could you personally participate in the deportation knowing those people were certainly going to die?
"O kişilerin öleceğini bile bile, sınırdışı etme olaylarında..." "... nasıl bizzat rol alabildiniz? "
You guys ever want to participate in a good deed?
Hayatınızda hiç hayır için bir şeyler yaptınız mı siz?
It's a condition of your scholarship to participate in this class whenever told.
Her istediğimizde bu derse girmen bursunun bir koşulu.
Rita agreed to participate in this experiment... in exchange for dropping of certain criminal charges and a small fee.
Rita bu deneyde bulunmayı bazı suçlarının silinmesi ve... ufak bir ücret karşılığında kabul etti.
We can all participate.
Bundan hepimiz nasiplenebiliriz.
I here from come and then I look datje will participate.
Buradan kurtulup bana katılmanı sağlayacağım, kardeşim.
Anyway, we would have to participate in these study sessions my classmates and I, sometimes all night long.
Her neyse, sınıf arkadaşlarımla birlikte, kimi zaman bütün gece boyunca süren, ders çalışma seanslarına katılırdık.
Two : you agree to participate in pre-marriage counseling.
İki : Evlilik öncesi danışmanlığa katılmayı kabul edeceksiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]