Pbht traduction Turc
68 traduction parallèle
Pbht! Trust my experience.
Benim deneyimlerime inanın.
Pbht! See this?
Gördün mü?
I mean, I'm no slouch. Pbht!
Aslında, hantal falan da değilim. ( Püf!
Pbht!
Püf! )
Pbht!
Vay canına!
Pbht. Women.
Kadınlar işte.
Pbht. We should throw our own pole-dancing party for Brentwood housewives.
Brentwood ev kadınları için kendi direk dans partimizi vermeliyiz.
Wow. Uh, no. Pbht.
Hayır.
And even if it was, I would totally win, so pbht!
Öyle olsaydı kesinlikle kazanırdım. Yani...
Oh, you are - - pbht! Look, hey, wait, wait, wait.
Bekle, bekle.
Pbht! Grand theft auto is my middle name, right, Robbie?
Araç hırsızlığı benim göbek adım, öyle değil mi Robbie?
Pbht! Blind spot, 2 : 00!
Saat iki yönünde kör nokta!
I was temporarily downsized, and then, two months later, the whole company just... pbht! ...
İşler birden altüst oldu, iki ay kadar sonra da, bütün şirket puf, tepetaklak oluverdi.
Pbht.
vs, vs.
Pbht! You think?
- Öyle mi dersin?
Did ever have a female partner? - No. - Pbht.
- Hiç kadın ortağınız oldu mu?
I just didn't want Richard to come to the engagement party, so I told him you guys had just... pbht! ... broken up.
Sadece Richard'ın nişan partisine gelmesini istemediğim için ona ayrıldığınızı söyledim.
And the hotter the chick... pbht!
Hatun ne kadar iyiyse.
Pbht. Joss tends to doubt herself sometimes.
- Joss, kendinden şüphelenir bazen.
- Pbht! - The worst!
En kötüsü!
Uh- - pbht! - - Venus is the hottest, due to the greenhouse effect.
Sera etkisi sebebiyle Venüs daha sıcak.
Pbht. Yeah.
Oldu.
Pbht. Hey.
Selam.
You're gonna sit down with Andy and have a meeting, and he's gonna put you in a low-risk, conservative investment. Pbht! ♪ Rub my lamp, girl, set me free ♪
Andy'le oturup bir görüşme yapacaksın o da sana az riskli, ölçülü bir yatırım bulacak. ♪ Rub my lamp, girl, set me free ♪
- Pbht! - I'm so sorry, Dr. Isles.
Çok üzgünüm, Dr. Isles.
Pbht! No way!
Olamaz!
Pbht, pbht-pbht!
Pbht, pbht-pbht!
- Pbht. - Oh, my God.
Aman Allahım!
Pbht! There's just too many buttons nowadays.
Günümüzde çok fazla tuş var.
Pbht. Okay.
Tamam.
- This... - Pbht! ... this and this are all coming with me.
Bu... bu... ve bu benimle geliyor.
Hey, North wind! Pbht!
Hey, Kuzey rüzgarı!
- Pbht! See my trunk?
- Hortumumu gördün mü?
- Pbht! I know I'm not due for a couple weeks, but it was a big deal for me to have the name ready.
Birkaç haftam daha olduğunu biliyorum ama bebeğin isminin hazır olması benim için önemliydi.
Pbht! Might just have ourselves a fall baby if we're...
Bu seferki olursa güz bebeğimiz olabilir.
Pbht! The museum of antiquities in leiden.
Leiden'daki antik müze.
Oh, pbht. Dean is fine, mostly.
Dean'in durumu iyi, genel olarak.
Pbht! That's your gift?
Hediyen bu mu?
- Pbht. Screw those guys.
- Ya bırak onları.
Pbht! We're not late.
Geç falan kalmadık.
♪ W, X, Eh, and Pbht! ♪
W, X, Eh ve...
You can't like pbht more than once or twice, right?
Bir ya da ikiden fazla boşalamazsın değil mi?
It's an old-timey corn grinder. Pbht!
Eski usul mısır bileyici!
- Pbht!
Dur!
What's wrong with me? Pbht.
Neyim var benim?
I mean... Pbht! ... fold.
Yani, pas diyorum.
Here's my statement - - Pbht!
Tabii, beyanım şudur.
Like, pbht, super drunk.
Gerçekten epey sarhoş.
I'll give you one day to mope, and then you're coming with me - - pbht! - - out of the house.
Sana bir gün mühlet sonra benimle dışarı geliyorsun.
[wind howling ] [ pbht! ] [ grunts]
Burası sihirli görünüyor.
- Pbht!
- Muhtemelen şeyleri sayesinde...