English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Peepers

Peepers traduction Turc

112 traduction parallèle
Out of thís hotel comes the most beautíful skirt that you ever put your peepers on.
Otelden fıstık gibi bir kadın çıktı. Öyle böyle değil sanki bir afet-i devran.
Flat feet, peepers all gone.
Sakat ayak, bozuk gözler.
Now just inside, gentlemen, is something to really feast your peepers on.
Bu içerideki odada tam bir röntgenleme bayramı yapacağınız bir şey var.
peepers, the men's-room queens the exhibitionists, subway jostlers, the dirty-word specialists.
Röntgenciler, tuvalet önünde bekleyenler teşhirciler, metrodaki fordcular, ağzı bozuk tipler.
Checking on all known extortionists, rooftop prowlers rifle nuts, peepers...
Şantajcıları inceliyorlar, çatılarda gezinenleri deli nişancıları, röntgencileri.
Okay, peepers, look at the board.
Haydi bakalım röntgenciler, tahtaya bakalım.
Jeepers, creepers Where'd ya get those peepers?
Güzelim, şekerim Ne de güzel sözlerin
He can see you coming for miles with those super peepers of his.
O süper gözleriyle, geldiğini kilometrelerce öteden görür.
Sink your bo peepers on that.
Şuna bir bak.
I'll slip off to the hciend and close the peepers.
Çiftliğe gideyim de gözetleyicileri kapatayım.
One of them peepers that makes the neighbourhood such a pleasure.
Burada yaşamayı zevkli kılan şu röntgencilerden biridir.
I could be an extra pair of peepers, cover your seat.
Sana gözcülük yaparım, arkanı kollarım.
Big blue peepers?
Büyük mavi gözler?
- Mr. Peepers.
- Bay Peepers.
Mr. Peepers just scratched the shit out of me and I'm bleeding like a stuck pig.
Bay Peepers, beni fena tırmaladı ; elim çok kötü kanıyor.
[British Accent] You mean it ain't me noggin', it's me peepers?
Yani sorun bende değil de gözlerimde mi?
It blew through the keyholes where peepers were peeping.
Çağrı cihazlarının susmadan çaldığı evlerin anahtar deliklerinden geçti.
Peepers and tarriwags.
Gözler ve yuvaları...
I got acid poured on my peepers for my trouble.
Bu yüzden dolayı göz kapaklarıma asit döktüler.
Snowmen have peepers.
Bakışları olan kardan adamlar.
Peepers to watch.
İzlemek için bakışlar.
~ Remember ~ - Okay, close those peepers. Ten... ~ What the dormouse said ~
Tamam, Kapa şu delikleri. 10... 9... 911!
Good night, Peepers.
İyi geceler, Peepers.
To my fellow cab peepers and flappers in Crown Heights. Bed-Stuy!
Crown Heights'daki taksi şöförü meslektaşlarıma ve,... tüm Bed-Stuy'a!
- Ladies and gentlemen, pour a little cider on those peepers...'cause here comes the halftime parade.
Bayanlar ve baylar, biralarınızı tazeleyin çünkü devre arası geçit töreni başlamak üzere!
" Jeepers Creepers, where'd you get those peepers?
"Leş yiyenler, sürüngenler, Nerden aldın o dilleri?"
Jeepers kreepers, where'd you get those peepers?
"Leş yiyenler, sürüngenler, Nerden aldın o gözleri?"
"Jeepers Creepers, where'd you get those peepers?"
"Leş yiyenler, sürüngenler, Nerden aldın o dilleri?"
My peepers don't lie.
Benim gözlerim yanılmaz.
Point your peepers at Biclops!
Gözlerini Biclops'a dik!
You get my peepers going, I'll be fine.
... bir şeyim kalmaz.
- Chiana, how're the peepers?
- Chiana, gözlerin nasıl?
Open them peepers!
Onlara kanal aç.
I had this prepared. Confidential list. Peepers only.
Size gizli bir liste hazırladım.
Keep your peepers on the road.
Gözünü yoldan ayırma.
Then get your peepers checked.
Gözlerini kontrol ettirsen iyi olur.
And I would like to see with my own two peepers what I'm paying for before I fork over $ 10,000.
Ve 10.000 doları ödemeden önce bu parayı neye ödediğimi kendi gözlerimle görmek istiyorum.
Has a little demon info for your peepers.
Röntgencilerin için iblisler hakkında biraz bilgi verecekmiş.
Little Peepers, does the phone taste good?
Minik kurbağa. Telefonun tadı güzel mi?
Charlie panicked and fired the tiny Inuit bullets into Eric's crocodile peepers.
Charlie panikledi ve küçük Eskimoları birer mermi gibi ateşledi. Timsah Eric'in gözlerine saplandılar.
Sorry, I'm, I'm blinking weird because I've had these peepers on for hours now.
Özür dilerim, garip bir şekilde gözlerimi kırpıştırıyorum Çünkü saatlerdir bu kâğıtlara bakıyorum.
Got my peepers on the party.
Gözcülerim partideler.
Hey, you think you can do something about these peepers?
Şu gözler için de bir şey yapabilir misin?
Schwingschwong, peepers or peep.
Babafingo, hıyar veya çavuş.
Slow around here until the leaf peepers show up.
Sonbahar dışında işler yoğun olmuyor.
I was sleeping with my peepers open.
Ben perdelerim açık uyurum.
"I was sleeping with my peepers open."
"Ben perdelerim açık mı uyurum?"
You're certainly a sight for lame peepers.
İyi gördüm sizi.
I don't want your little sweet peepers to see what's about to happen.
Evet, bir dakika.
I got bad peepers...
Gözlerim sakat.
- His peepers.
Ön tarafında.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]