Perfecto traduction Turc
93 traduction parallèle
I love this perfecto perfecto.
Bu Perfecto Perfecto'yu seviyorum.
Perfecto.
Perfecto.
- Perfecto perfecto perfecto.
- Perfecto perfecto perfecto.
- Perfecto perfecto.
- Perfecto perfecto.
Perfecto.
Büyük başarı.
Perfecto, seigneur.
- Mükemmel, Bayım
I have spent a shitload of money on her and she is perfecto now.
Ona bir torba para harcadım ve şimdi mükemmel.
Really "perfecto."
Gerçekten mükemmel.
Perfecto.
Mükemmel.
- Give Mr Perfecto a squeeze for me.
Tatlım benim için Bay Harikayı öp.
Perfecto!
Mükemmel!
All right, now, here's the one perfecto thing I picked up - mineral water.
Tamam, getirdiğim en mükemmel şey madensuyu.
I usually go for the whole sentence myself but this is perfecto.
Kelimeyi genelde ben bulurum ama bu mükemmel.
It's perfecto.
Mükemmel.
- I mean, it is perfect. - Perfecto.
Yani, kusursuzdur.
As you mentioned earlier, there's no love lost at all between Tuttle and Chapel and Tuttle would just love to break up this perfecto right now.
Daha önce de bahsettiğin gibi Tuttle ve Chapel arasında hiç sevgi yok. Tuttle şu anda Chapel'ın harika serisini bozmaktan mutluluk duyacaktır.
He took a home run away from Davis Birch and the perfecto is still alive!
Davis Birch'in koşusunu boş yere çıkartıyor ve mükemmel seri hala devam ediyor.
Perfecto.
Kusursuz.
Perfecto. Can I help with anything?
Yardım edebilir miyim?
Perfecto.
Harika olur.
And if you could be here by 8, that would be perfecto.
Akşam 8'de burada olursan çok iyi olur.
[speaking Japanese] Perfecto!
"Dans pistindeki ışıklar çok güzel."
Perfecto.
Hah şöyle.
Perfecto.
Çok güzel!
I think a little higher on the right, and then it'll be perfecto.
Bence sağ tarafı birazcık yükselttik mi mükemmel olucak.
Perfecto.
Mükemmelito.
How perfect is our family? - Perfect. - Perfecto.
Ne harika bir ailemiz var.
You'd think they'd fight each other, but no. Together, they are perfecto.
Birbirleriyle kavga edeceklerini sanırsın, ama hayır, birlikte mükemmeller.
- Excellent, perfecto.
- Mükemmel, perfecto.
He's sat at a table on the terrace. He has long hair and he's wearing a hat and a Perfecto jacket.
Uzun saçlı, şapkalı,... ve güzel bir ceket giyiyor.
I've finally found my Mr. Perfecto.
Nihayet Bay mükemmeli buldum.
Perfecto!
Mükemmelsin.
Un poquito más acá. Es perfecto allí.
Biraz daha şöyle getirelim.
Perfecto! [smooches] Bon appétit!
Afiyet olsun!
Perfecto!
Mükemmelito.
Perfecto. Exactamente.
Harika!
Clear. Perfecto. Click me off two frames, raj.
Tamam devam edelim
Perfecto, I'll report it to the boss.
Harika, patrona bildireceğim.
Well, perfecto.
Mükemmel işte.
Perfecto.
Mükemmel!
Si, perfecto.
Si, pörfekt.
- A great pleasure. - Perfecto.
- Büyük zevkti.Harika
- Perfecto.
- Mükemmel.
Burrrrito. Perfecto.
Mükemmel.
Perfecto, as the French would say.
Fransızların da dediği gibi enfes.
Ooh, yeah, perfecto.
Ooh, harika.
I think it'd be like a Kevin Durant jump shot- - perfecto!
Bence bu daha çok bir Kevin Durant basketi gibi olacak- - perfecto!
Perfecto.
- Perfecto.
Perfecto.
Harika.
Perfecto!
Çünkü böyle harikuladesin!
- Perfecto!
- Perfecto!
perfect 4495
perfectly 231
perfection 66
perfect match 27
perfect fit 27
perfect timing 287
perfectly normal 30
perfectly fine 32
perfectly all right 21
perfectly safe 17
perfectly 231
perfection 66
perfect match 27
perfect fit 27
perfect timing 287
perfectly normal 30
perfectly fine 32
perfectly all right 21
perfectly safe 17