English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Photoshop

Photoshop traduction Turc

272 traduction parallèle
- He asked if it's a photoshop...
- Fotoşop olup olmadığını sordu...
Photoshop black.
Siyahlının yüzünü getir.
Yes. I used Photoshop at work today to composite our faces together to see what our kids would look like.
Bugün Photoshop'la çocuklarımızın nasıl... olabileceğini tahmin etmek için... fotoğraflarımızı birleştirdim.
Honey, could you take 10 pounds off me with that Photoshop thing?
Tatlım, beni fotoşopla 10 kilo zayıflatabilir misin?
Nice photoshop work.
İyi fotoşop çalışması yapmışsın.
Because I'm on my way to buy some Photoshop software...
Photoshop ile eşcinsel pornosu...
He does all our Photoshop work.
Photoshop işlerimizi hallediyor.
Now all we have to do is Photoshop cigarettes into your hands, and bingo!
Şimdi tek yapmamız gereken Photoshop kullanarak ellerinize sigara vermek! Ve bingo!
Some call me Photoshop.
Bazıları Photoshop der.
If we get naked pictures of him and pictures of farm animals I could just Photoshop them.
Onun çıplak resimlerini bulursak fotomontajla hayvanlarla birleştiririm.
They're separated, but he didn't want to Photoshop her out if you're not interested.
Ayrılar, ama eğer ilgilenmiyorsan onu Photoshop ile... silmek istemedi.
Boy, that ain't nothin but Photoshop.
Çocuklar, bunlar hiçten ibaret photoshoplu resimler.
I got Photoshop for Christmas.
Noel'de bana Photoshop geldi.
Well, what if he wants to Photoshop a picture of you with your arm around him and slap it on a billboard that overlooks the whole town?
Ya Photoshop'la senin kolunu onun omzuna atmış bir fotoğrafını yapıp tüm kasabaya bakan bir reklam panosuna asarsa?
A Photoshop thing?
Photoshop olayı mı?
Yeah. Photoshop.
Evet, photoshop.
Photoshop.
Photoshop.
You guys just faked that with Photoshop.
Bunu Photoshop'la yapmışsınız.
It's amazing what you can do with Photoshop these days, isn't it?
Photo Shop'la yapılabilenler heyecan verici, değil mi?
He photoshopped the letters in.
Harfleri Photoshop'la oluşturmuş.
I think they did that with trick photography.
... sanırım o iş photoshop ile yapılmıştı.
Photoshop?
Photoshop?
But I'm sort of an expert at Photoshop, so it turned out fine in the end.
Ama Allah'tan Photoshop'da biraz usta sayılırım,... sonunda herkesi mutlu edebildim.
I'm gonna run this through photoshop and get it posted right away.
Hemen resimleri işleyip derhal postalayacağım.
Maybe we could do something on Photoshop.
Belki Photoshop'da bir şeyler yapabiliriz.
So why would an adrenaline junkie like you, waste his time with photoshopping?
Peki neden sizin gibi bir adrenalin bağımlısı Photoshop'ta zaman öldürür ki?
We need to Photoshop the meeting between me and Mace.
Mace ile buluştuğuma dair fotoğraflar gerekecek.
What about this one of you kissing Taylor's mom in front of the car?
Peki arabanın önünde, Taylor'ın annesi ile öpüştüğün bu resme ne dersin? Photoshop.
It's a bold move to Photoshop yourself into a picture with your girlfriend and her kids on a ski trip with their real father.
Kendini Photoshop ile kız arkadaşının ve çocuklarının gerçek babalarıyla gittikleri tatil resmine yerleştirmek küstahca bir hareket.
- How are you at Photoshop?
- Photoshop'ta nasılsındır?
Photoshop.
Fotoşop.
Okay, this biometric technology makes photoshop look like pong.
Bak, bu biyometrik teknolojisinin yanında Photoshop bile Paint gibi kalır.
Sorry, I couldn't wipe the idiot grin off your face in Photoshop. Mm.
Photoshopla yüzündeki o aptal ifadeyi silemediğim için kusura bakma.
He'll Work A Little Photoshop Magic, And You'll Be Back To Not Sleeping With Only Two Women In No Time.
Biraz Photoshop sihiri yapar, ve sen de sadece, iki kadınla yatan bir adam olarak kalırsın.
It's just photoshop.
Photoshop sağ olsun.
We, uh, Photoshop her picture with Amish clothes, recirculate it, maybe get lucky.
Bu fotoğrafa, Photoshopla Amish kıyafetleri giydirelim. Belki şansımız yardım eder.
I know all the lyrics to your songs, and I was mucking about on Photoshop the other day and accidentally Photoshopped my own head over your dead singer's face.
Bütün şarkılarınızın sözlerini biliyorum ve geçen gün Photoshop'u bızıklarken kazara kendi yüzümü eski vokalistinize Photoshop'ladım.
I'm old-school. None of that Photoshop stuff so...
Eski öğrenciyim. bu Photoshop malzemelerinin hiçbirisi...
They could whip up some bad Photoshop poster in an afternoon.
Akşama kadar bir iki berbat Photoshop posteri hazırlarlar.
- Photoshop?
- Photoshop mu?
I have photoshop.
Photoshop var bende.
And Garcia... I better not ever find any photoshop pictures of me...
Ve Garcia bir yerlerde photoshoplanmış fotoğraflarımı bulmasam iyi olur.
I'm gonna go home and photoshop the picture so that it is your face with Butters wiener in his mouth here!
Eve gidip Photoshop kullanarak, benim kafamı seninkiyle değiştireceğim!
I Photoshopped a picture of my friend's girlfriend, and I was using it to masturbate.
Arkadaşımın kız arkadaşının fotoğrafını Photoshop'la yeniden düzenledim ve mastürbasyon yapmak için kullandım.
I'm gonna Photoshop a basketball into her hand and Photoshop you out!
Eline Photoshop'la bir basket topu verip, seni sileceğim!
I don't care about your stupid photoshopping, Turk!
Salak Photoshop işlerinle ilgilenmiyorum, Turk!
You don't get happy accidents in Photoshop.
Photoshop'ta hoş hatalarla karşılaşmazsınız.
She said she could always photoshop out his anguish.
Izdırabını Fotoshop kullanarak atabilirmiş.
I'll Photoshop her in.
Onu, fotoşopla eklerim.
They are not photoshopped.
Photoshop'lanmamışlar.
Great, and, obviously, we're looking for someone who knows Photoshop, and Dreamweaver, Corel Painter, Illustrator, After Effects, all the basics.
Ve.. Kesinlikle şunları bilen birisini arıyoruz : Photoshop..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]