Pinball traduction Turc
366 traduction parallèle
Not bad for one week's take on pinball games.
Bir haftada tilt oyunları için fena değil.
They must've taken out the pinball machines.
Langırt makinelerini kaldırmış olmalılar.
She used to play the pinball machine at the drugstore.
Bir eczanede iğne topu makinesi oynatıyordu.
Tell my friends I'll be playing pinball, will you?
Arkadaşlarıma, kâğıt oynuyor olacağımı söylersiniz, olur mu?
He spends his time at pinball and mahjong.
Bütün zamanını kâğıt ve mahjong oynayarak geçirir.
And it's that there comes a time in a man's life when he's got to quit rolling around like a pinball.
Bir gün geliyormuş ki, insanın daldan dala konmayı bırakması gerekiyormuş.
"All our pinball machines we take from Lucky," they say.
"Bütün pinball makinelerimizi Lucky'den alıyoruz," diyorlar.
Mr. Sugiyama likes that pinball game
Bay Sugiyama tilt oynamayı seviyor.
I bought a drink and played the pinball machine.
Kendime bir içki ısmarlayıp tilt oynadım.
At least, not when we were playing pinball.
En azından tilt oynarken.
I wear them for reading, playing pinball, things like that.
Okurken, tilt oynarken falan gözlük takarım.
You're going to stay away from men, juke joints, booze and pinball machines.
Erkeklerden, kulüplerden, içkiden, tilt makinelerinden uzak duracaksın.
I think she was when she played pinball.
Galiba tilt oynarken gözlük takmıştı.
When she played pinball she'd swish around to give the machine inkling.
Tilt oynarken... kalçalarıyla makineye vuruyordu.
She was playing pinball with Barney Quill that night, wasn't she?
O gece Barney Quill'le tilt oynuyordu, değil mi?
You testified that Mrs. Manion was squealing and jumping up and down and "swishing her hips" around the pinball machine.
Bayan Manion'un cıyaklayarak hoplayıp zıpladığını... ve kalçalarını tilt makinesine vurduğunu söylediniz.
Barney Quill was conscious of Mrs. Manion because he was playing pinball with her.
Bayan Manion, Barney Quill'in de ilgisini çekmiş, çünkü onunla tilt oynuyordu.
I'm going to play pinball.
Ben tilt oynayacağım.
Let's play pinball.
- Tilt oynayalım.
For reflexes, pinball was excellent training.
Tilt makinesi refleksler için en iyi egzersizi sağlıyordu.
No bar, no pinball machines, no bowling alleys, just pool. Nothing else.
Ne bar, ne tilt makinesi, ne bovling salonu, sadece bilardo var.
Sometimes they come to play pinball at the club where I work.
Bazen çalıştığım kulübe gelip langırt oynarlardı.
With "Pinball Champ."
"Pinball Champ" ile beraber.
I talk, play pinball.
Muhabbet eder, langırt oynarız.
There'll be cars, electricity and pinball machines!
Arabalar, elektrik ve langırt makineleri var!
Let's go and play pinball!
Hadi gidip langırt oynayalım!
- Pinball machines?
- Pinball makinelerinden mi?
You go play pinball machines.
Pinball makineleriyle oynamaya git.
- Going out to a cafe, play pinball...
- Kafeye gidip, pinball oynayacağım.
If it weren't for Luther, I'd still be hustling pinball at Gianelli's.
Eğer Luther olmasaydı, hala Gianelli'de tilt oynuyor olurdum.
You pall pinball or you don't.
Tilt oynuyor ya da oynamıyorsun.
But rats, as far as you know, do not play pinball.
Ama fareler - en azından bildiğin kadarıyla - tilt oynamaz.
- Rocky's Cavern to play pinball.
- Langırt oynamaya Rocky's Cavern'e.
The next woman who takes me on will light up like a pinball machine... and pay off in silver dollars!
Benimle yatacak ilk kadın tilt olup ışıklar saçacak ve gümüş dolarlar verecek!
Extra, extra Pinball bonanza
Flaş haber! Tilt servet dağıtıyor!
Pinball, big time A million in hand You can rule the world From a yacht in the bay
Tilt'in sağladığı muhteşem hayat, bir milyon elinizde koydaki yatınızdan dünyayı edin idare.
Pinball, let's play
Herkes tilte, haydi!
That deaf, dumb and blind kid Sure plays a mean pinball
Bu sağır, dilsiz ve kör çocuk gerçekten haşin oynuyor.
He's a pinball wizard There has to be a twist A pinball wizard Got such a supple wrist
O bir tilt sihirbazı, çoktan burkulması gerek ama sihirbazın bilekleri çok esnek!
That deaf, dumb and blind kid Sure plays a mean pinball
Bu sağır dilsiz ve kör çocuk gerçekten haşin oynuyor.
He's a pinball wizard There has to be a twist A pinball wizard Got such a supple wrist
O bir tilt sihirbazı çoktan burkulması gerek ama sihirbazın bilekleri çok esnek.
He's a pinball wizard He scores a trillion more
O bir tilt sihirbazı hala sayı yapıyor.
A pinball wizard The world's new pinball lord
Tilt sihirbazı, dünyanın yeni tilt kralı!
I thought I was The Bally table king But I just handed My pinball crown to him
Bu masaların kralıydım ben, ama aldı tacımı elimden!
Pinball It's a fever
Sardı bir ateş gibi!
Pinball What I see now before me ls far beyond a game Beyond your wildest dreams
Bana kucak açan bu "tilt" bir oyunun çok ötesinde, azgın rüyalarının çok ötesinde.
The pinball wizard In a miracle cure
Tilt sihirbazının mucizevi iyileşmesi!
Pinball bonanza A mother's joy
Tilt zengini, nasıl da sevindi annesi!
The pinball game I play so well Reflects a way of life
Böylesine iyi olduğum tilt oyunu yaşam tarzımı yansıtıyor.
Pinball tables Gold and silver
Tilt masaları, altın ve gümüş...
If you want to follow me You've got to play pinball
Peşimden gelmek istiyorsanız tilt oynamalısınız.