Please don't be mad traduction Turc
205 traduction parallèle
Please don't be mad.
Lütfen korkma artık.
Please, lady, don't be mad at Tarzan.
Lütfen bayan, Tarzan'a kızma.
Please, Hildy, don't be mad. I like you. I think you're very pretty.
Lütfen Hildy, kızma.Senden hoşlanıyorum.Seni çok hoş buluyorum.
Please don't be mad at me.
Lütfen bana kızma.
Bud, please don't be mad.
- Bud, lütfen sinirlenme.
Please Asterix don't be angry, they're only trying to keep their spirits up because they got parted by some witches and mad men.
Lütfen kızma Asterix, sadece ruhlarını yaşatmaya çalışıyorlar. çünkü bazı büyücü ve deli adamları tarafından terkedilmişler.
Please don't be mad at me if I do something wrong.
Yanlış bir şey yaparsam bana kızma lütfen.
Please don't be mad.
Lütfen sinirlenme.
Please don't be mad at him.
Lütfen ona kızma.
Bernadette, please, don't be mad at me.
Bernadette, lütfen, benimle dalga geçme.
okay. please don't be mad at me.
Okey. Lütfen sinirlenme bana.
Please don't be mad.
Lütfen kızma.
Please don't be mad at me.
Lütfen bana kızmayın.
Please don't be mad at me whatever she says, okay?
Lütfen o ne derse desin, bana kızmayın, tamam mı?
Please don't be mad at me.
Lütfen bana kızma. Seni üzmek istemiyorum.
- Please don't be mad.
- Lütfen bana kızma. - Neden kızacak mışım?
- Please don't be mad.
- Lütfen kızma.
- Don't be mad, please.
- Kızma lütfen.
Please don't be mad at me.
Lütfen bana sinirlenme.
And please don't be mad,
Ve lütfen kızma,
Please don't be mad, don't be mad.
Lütfen kızma, kızma.
Please don't be mad at me.
Lütfen, kızma bana.
- Don't be mad at him, please.
- Sakın ona kızma.
Please, don't be mad.
Lütfen, kızmayın.
Please don't be mad at me for doing this.
Lütfen bunu yaptığım için bana kızma.
Please, please, please, don't be mad at me.
Ne olur, ne olur, ne olur kızma bana.
Come on, please - please you guys, don't - don't be mad.
Hadi, lütfen Çocuklar sinirlenmeyin.
- Please don't be mad at me.
Ne dediğimi konuşmayalım.
Please, don't be mad.
Lütfen, kızma.
Please, don't be mad.
Lütfen kızma.
- Dean, please don't be mad.
- Dean, lütfen kızma.
Please don't be mad.
LütFen çılgınlık etme.
Okay, please don't be mad at me.
Anladım. Tamam, ama lütfen bana kızma.
Please don't be mad at Clark, he was trying to help me.
Lütfen Clark'a kızmayın, o sadece bana yardım ediyordu.
Please, don't be mad.
Lütfen, sinirlenme.
Please don't be mad.
Lütfen kızmayın.
Please, don't be mad at me.
lütfen, bana kızma.
Please don't be mad at me.
- Lütfen bana kızma.
Don't be mad, G. Please, it wasn't my fault.
Kızma G. Lütfen. Suçum yoktu.
Please don't be mad.
Ona kızmayın lütfen.
Please, don't be mad at me.
Lütfen, bana kızma.
Well... please don't be mad.
Yani... Lütfen kızma.
Troy, please don't be mad.
Troy, lütfen kızma.
Look, Sookie, please, you don't have to be mad at Luke.
Bak Sookie, Luke'a kızmana gerek yok, tamam mı?
Please don't be mad, but I know where Peter Greco is.
Lütfen sinirlenme ama Peter Greco'nun nerede olduğunu biliyorum.
- [barking] - Please don't be mad, Daddy.
Lütfen kızma baba.
Please don't be mad, okay?
Lünfen kızma, tamam mı?
Please don't be mad, Brooke.
Lütfen kızma, Brooke.
Please don't be mad.
Sakın kızma.
Please don't be mad at Lori and Declan.
Lütfen Lori ve Declan'a kızma.
Please, don't be mad.
Lütfen bana kızma.
please don't be mad at me 43
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please don't leave 64
please don't hurt me 189
please don't worry 50
please don't hate me 28
please don't cry 105
please don't leave me alone 16
please don't 1382
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please don't leave 64
please don't hurt me 189
please don't worry 50
please don't hate me 28
please don't cry 105
please don't leave me alone 16
please don't 1382