Please don't die traduction Turc
463 traduction parallèle
Please don't let him die.
Lütfen onun ölmesine izin verme.
Oh God, please don't let her die.
Tanrım, lütfen ölmesine izin verme.
Please, please dear God, don't let her die.
Lütfen, lütfen tanrım, ölmesine izin verme
Jim, Jim, please don't go. Don't let me have to stay behind and die inside of me.
Jim, Jim, lütfen gitme
Sato-san, please don't die.
Lütfen ölmeyin Bay Sato.
Please, please don't let him die, if you are the man.
Lütfen, eğer o adamsan lütfen ölmesine izin verme
I don't want to die, please help me!
Ölmek istemiyorum, lütfen bana yardım edin!
- Father I want to live, I don't want to die, please save me!
- Baba Baba yaşamak istiyorum, ölmek istemiyorum, kurtar beni!
Please don't let her die.
Lütfen ölmesine izin verme.
Please, dear God, don't let her die.
Lütfen, sevgili Tanrım, ölmesine izin verme.
Please, don't let me die in here by myself.
Lütfen, burada kendi başıma ölmeme izin verme.
Please don't die!
N'olur ölme!
Please don't die, Father!
Lütfen ölme baba!
Oh, please don't die!
Lütfen ölme!
Please don't die!
Lütfen ölme!
No, please don't die.
Hayır, lütfen ölme.
Please don't die.
Lütfen ölme! Lütfen!
Please, don't die.
Lütfen ölme!
Please don't die. I love you.
Lütfen ölme, seni seviyorum.
He's not gonna beg for mercy and say "I don't wanna die! Please spare me!"
Merhamet dilenip "Beni öldürmeyin, canımı bağışlayın!" demeyecektir.
- Please, don't let me die.
- Lütfen, öldürme beni.
Please don't talk like that, you'll make me die even faster.
Lütfen öyle konuşma yoksa daha çabuk öleceğim.
- Please... don't let me die like this not knowing...
- Lütfen... - Neden benim sakalımı... çekiyorsun? Sahtekarlar gibi ölmeme izin verme...
Please don't let me die.
Lütfen canımı bağışlayın
Don't let the baby die, please.
Bebeğin ölmesine izin verme.
Please, don't die.
Lütfen, ölme.
- Bigwig, please don't die.
- Bigwig Iütfen ölme.
Please don't die.
Yalvarırım, ölme.
Don't die! Please?
Ölme, lütfen.
I don't wanna die. Please, God...
Ölmek istemiyorum, lütfen.
Please, Your Majesty, don't let him die.
Lütfen efendimiz, Ölmesine izin vermeyin.
T ake me to your father, dear Please don't die
beni babana götür sakın ölme
Please, Tony, I don't want to die.
Ne olur Tony, ölmek istemiyorum.
I don't wanna die. Please, Jesus, save me.
Ölmek istemiyorum Lütfen, Tanrım beni kurtar.
Oh, Lord, no, please, I don't wanna die!
Tanrım, hayır, lütfen, ölmek istemiyorum!
- Please, don't let us die!
- Lütfen, ölmemize izin verme!
Please don't die!
Yalvarırım ölme!
Please don't die before me.
- Lütfen benden önce ölme.
Please, don't die!
Lütfen, ölme!
Spaceman, spaceman, please don't die!
Lütfen ölme! Sizin derdiniz ne çocuklar?
[Patrick] Sean, please don't die.
Sean, lütfen ölme.
Please, God, don't let her die.
Lütfen Tanrım, ölmesine izin verme!
Oh, God, please don't let me die!
Oh, tanrım, lütfen ölmeme izin verme!
Please, don't die!
Lütfen ölme!
Please don't die.
Lütfen ölme.
God, please don't let me die.
Tanrım, lütfen kurtar beni.
Please, don't let me die!
Lütfen ölmeme izin verme!
Please, don't die.
Yalvarırım ölme.
Please... don't die.
Lütfen. Yalvarırım, ölme.
Please. don't die.
Lütfen. Bırakma beni.
Don't die, please...
Yalvarırım, ölme...
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please don't hurt me 189
please don't leave 64
please don't worry 50
please don't cry 105
please don't be mad at me 43
please don't hate me 28
please don't leave me alone 16
please don't shoot me 34
please don't touch me 30
please don't hurt me 189
please don't leave 64
please don't worry 50
please don't cry 105
please don't be mad at me 43
please don't hate me 28
please don't leave me alone 16
please don't shoot me 34