Plumbing traduction Turc
1,066 traduction parallèle
From now on I'm sticking to plumbing.
Şu andan itibaren tesisatçılığa yoğunlaşacağım.
- Plumbing.
- Tesisatçılık.
We sell insurance to plumbing companies.
Tesisat firmalarına sigorta satıyoruz.
Maybe plumbing.
Su boruları olmasın?
I can`t do the electrical before the plumbing has been done, you understand?
Su tesisatı tamamlanmadan elektriği yapamam Anladın mı?
Oh, I can`t do the plumbing before the wiring is in place.
Oh, elektrik tertibatından önce su tesisatını yapamam.
Listen, Charlie, you remember that last week I mentioned... that we had this plumbing problem in one of our factories?
Baksana Charlie, geçen hafta bir fabrikamızda... tesisat sorunu olduğunu söylemiştim, hatırladın mı?
And not today because they're repairing the plumbing.
Bu gün gitmeyin ama çünkü su tesisatlarını tamir ediyorlar.
What the hell do I care about the plumbing?
Su tesisatından bana ne be?
This is the blueprint for the heating and plumbing system of Katharina's building.
Bu, Katharina'nın binasının kalorifer ve kanalizasyon tesisatının planı.
The plumbing is new.
Boru tesisatını yeni yaptırdık.
Ulysses'Repair and Plumbing.
Bu sen değilsin. Selam, bugün en sevdiğin şeyi getirdim.
Plumbing is mine.
Tesisat da benim işim.
I'm president of the Pinkus Plumbing Company.
Ben Pinkus Muslukçuluk Şirketi'nin genel müdürüyüm.
- And it's got bad plumbing and bugs.
- Ayrıca musluklarda iyi çalışmıyordu.
Granted, it has bad plumbing and bugs.
Ve hamam böcekleri de var.
It's got bad plumbing and bugs. Jesus.
Muslukları çalışmıyor ve hamam böcekleri var ve 400 dolar ha?
The goddamned English plumbing, that's what happened.
Kahrolası İngiliz tesisatı, olan bu.
A plumbing system, up which the plant draws water.
Suyu bitkinin yukarı kısmına doğru çıkaran bir su tesisatı sistemi.
I just found out this morning that the city plumbing permit got held up because of a change in the building code.
Bu sabah belediyenin bizi, inşaat kuralları yüzünden beklettiğini öğrendim.
One Sunday the plumbing went out and I couldn't get a plumber so I went down to make some repairs myself.
Bir pazar günü su tesisatı bozuluverdi bir tesisatçı bulamayınca tamiri kendim yapmak için aşağıya indim...
Does it have copper plumbing?
Ya su tesisatı, bakır mı?
You know, I kind of feel stupid, talking like this with the lights on and everything, but, you know, the house here and the solid oak floors, and all that stuff, and the plumbing, wouldn't be nothing without you being here,'cause,
Işıklar varken böyle konuşmak aptalca geliyor ama bütün bunlar ; ev, sağlam meşe döşeme ve tesisat falan tüm bunların, sen burada olmazsan bir anlamı olmaz.
I make a motion that we consider a movement to discuss the plumbing in the barracks.
Barakaların su tesisatı işini konuşmak... için oturumu açıyorum.
More like a millstone... a plumbing stone, by God.
Hayır daha çok bir baş belası gibi. " - 6 Kişi ölmeli. -" Tanrı'nın gazabı gibi.
François, I've found someone for that plumbing job.
François, şu tesisat işi için birini buldum.
Plumbing!
Tesisatçı!
Plumbing here!
Tesisatçı burada!
Yes, citizens, plumbing!
Evet, hemşerilerim, Tesisatçı!
Plumbing!
Tesisatçı burada!
Plumbing here!
Tesisatçı!
- Dad, they do have indoor plumbing.
- Baba, evin için su tesisatı var.
I got this pipe from plumbing.
Bina tesisatından bir boru almıştım.
Anyone know anything about plumbing?
Tesisattan anlayan var mı?
Cliff. I need somebody to help me fix the plumbing.
- Cliff, bana tesisatın tamirine yardım edecek biri lazım.
There is a ceiling, but no plumbing.
Orada tavan var ama tesisat yok.
- About the plumbing, or the muscle?
- Tesisat konusunda mı, kaslar konusunda mı?
Oh, you can't expect American plumbing in the Adriatic.
İnsan Adriyatik'teyken Amerikan musluklarını bekleyemiyor.
We must start the plumbing tomorrow.
Yarın sıhhi tesisata başlamalıyız.
Nice. Wonder if it has indoor plumbing.
Doğru dürüst su tesisatı var mı acaba?
No schools, no inside plumbing.
- Okul yok, su yok.
Tell Mr. Mahoney to fix the plumbing, or we're gonna move to a better dump.
Bay Mahoney'e söyle, sıhhi tesisatı onartsın yoksa başka yere taşınırız.
It occurs to me that a technique for plumbing those secrets could be of enormous interest to certain intelligence groups.
Bana öyle geliyor ki, bu sırları çalmayı sağlayacak bir teknik belli başlı istihbarat servislerinin dikkatini çekecektir.
The more they overthink the plumbing, the easier it is to stop up the drain.
Boruları ne kadar karmaşık hale getirirlerse suyu kesmek de o kadar kolay oluyor.
If your plumbing worked, you could give her a hand...
Eğer senin tesisatçılığın iyi olsaydı, ona yardımcı olabilirdin...
National Guard de Havillands got out after problems with their plumbing.
Dehavilands Ulusal muhafızları bu sabah bir sürü sorunu atlattıktan sonra yola çıkmış.
That damn plumbing.
Lanet tesisat!
And he's into plumbing.
Tesisatçılığı sever.
And when did you take up plumbing?
Ayrıca tesisatçılığı ne ara öğrendin?
How did you get into plumbing?
Bu işe nasıl girdin?
There's a defect in my plumbing.
Tesisatımdaki bir arıza sadece.