Polo traduction Turc
1,019 traduction parallèle
The American fellow, the racehorse owner and polo player and all that?
Şu Amerikalı, yarış atı sahibi, polo oyuncusu ve bilmem ne?
I won't get Kello. Not for a lifetime pass to the Polo Grounds.
Kello'ya gitmeyeceğim.
Before I'm through with her, she'll see more geography than Marco Polo!
Onunla işim bittiğinde, Marco Polo'dan... daha çok gezmiş olacak!
Tennis, golf, polo...
Tenis, golf, polo...
Indeed, Jeanne Tournier knew nothing about polo.
Jeanne Tournier, gerçekten polo hakkında bir şey bilmezdi.
"At the Bagatelle Polo Club, Mrs Marguerite Thiebaut-Leroy " awards the Carven Cup to Raoul Flores, team captain... "
"Bagatelle Polo Kulübü'nde, Bayan Marguerite Thiebaut-Leroy takım kaptanı Raoul Flores'e Carven Kupası'nı takdim etti."
- Are you interested in polo now?
- Şimdi de poloya mı merak sardın?
I did once before polo deprived me of the joys of nature.
Polonun, beni doğanın eğlencesinden koparmasından önce bir kere yapmıştım.
Ex-polo ponies.
Eski polo tayları.
Skeet shooting, dog breeding, water polo.
Atıcılık, köpek yetiştirme, su polosu.
Isn't water polo terribly dangerous?
Su polosu çok tehlikeli değil mi?
Tomorrow, I may take you to play polo with me.
Yarın seni polo oynamaya götürebilirim.
Polo?
Polo mu?
Me, polo?
Ben, polo mu?
And polo?
Ya golf, polo?
Is that polo?
Polo bu mu?
Sure, it may take the place of water polo.
Tabii, sutopunun yerini alabilir.
Turns out I married Marco Polo.
Marco Polo'yla evlenmişim.
She has already turned down a Texas oilman... and Arnold, the polo player, who locals say is irresistible.
Yakın zamanda Texaslı bir petrolcüyü geri çevirdi mesela. Bir de buralarda karşı konulmaz denen polo oyuncusu Arnold'u geri çevirdi.
If I could choose a Doctor Who story that should never been junked, it must be Marco Polo.
Hiç silinmemesi gereken Doktor Who hikayesini seçebilseydim, bu Marco Polo olurdu.
Luckly, Marco Polo has the most photograph than the other Doctor Who stories and this we construction make choose the newest colophotograph these are existence.
Şanslıyız ki Marco Polo eski Doktor Who hikayelerinden en çok fotoğrafa sahip olanı ve biz de mevcut olanları en yeni renkli fotoğraflarla yeniden oluşturuyoruz.
I, Marco Polo, venecian explorer and adventurer, have kept this journal for many, many years.
Ben, Marco Polo, venedikli araştırmacı ve maceracı, uzun yıllar boyunca bu günlüğü tuttum.
- Is your name Marco Polo?
- İsminiz Marco Polo mu?
- But I thought Mr. Polo said that...
- Ama Bay Polo demişti ki...
Hmm... you know... it's rather surprising to find the daughter of a high government official working as a servant in Marco Polo's caravan.
Yüksek bir hükümet görevlisinin kızını Marco Polo'nun karavanında hizmet ederken bulmak şaşırtıcı.
There are many men who are jealous of the Polo influence at court, and the Khan suffers from an affliction for which there is no cure.
Han'ın konağında Polo nüfuzunu kıskanan çok adam var ve Han tedavisi olmayan bir dertten acı çekiyor.
I will use it well... on all but the first of Marco Polo's water gourds, for tomorrow, the caravan sets out to cross the Gobi Desert.
İyi kullanacağım, Marco Polo'nun ilk su kabağına, yarın, karavan Gobi Çölü'nden geçecek.
Didn't we meet at the polo matches?
Polo maçlarında karşılaşmamış mıydık?
But Marco and Polo are guarding.
Uyutma kolay ama Marko Polo var.
- Who are Marco and Polo?
- Marko Polo da kimmiş?
Marco, Polo, hush.
Marko, Şşşt Polo.
Marco, Polo.
Marco, Polo.
Marco, Polo, this is a kidnapping.
Marco, Polo, kızı kaçırıyorlar. Taksi, taksi.
I will use it well, on all but the first of Marco Polo's water gourds.
Düzgünce kullanacağım, hepsinin üzerinde ama önce Marco Polo'nun su kabaklarında.
Here's water, Marco Polo.
İşte sana su, Marco Polo.
You were with Messr Marco Polo's caravan.
Bay Marco Polo'nun kervanındaydınız.
- And the sacred tooth of Buddha which Polo brought over from India.
Ve Polo'nun Hindistan'dan getirdiği, Buda'nın mukaddes dişi. O da mı?
Marco Polo has taken away my caravan and given it to you, sire.
Şey... Marco Polo karavanımı aldı ve size verdi, efendim.
- It's Marco Polo, my Lord.
- Git başımdan! - Bu Marco Polo, efendim.
- My lord, Polo. Yes?
- Efendim, Polo.
And that's why he delayed Marco Polo's caravan - to give Noghai more time to move his armies nearer Peking.
Marco Polo'nun kervanını da bu sebeple geciktirdi Noghai'ye, ordularını Pekin'in yakınına çekmesi için az daha zaman kazandırmak için.
It is said that Marco Polo found her in China and brought her to Rome.
Marco Polo'nun Çin'de bulup Roma'ya getirdiği söylenir.
She remembers me, her little Polo. She remembers me.
onun küçük Polo'su, beni hatırlıyor.
Polo, you will show Mata to her room.
Polo, Mata'ya odasını gösterir misin.
Leonora, they let a lady play polo?
Leonora, hanımların polo oynamasına izin veriyorlar mı?
The point is that polo playing is great trainership — Training for the leadership of an officer.
Önemli olan, polo oynamanın askerin liderlik eğitimine katkısının olması.
And the polo grounds have produced more great leaders than the playing fields of Eton anytime.
Hem polo sahaları daima savaş alanlarından daha fazla lider yetiştirmiştir.
Pershing played polo, didn't he, general?
Pershing de polo oynardı, değil mi General'im?
- Patton played polo.
- Patton da oynardı.
- Oh, Marco Polo.
Marco Polo.
- You must be Polo.
- Sen Polo olmalısın.