Ponies traduction Turc
516 traduction parallèle
Well, it's kind of hard to tell about them, but... ... if you kids could see 300 of them on galloping ponies... ... with feathers flying, you'd never forget it.
Onları anlatmak biraz zordur, ama 300 tanesini dört nala giden midilliler üstünde uçuşan tüyleriyle görseniz, asla unutmazsınız.
Black Elk here says that you and your sister were so good to him, when he come in to visit that he wants to give you all them ponies.
Sen ve kardeşin, ziyarete geldiğinde Siyah Geyik'e onu çok iyi ağırlamışsınız bu yüzden atları size vermek istiyor.
They got hundreds of ponies.
Onda daha yüzlerce var.
You go and throw them ponies in with your herd.
Haydi git ve atları kendi sürüne dahil et.
You've fallen off so many polo ponies that your brain is scrambled.
Tommy, o kadar çok polo midillisinden düştün ki beynin karmaşık bir durumda.
Indian ponies.
Onlar kızılderili atı.
Still a sucker for the ponies?
Hâlâ mı atlardan medet umuyorsun?
When I told him about those 20 ponies and 20 showgirls all coming...
Ona 20 tane midilli ve 20 dansçı kızlardan bahsettiğimde...
- Ponies and showgirls?
- Midilli ve dansçı kız mı?
You have girls up your sleeve, you have ponies and showgirls and you don't tell me?
Elinde kızlar var, midilliler, dansçılar falan ve sen bana bundan bahsetmiyorsun, öyle mi?
Champagne cold as Valley Forge with about three ponies of brandy under it.
Forge Vadisi gibi soğuk şampanya altında üç parmak kadar konyak.
He would spend it on the ponies
Parayı taylara yatırırdı
Chestnut King's a dog. He was losing races to cow ponies years ago in Tijuana.
Birkaç yıl önce Tijuana'da sütçü beygirlerine bile geçilmişti.
First you have to get to Darjeeling, then I have to find you ponies and porters to take you into the hills.
İlkin Darjeeling'e varmalısın, sonra sizi tepeye getirecek atlı adamlar bulmak zorunda kalacağım.
In the morning, I'll get ponies and porters to take you to Darjeeling.
Sabahleyin, seni Darjeeling'e götürecek atları ve hademeleri bulacağım.
- You play the ponies?
- Atlara oynar mısın?
And every cent goes to the ponies.
Ve sonra her kuruşu atlara gidecek.
They tell me you're knocking the ponies dead.
Tayların canına okuduğunuzu duydum.
You'd be surprised how you can drive with a war party closing in on you. There they are, Lafe. The war ponies are busting out of the draw.
sana yaklaşan savas grubuyla nasıl süreceksin sasıracaksın işte oradalar Lafe.savas atları geliyor
Maybe they'll just take a look at the coach and ride on. Indian ponies made tracks all over. PLANK :
Belkide şefe bir bakacaklar ve gidecekler kızıldereli atları heryere iz bırakmışlar onlarla dalga gecmeyecekler
Those ponies sure are restless tonight.
şu Ponies eminim bu gece husurzular.
You want a Valentino, somebody with polo ponies.
Sen bir Valentino istiyorsun, polo oynayan, gösterişli birini.
The way I figure, Travis, these ponies ought to bring us $ 30 a head. And 12 head at $ 30 comes to, uh uh, 320.
Hesaplarıma göre, Travis, bu atların tanesinden 30 $ kazanırız..... ve 12 tanesi 30 $'dan 320 $ eder.
If you're in such an all-fired hurry to get out after that cat... you'd better be getting them ponies saddled.
Eğer kedinin peşinden gitmeye bu kadar acele ediyorsan... atları eyerlesen iyi olur.
Can I have one of your saddle ponies?
Atlarınızdan birini alabilir miyim?
When a brave takes a bride, he gives four... sometimes six ponies.
Bir yiğit bir kız aldığında dört at verir bazen de altı at.
Well, girls and ponies both, the younger you break'em in, the better.
Evet, kızları ve midillileri genç almak her zaman daha iyidir.
- Where'd you pick up them Injun ponies?
Yerli midillilerini nereden alacaktın?
I'm just going in to see the ponies.
Midillileri görmeye gidiyordum.
Them ponies never had a rope on'em.
Bu midillilerin üzerinde ip yok.
Ex-polo ponies.
Eski polo tayları.
Right here is the corral, that's where I keep my ponies.
Atlarımın durduğu ahırlar.
I'll say. I had two ponies drowned under me.
Kesinlikle. Altımda iki at boğuldu.
The signs out back showed 30 or 40 unshod ponies.
Dışarıdaki izler 30 yada 40 nalsız atın iziydi.
There were 30 or 40 unshod ponies here last night before the train came in.
Dün gece tren gelmeden önce burada 30 yada 40 nalsız at izi vardı.
We'll hold the ponies in the back corral until we can determine the rightful owners.
Gerçek sahiplerini tespit edene kadar atları arka taraftaki ağılda tutacağız.
These ponies belong to my people.
Bu atlar halkıma ait.
Those ponies belong to the hard-working settlers you stole them from.
Bu çaldığınız atlar, zor şartlarda hayatını kazanan yerleşimcilere ait.
Now his own body is wearing out, he gets his jollies from the ponies.
Şimdiyse kendi bedeni tükenip gidiyor, en büyük eğlencesi midilliler oldu.
Indian ponies.
Kızılderili atları.
Cream-colored ponies And crisp apple strudels
Krem renkli bardaklar Taze elmalı turtalar
I'm gonna build my house right there, so I can look down at all them spotted ponies.
İşte evimi tam oraya yapacağım. Ki tüm benekli atları görebileyim.
What ponies?
Ne atı?
I'm gonna tell you what ponies, brother.
Ne atı olduğunu söyleyeceğim, kardeş.
Hold your fire until you can see the legs of those ponies.
Atların ayaklarını görene kadar ateş etmeyin.
- How are you coming with the ponies?
- Midilliler ne alemde?
Buying Texas mustang ponies, you'll need plenty of luck!
Texas Mustang midillilerinden alabilmek için bol şans gerek!
- Buy the ponies cheap.
- Midillileri ucuza almaya bak.
I'm Mattie Ross, and I'd like to sell you back those ponies.
Adım Mattie Ross. Bu midillileri size geri satmak istiyorum.
He bought four ponies for $ 100, and there's an end of it.
100 dolara dört midilli aldı ve mesele bitti.
I want $ 200 for the horse duty plus another $ 100 for the ponies.
Babamın atı için 200 dolar ve midilliler için de 100 dolar daha istiyorum.