Poon traduction Turc
152 traduction parallèle
The poon you screw alone is called "jerking-off poon"
# Tek başına kuku becermeye "Çavuş Tokatlama" denir #
Hit me, Poon Soon.
Ver şunu bana, Poon Soon.
You set things up so you can play a little golf, you get a little poon, you smoke some good grass...
Her şeyi öyle ayarlarsın ki, biraz golf oynar bir fıstık bulur, güzel bir ot çekersin.
Sugar, Mr. Poon?
Şeker, Bay Poon?
... what kind of a name is Poon?
Poon ne çeşit bir isim?
Cheng Poon.
Cheng Poon.
Cheng Poon?
Cheng Poon?
I found out that Cheng Lam does have a brother named Cheng Poon.
Cheng Lam'in Cheng Poon adında bir kardeşi olduğunu öğrendim.
Cheng Lam has a brother, Cheng Poon.
Cheng Lam'ın kardeşi Cheng Poon.
If Cheng Poon meets Wong, he'll beat the shit out of him.
Eğer Cheng Poon ile Wong karşılaşırsa, Onu döverek canını çıkartır.
Let me go have a chat with the warden and I'll ask Cheng Poon to beat him up.
izin verin ben hapishane müdürü ile, Cheng Poon nun onu dövmesi için konuşurum.
I'm Cheng Poon,
Ben Cheng Poon,
Hey, Cheng Poon!
Hey, Cheng Poon!
Poon, don't!
Poon, yapma!
I told them clean poon is expensive.
Onlara, temiz kadın pahalı, dedim.
At least I get some poon.
Ben alıyorum. Sen?
Live to fight another day, Captain Poon.
Başka gün savaşırız, Kaptan Poon.
I can't wait for our first shore leave so I can get me some fucking poon tang.
İlk destekçilerimizin bırakmasını bekleyemeyeceğim... .. Böylece kendime birazcık lanet poon tang alabilirim.
How'bout I get Antoine on the phone in Switzerland and tell him... how you redecorated his poon palace.
Peki ya Antoine'ı telefonla arayıp ona sarayını nasıl yeniden... dekore ettiğini söylersem.
But i just think that Getting a woman home and getting some "hot poon" Is about the greatest thing in the world.
Bazen kadınsı tavırlar takındığımı biliyorum ama eve kadın atıp onunla ateşli bir şekilde halvet olmak bence dünyanın en keyifli şeyi.
- Carpe poon!
- Tadını çıkar!
Poon! Huh?
Seksi şey.
Last time i was in a commotion like that, It was all on account of poon.
Seninkine benzer bir duruma son kez düştüğümde onun peşindeydim.
Snatched my poon right out from under me.
Sevgilimi ben farkına bile varmadan kaçırdı.
And that's all on account of that... Poon!
Yine bir kadınla ilgili.
Sister to poon.
Poontang'in kız kardeşi.
Pappy talked about poon, But he never mentioned any poonani, pippy.
Poontang'ten söz etmişti ama Poonani'den hiç söz etmemişti Pippy.
Poon! Poonani!
- Poontang.
- A poon tease.
- Süt çocuğu.
Do you know how many hours I spent... Looking for my Temple of Poon tape? One.
Kutsal Haz Avcıları kasetimi kaç gece aradım, biliyor musun?
Did something crawl up your poon-nonny?
Bacaklarının arasında bir şey olmuştur.
I have never, ever had any complaints in the poon-nonny odour department.
Bu güne kadar koku konusunda alt takımımdan hiç şikayetim olmadı.
- High five on the clean poon-nonny.
- Temiz alt takımlarımızı alkışlayalım.
- Did you score some hot poon.
Sayı yaptın mı?
Leslie, but everybody call me "Poon Daddy."
Leslie, ama herkes beni Poon Baba diye bilir!
[All] Aloha, Chief Poon Daddy!
[Hepsi] Aloha, Reis Poon Baba!
I was like the tao of poon, I swear to God.
Vajina tanrısıyım. Yemin ederim.
Why don't you roll by sometime? Check out the poon.
Neden bir ara uğramıyorsun?
All this ying-yang stuff bring the poon-tang?
Bu ying yang meselesi... - pu teng'i ortaya mı çıkartıyor?
What's her name, Poon Tang?
Adı ne? Taşımasu mu?
Yes, my name is Rita Poon, I called about my boys wanting a tour?
Adım Rita Poon. Çocukların fabrikayı gezmesi için bir tur ayarlamak istiyordum. Ah, evet Bayan Poon.
Oh, yes, Mrs. Poon. My name's Kevin Harris and I'm the Vice President of Big Tobacco.
Ben Kevin Harris, Büyük Tütün şirketinin başkan yardımcısıyım.
That boy Elvis sure likes to talk poon.
Şu Elvis denen çocuk seksten söz etmeyi iyi biliyor.
I need some poon.
Bana kuku lazım.
If I poon enough noobs, I can raise my rank... in the server from three to one.
Eğer sizleri yeterince ezebilirsem ezikler, level atlarım. Üçüncü sunucudan birinci sunucuya..
And I thought this thing was a poon magnet.
Ben de bunun çıtır mıknatısı olduğunu sanıyordum.
Besides, I never had any political poon-tang before.
Politik bağlantıları olan biriyle şimdiye kadar hiç yatmadım.
It says here you worked security for The Poon House.
Yazılana göre The Poon House güvenliğinde çalışmışsın.
And a major poon hound.
Ve ünlü bir kadın avcısı.
- What?
Ben Rita Poon değilim!
I'm not Rita Poon, I'm Rob Reiner!
Ben Rob Reiner'ım!