English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Potato chips

Potato chips traduction Turc

306 traduction parallèle
It's in the icebox with the potato chips and my underwear.
Buzlukta, patates cipsleri ve külotlarımla.
- Shall I bring the potato chips too?
- Patates cipslerini de getireyim mi?
Potato chips, champagne.
Patates cipsi ve şampanya.
A married man, air conditioning champagne and potato chips. It's a wonderful party.
Evli bir adam, klima şampanya ve patates cipsi.
Take your potato chips and go.
Patates cipsini al ve git.
I told her to take her potato chips and go.
Ona patates cipslerini alıp gitmesini söyledim.
- Potato chips.
- Patates cipsi.
Have stale potato chips.
Bayat patates kızartması al.
~ They taste even better than potato chips ~
# Patates cipsinden bile daha lezzetliler.
Potato chips and champagne don't go together.
Patates cipsi ile şampanya gitmez.
Then don't come to my house and eat my potato chips!
O zaman siz de evime gelip cipslerimi yemeyin!
I got enough potato chips for a year.
Bir yıl yetecek patates cipsi var.
Would you like some potato chips?
Biraz cips alır mısınız?
Six hot dogs... potato chips... coleslaw, three colas... one diet.
Altı sosisli sandviç... patates cipsi... mayonezli salata, üç kola... biri diyet.
We have tacos, enchiladas, chili rellenos, cheeseburgers... bonus burgers, hot dogs, potato chips, barbeque chips.
Tako, enchilada, tavada çili, çizburger, bonus burger sosisli sandviç, patates kızartması, baharatlı patates- -
Now for some potato chips.
Bu büyük günün hatrına kendine sahip olmalıydın. Hadi bakalım, kendine gel.
We'll get some potato chips and there's some beer up there.
Patates cipsi yeriz, biramız da var.
How would you like to dine on nothing but a warm liquid protein diet... while all around you, people are eating... lamb chops... potato chips...
Yemekte ılık sıvı proteinden başka bir şey yiyememek hoşuna gider mi? Çevrendeki tüm insanlar... pirzola... patates kızartması...
Mikey, no more potato chips.
Mikey, artık patates cipsi yok.
You know the noises people make in cinemas... eating potato chips, crumpling wrappers.
Sinemada gürültü yapanları bilirsiniz cips yiyenler, ambalajları hışırdatanlar.
I GOT SOME POTATO CHIPS.
Biraz patates cipsi aldım.
POTATO CHIPS BACK HERE.
Patates cipsi arkada.
AND GET THE POTATO CHIPS, RIGHT?
... ve sonra patates cipsini aldın, doğru mu?
POTATO CHIPS AND THE PAPER.
Patates cipsi ve kağıtlar, doğru mu?
We're out of potato chips.
Patates cipsimiz yok ne yapalım.
Potato chips are draining.
Patates cipsleri enerjini tüketir.
i like potato chips?
Kızarmış patates severim?
Sex for potato chips.
Cipse karşılık seks.
Uh, I saw some potato chips around the corner.
Buralarda patates cipsi görmüştüm.
Potato chips.
- Patates cipsi.
I'll have a double turkey sandwich on rye a large knockwurst, potato chips chocolate milk and two beers.
Çavdar ekmekli duble bir hindi sandviç. Büyük boy salata, patates cipsi. Çikolatalı süt veiki bira.
The first time you try to stand up to this guy, you're going to crumble like a bag of potato chips.
Adama hayır dediğin anda patates çuvalı gibi yığılıp kalacaksın.
you want some potato chips?
Patates cipsi ister misin?
Your potato chips are pretty good, but then again I like greasy food.
Patates cipsiniz çok güzel ama ben yağlı yiyecekleri severim.
For your information, Fleischman, the fat and blubber found in Arctic fish and maritime mammals... is completely chemically different than that found in hamburgers, potato chips and Jewish mayo.
Bilgin olsun, Fleischman, Arktik balıklarda ve deniz memelilerinde bulunan yağ hamburgerlerde, patates cipsinde ve Yahudi mayonezinde bulunan yağdan kimyasal olarak tamamen farklıdır.
Potato chips?
Patates cipsi?
Potato chips!
Patates cipsi!
Now, I'm going over to Marcie's to steal some potato chips so we have something to serve them.
Ben gidip Marcy'den biraz patates cipsi aşıracağım ki ikram edecek bir şeyimiz olsun.
I wish I was home with a big bag of potato chips.
Şimdi koca bir paket patates cipsiyle evde olsaydım....
Mmm... potato chips.
Mmm... patates cipsi.
Is it okay if I open these potato chips?
Şu cips paketini açabilirsem tamam olur mu?
And eating potato chips.
Ve patates cipsi yiyorduk.
I got you, I got potato chips.
Sen varsın, patates cipsi var.
To Marge, I leave my collection... of potato chips that resemble celebrities.
Marge'a, ünlülere benzeyen cips koleksiyonumu bırakıyorum.
Run across the street and get me some barbecue potato chips.
Buralarda dolaş ve biraz barbekü cipsi al.
- What, like potato chips?
- Ne, patates cipsi gibi mi?
Mmm! Who knew that Lay's made liquid potato chips?
Lay's'in bu kadar lezzetli sıvı patates cipsleri yapabildiğini kim bilebilirdi?
My mom, she eats'em like potato chips.
Broşürünüzde ne güzel duracaklar öyle değil mi? Evet, daha çok öğrencinin yazılmasını sağlayabilir.
Dharma, ifl were to let Edward just pursue his whims willy-nilly... hewould be living on barbecued potato chips and working at Supercuts in San Bruno.
Dharma, eğer Edward'ın küçük kız kaprislerine izin verseydim barbeküde patates kızartır ve San Bruno'da berber olarak çalışırdı.
Carrots instead of potato chips. Fatty, huh?
Patates cipsi yerine havuç aldım, şişko.
# I like potato chips, moonlight and motor trips
Cipsleri severim, Ayışığını ve motor gezilerini,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]