Pots traduction Turc
766 traduction parallèle
I said I wanted to give away Crock-Pots.
Düdüklü tencere hediye edecektim.
In the upper part of the following picture ( from the French historian Lacroix ) The devils are stuffing the damned into large pots.
Fransız tarihçi Lacroix'den alınan İzleyen resmin üst tarafında şeytanlar lanetlenenleri büyük kaplara istifliyorlar.
And don't send her anymore flowers in pots
Ayrıca saksı içinde çiçek de göndermeyin.
Imagine it. Chimneys and smoke, all the trees cut down, piles of pots all over the place.
Bir düşünsene, bacalar ve duman bütün ağaçlar kesilecek.
A few beads, a few broken pots.
Bir iki incik boncuk. Birkaç çömlek.
Give me your glue-pots
Zamklarınızı verin bana.
The mattress, the pots... - everything's rotten.
Şilte, kâseler - her şey çürümüş.
You're very handy with the pots and pans.
Tencere tava konusunda çok beceriklisin.
There are pots to be tossed.
Şerefe içeceğiz.
They steal blankets, pots, pans, food, everything.
Battaniye, tencere, tava, yiyecek, her şeyi çalıyorlar.
You know, it's mighty funny how you keep winning all the pots.
Tüm oyunları devamlı senin kazanman tuhaf.
I can't leave my pots here.
Mallarımı burada bırakıp gidemem bayım.
Give him some scrap iron, a bit of wires, some old aluminum pots and pans, and he'll make you a plane in three hours.
Ona biraz hurda demir, kablo, alüminyum çanak çömlek ver, sana 3 saatte uçak yapsın.
Keep these pots and pans scrubbed.
Tencere ve tavalar temiz olsun. Hiçbir şey kirlenmesin.
I could do the bleedings, enemas, clean the wounds, make the beds, empty the chamber pots.
Kan alma, lavman yapabilir, yaraların temizleyebilirim, yatakları yapar, lazımlıkları boşaltabilirim.
-... a plunger of some sort and pots and pans.
- Bisiklet pompası mı? - Pistonla. Tencere tavalarla.
- You cannot make music out of pots and pans.
- Tencere tavayla müzik yapamazsın.
A mess of greasy pots and pans piled in the sink.
Evyeye tıkıştırılmış yağlı tencere ve tavalar.
Oh Lord... My eyes did turn away from you to look upon the flesh pots of my enemies.
Tanrım, düşmanlarımın etine bakmak için gözümü senden çevirdim.
- Tell this guy to keep his pots out!
- Şu adamlara saksılarını ayağımın altından çekmelerini söyleyin!
Why don't you wait with your pots and...?
Neden saksılarınızla dışarıda bekleyip...
He always keeps goin'back, digging'for those Indian pots.
Her defasında şu Kızılderili gömülerini aramaya dönerdi.
- Shane, this is Yank Potts.
- Shane, bu Yank Pots.
Nothing but pots.
Çömlekler dışında bir şey yok.
And those rice bowls, plates and pots.
Bir de şu pirinç kaseleri, tabaklar ve çömlekleri.
Rice bowls, plates and pots.
Pirinç kaseleri, tabaklar ve çömlekler.
All my life, I won the little pots and lost the big ones.
Hayatım boyunca ufak şeyler kazandım ve büyükleri kaçırdım.
Pots. Pans.
Tencereler.
The stolen equipment consisted of five.50 caliber American machine guns... and four boxes.50 caliber ammunition belts, five.30 caliber American machine guns... and four boxes.30 caliber ammunition belts... and, uh... two boxes of smoke pots?
Çalınan ekipman şunlarmış,.50 kalibre beş Amerikan... makineli tüfeği ve dört kutu.50 kalibrelik mühimmat kemeri, beş.30 kalibre Amerikan makineli tüfeği... ve dört kutu.30 kalibrelik mühimmat kemeri... ve ha... iki kutu sis bombası mı?
- Smoke pots?
- Sis bombası mı?
I can understand them stealing small arms and ammunition... but what would they want with smoke pots?
Hafif silahlar ve mühimmat çalmalarını anlayabiliyorum... ama sis bombaları ile ne işleri olabilir ki?
Get out those smoke pots!
Şu sis bombalarını dışarı at!
So that I'll have gourds for the pots and kettles.
Böylece su kabağından yapılma bir sürü kap kacağım olacak.
And when I do, I'll have my gourds for the pots and kettles.
Ve bulduğumda, kap kaçak yapmak için kendi su kabaklarım olacak.
All right, you get some kettles and pots.
Pekala, bir miktar kap kaçak getir.
- She wouldn't use my pots and pans.
- Kap kaçağımı kullanmak istemiyor.
- Pots and pans, my foot!
Kap kacakmış...
- You want me to buy new pots and pans?
Ne yapmamı istiyorsun? Yeni kaplar mı alayım?
You are chemists with little pots of paint.
Boyayacak tüpleri olan kimyagerlersiniz.
I make pots and kettles, see?
Çaydanlık ile demlik imal ediyorum.
She gonna stay three or four months so she bring her cooking pots and bed and a present for friend and...
Üç-dört ay kalacak, o yüzden tavaları ve yatağıyla arkadaş için hediye götürüyor...
The way you've been trying to steal good pots for the last six months.
Son altı aydır dolu kasaları çalmak senin tarzındı.
If you've nothing brighter to say... go back to your pots and pans.
Eğer söyleyecek zekice bir fikrin yoksa gidip çanak çömleğinle uğraşmaya devam et.
Geraniums belong in pots, not growing wild all over the place like weeds.
Itır çiçeklerinin yeri saksılardır, yaban otları gibi her yerde yetişmezler.
Fried some ham perhaps, or a chop and boiled vegetables, all on the same single flame, a complicated conjuring trick involving much juggling of pots and pans.
Belki biraz jambon, ya da biftek kızartır ve sebze haşlardı. Bunların hepsini bir tek ocak üstünde yapardı. Bu bir çok kez tencere ve tavaları alıp bırakmayı içeren karmaşık bir hokkabazlıktı
Mr. Henry Fate, dealer in utensils and pots and pans, liniments and potions.
Bay Henry Fate. Mutfak gereçleri, kap kacak, merhem ve iksir satıcısı.
You have a girl, a rose of Saron, a virgin among the ground pots.
Bir kızın var, goncagülün, saksıların arasında bir bakire.
Wrapped in plastic, sealed with tape, stuffed in ceramic pots.
Plastiğe sarılmış, bantlanmış, seramik kaplara konulmuş.
The holly thorns cut me up bad while I dug for those pots stuffed with cash.
İçi para dolu saksılar için kazarken o kutsal dikenler beni kötü çizdi.
Pots and pans keep tumbling on my poor head. Grease is spilled all over the galley!
Tencereler ve tavalar zavallı başıma vurur yağ bütün mutfağa saçılır!
About 4 inches off the ground 4 pots, chrome heads, 3 / 4-inch cam.
Yerden 10 santim yüksek, 4 egzoz, krom farlar ve 19 mm kam mili.