Powers traduction Turc
10,118 traduction parallèle
Fugitoid's testing out April's psychic powers.
Fugitoid April'ın psişik güçlerini test ediyor.
Her healing powers... they scare people.
Şifa güçleri. İnsanları korkutuyor.
It all depends on what the powers that be require at any given time.
Her şey, söz sahiplerinin ne zaman ne isteyeceğine bağlı.
You have powers you haven't even dreamt of yet.
Şu ana kadar hayalini dahi kurmadığın güçlerin var.
Then we need to use our gentle powers of persuasion.
O zaman ikna etmek için kibar güçlerimizi kullanmamız gerekir.
Its powers would help us enormously.
Gücünün bize inanılmaz faydası dokunur.
Why don't you put those jedi powers to use finding the medical supplies so we can get out of here?
Neden o Jedi güçlerini kullanıp ilaçları bulmuyorsun bu şekilde buradan gitmiş oluruz?
But I don't need my jedi powers to find them before you do.
Fakat onları senden önce bulmak için Jedi güçlerime ihtiyacım yok.
We don't know her powers.
Güçlerini bilmiyoruz.
Need a secure site, a way to neutralize Lucifer's powers.
Lucifer'in güçlerini kullanamayacağı bir alan yaratmalıyız.
I have super powers.
Süper güçlerim var.
Divulge the name of the senior partner that you turned to for help, and I will petition the powers that be to extend you an immunity deal.
Yardım istediğin büyük ortağın adını söylersen yetkililerden senin için bir dokunulmazlık anlaşması önermelerini talep ederim.
Owing to my deficient powers of observation.
Benim zayıf gözlemleme yeteneğimden olsa gerek.
Ideally, the name should be symbolic and correspond with your aesthetic and or powers.
İdeal olarak ismin sembolik olmalı ve güçlerine veya estetiğine karşı gelmeli.
I'll take Chopper, and he can get me to the reactor that powers this thing.
Ben Chopper'ı alırım ve o beni bu şeye güç veren reaktöre götürür.
To help her in her quest, she's equipped with three super-powers.
Arayışına yardımcı olması için üç süper güçle donatılmıştır.
– She defeats monsters with her psychic powers.
- Psişik güçleriyle canavarlar alt eder.
Dark places, where powers older than time lie... ravenous... and waiting.
Zamandan bile eski, aç ve beklemekte olan güçlerin bulunduğu karanlık yerler.
I mean, they did teach me to tap into powers that I never even knew existed.
Tam olarak değil. Daha önce varlığından bile haberdar olmadığım güçleri kullanmayı öğrettiler.
Just as you gave Kaecilius powers from your dimension, I've brought a little power from mine.
Tıpkı senin Kaecilius'a boyutundan güç vermen gibi ben de kendi boyutumdan biraz güç getirdim.
You'll wear the eye of Agamotto once you've mastered its powers.
Gücünü kullanmada usta olunca Agamotto'nun gözünü tekrar takacaksın.
This is a shameful and reckless use of your powers.
Güçlerini böyle sorumsuzca kullanman çok ayıp.
Use your powers for good.
Güçlerini iyilik için kullan.
But if you think superhuman powers are acquired painlessly... Wrong.
Ama insanüstü güçlerin acısız edinildiğini düşünüyorsan... yanılıyorsun.
Aand by the powers vested in me, I now pronounce you... finally, husband and wife.
Bana verilen yetkiye dayanarak nihayet sizi karı koca ilan ediyorum.
That's where- - that's where i keep all my powers.
Bütün güçlerimi orada saklıyorum.
We have two hot, smart, beautiful college girls at the peak of their sexual powers about to meet us at one of the last great nightclubs in Florida.
Azgın, zeki, güzel ve cinselliklerinin doruğunda iki üniversiteli kızla..... Floridanın en büyük gece kulübünde buluşmak üzereyiz.
He believed that by harnessing the essence of an Ymbryne's powers, he and his cronies.
Bir Ymbryne'in güçlerinin özünden yararlanabileceğine inanıyordu.
Atomic bombs have been dropped on Hiroshima and Nagasaki, and Japan has surrendered to the Allied powers.
Atom bombası Hiroşima ve Nagazaki'ye atıldı. Ve Japonlar Müttefik Güçleri'ne teslim oldu.
Never before that night had I felt the extent of my own powers, of my sagacity.
O geceden önce, gücümün ve zekamın boyutunu hiç bu denli hissetmemiştim.
Never before that night had I felt the extent of my own powers, of my capacity.
O geceden önce, gücümün ve zekamın boyutunu hiç bu denli hissetmemiştim.
Powers of attorney?
Avukat yetkileri?
- Unless you have psychic powers.
- Tabii psişik güçlerin varsa iş değişir.
The source that powers the grand clock of all time.
Tüm Zamanların Büyük Saati'nin güç kaynağıdır.
The Chronosphere powers the Grand Clock.
- Kronosfer, Büyük Saat'in güç kaynağıdır.
We drive you from her unclean spirits and all satanic powers in the Name and power of our Lord, Jesus Christ.
Efendimiz İsa'nın adı ve kudretiyle günahkar ruhlar ve tüm şeytani güçleri senden defediyoruz.
He pretended to give you your powers back, and then he betrayed you.
Sana güçlerini vereceğini söyledi. Sonra sana ihanet etti.
Nuclear powers over which we have no control.
Üzerinde kontrolümüzün olmadığı nükleer güçler.
♪ We got the powers a
♪ Güçlerimiz var ♪
♪ But together, we'd have powers. All the jungle's treasure, ours. ♪
# Ama birlikte gücümüz olur, bizim olur ormanın tüm nimetleri #
Yes, well-arrived with her friend Mrs. Cross and upstairs resting. I confess to curiosity to know this lady, see first-hand her bewitching powers.
Evet, Mrs. Cross üst katta dinleniyor olsa da bu hanımefendiyi tanıma merakımı, sihirli güçlerini kendi gözlerimle görme isteğimi itiraf etmeliyim.
You realize that he doesn't actually have magical powers!
Adamın sihirli güçleri yok, biliyorsun değil mi?
Instead of learning to harness or to control their powers, they developed what was called an Obscurus.
Güçlerini kullanmayı ya da kontrol etmeyi öğrenmek yerine Obscurusları geliştirdiler.
Give them the greatest gifts of all... powers beyond imagination... and they may think they're meant to rule the world.
Birine akla gelmeyecek... muazzam yetenekler bahşedersen... dünyaya hükmetmek için yaratıldığını düşünebilir.
You will learn to control your powers.
Güçlerini kontrol etmeyi öğreneceksin.
These hieroglyphs... describe a specific set of powers greater than any man could possess.
Bu hiyeroglifler... herhangi bir insanın sahip olabileceğinden çok daha fazla gücü betimliyor.
Some of these may have been the bodies of mutants... enabling him to take their powers... amassing various abilities over the years.
Böylece yıllar içinde... çok farklı güçler edindi.
Disciples. Protectors he would imbue with powers.
Onu korumaları için bu müritlere... güçler bahşedermiş.
You're not the only one who can't fully control your powers.
Güçlerini kontrol edemeyen tek kişi sen değilsin.
You want to know my powers... know who I am... see what I can do?
Güçlerimi mi merak ediyorsunuz? Kim olduğumu mu? Neler yapabileceğimi mi?
You don't need a machine... to amplify your powers.
Güçlerini arttırması için... bir makineye ihtiyacın yok.
power 545
powerful 236
powered 52
powerless 44
power to the people 25
power up 18
power down 16
powerful stuff 23
power's out 27
powering up 16
powerful 236
powered 52
powerless 44
power to the people 25
power up 18
power down 16
powerful stuff 23
power's out 27
powering up 16