Prague traduction Turc
870 traduction parallèle
This movie has been shot in the Belvedere castle in Prague in Lobkowitz and other historical places.
Bu film, Prag'da Belvedere Şatosu'nda, Lovkowitz'de Furstenberg Sarayı'nda ve diğer tarihi yerlerde çekilmiştir.
The students of Prague...
Prag'lı öğrenciler...
"To the best swordsman of Prague and its most audacious student!"
"Prag'ın en iyi kılıç ustası ve en cesur öğrencisine!"
"I believe there must be some opportunities for the best and most daring swordsman of Prague"
"Öyleyse sanırım, Prag'daki en iyi kılıç ustası ve en aktif öğrenciye bir şans verilmeli!"
I certify, I was paid 100.000 golden coins, for giving Scapinelli the right to take anything that pleases him from this room. Balduin, Prague, may 13th of 1820
100.000 altın para aldığımı ve karşılığında Sayın Scapinelli'ye bu odadan her ne isterse alma hakkı verdiğimi beyan ederim. 13 Mayıs 1820.
But isn't Balduin the best swordsman in Prague? "
Bu Balduin, Prag'ın en iyi kılıç ustasıdır! "
" Prague, 1929.
"Prag, 1929."
- And in a foreign land - in Prague - a Cossack walks along a street, sweeping it with his wide trousers...
- Yabancı bir ülkede! - Prag'da.. Bir Kazak cadde boyu yürüyor, geniş pantolonu ile yeri süpürüyor..
Prague
Prag
I am Dr Egon Hartz of Prague.
Ben Prag'dan Dr Egon Hartz.
If we resist German protection, Prague will be bombed.
Alman mandasına direnirse, Alman savunması Prag'ı bombalayacak.
Where? - Near Prague.
- Prag yakınlarında.
Prague.
Prag mı?
He has been on several missions to Prague.
Prag'da sayısız görevde bulundu.
I knew Fraulein Bomasch in Prague.
Bayan Bomasch'ı Prag'dan tanıyorum.
Herzoff was very friendly with her in Prague, you know.
Herzoff Prag'da ona oldukça dostça davranmış.
Well, you may have gathered that we were partners in a highly romantic interlude in Prague four years ago.
Dört yıl önce Prag'da çok romantik bir ilişkimiz olduğunu hatırlıyorsundur.
It happened in Prague, I'm afraid.
Prag'da olmuştu korkarım ki.
Laszlo published the foulest lies in the Prague newspapers till we marched in.
Girdiğimizden beri Laszlo, Prag'da pis yalanlar yayınlamıştı.
You know the leader of the underground movement in Paris, in Prague in Brussels, in Amsterdam, in Oslo, in Belgrade, in Athens...
Paris, Prag, Brüksel, Amsterdam, Oslo, Belgrat ve Atina'daki gizli faaliyetlerinin liderini biliyorsunuz...
They needed him in Prague.
Prag'da ona ihtiyaçları vardı.
If he only got out of Prague, that's all I want.
Pragdan çıkması, tek istediğim bu.
Taking personal charge... the chief of the Gestapo from Prague...
Prag'daki Gestapo şefi yetkilerini alan...
- Anyone in Prague should.
- Prag'daki herkes yapmalı.
In all of Prague, no architect called Vanek exists
Tüm Prag'da, Vanek adında bir mimar yok
All over Prague.
Tüm Prag'da.
Yet when he came to Prague and brought his brewery... he paid with a Deutsche check from the Bank of Berlin... according to a little research of my own.
Oysa o Prag'a gelip fabrikasını da getirdiğinde... ödemesini Bank of Berlin'den Alman çekiyle yaptı. yaptığım küçük araştırmaya göre.
Friends, I am Jan Pestuca, editor of the "Prague Evening News"... and I have been requested to speak to each barracks.
Arkadaşlar, Ben Jan Pestuca, "Prague Evening News" editörüyüm... benden tüm barakalara konuşma yapmam istendi.
But people of Prague, I ask you... shall we perish for the vicious act of a murdering manic?
Fakat Prag halkı, size soruyorum... bir katil manyağın yaptığı vahşi davranış yüzünden yıkıma mı uğrayalım?
I believe the people of Prague... will come to help us.
Prag halkına inanıyorum... gelip bize yardım edecekler.
Are you trying to say the whole city of Prague is conspiring against you?
Tüm Prag'ın size karşı birlik olduğunu mu söylemeye çalışıyorsunuz?
Yes. And you and he met by accident on a street in Prague in 1936.
Evet sen ve O Prag'da 1936'da kazayla yolda karşılaştınız.
He was a young pianist who played for her in Prague.
Prag'da onun için çalan genç bir piyanist vardı.
Mrs. Anton, there's not a detail of the Alquist case that I don't know... and unless I'm more mistaken than I've ever been in my life... the man called Sergis Bauer has a wife living in Prague now.
Bayan Anton, Alquist davası hakkında her şeyi biliyorum. Ve yanılmıyorsam... Sergis Bauer'in Prag'da yaşayan bir karısı var.
! - From Prague, girls!
- Prag'dan, kızlar!
To further his understanding, we took him to the National Museum in Prague.
Yani daha iyi anlayabileceğimiz, bir müzeye gelmiş olurduk.
Seized in Warsaw, deported from Lodz, Prague,
Varşovada yakalanıyor, Lodz'dan sınırdışı ediliyor, Prag,
You change trains in Prague.
Prag'da tren değiştireceksiniz.
I packed my belongings in two trunks and fled to Prague.
Ben de eşyalarımı iki sandığa doldurup Prag'a kaçtım.
In Prague she was fantastic against the Nazis
Prag'da Nazi'lere karşı inanılmazdı.
Certainly. From Budapest to Prague. in coffeehouses.
Elbette, Budapeşte'den Prag'a.
You can check everything by telephone at the police commissariat in Prague.
Prag'daki jandarma birliğinde telefonla her şeyi kontrol edebilirsin.
- You're not from Prague?
- Praglı değil misiniz? - Hayır, Pecky'liyim.
All of Prague's laughing at you!
Prag'ın tamamı seninle alay ediyor!
leave platform 14'will connect with the transcontinental express for...'... travelling via Prague, Budapest and Belgrade.'
'Prag, Budapeşte ve Belgrada giden'kıtalararası ekspres'e bağlanacaktır.'
I don't have a girl in Prague, I don't have a girl in Prague...
Prag'da bir sevgilim yok, Prag'da bir sevgilim yok...
Finish saying "I don't have a girl in Prague, I don't have..."
İşte bunun ; Prag'da bir sevgilim yok, Prag'da bir sevgilim yok...
Are you going to Prague?
Prag'a mı gidiyorsun?
I get to Hamburg and they tell me he has been transferred to Prague.
Hamburg'a gittiğimde Prag'a transfer olduğunu söylediler.
I go to Prague.
Ben de Prag'a gittim.
I did like Prague.
Prag'ı sevdim ama.