Problems traduction Turc
22,404 traduction parallèle
I have been mulling over your color problems and decided to consult a professional.
Renk sorununla ilgili düşündüm ve profesyonel yardım almaya karar verdim.
It seems you have enough problems of your own to solve.
Sizin yeteri kadar probleminiz var gibi görünüyor.
It's infuriating because I know that our problems haven't just magically disappeared.
Sinir bozucu çünkü sorunlarımızın sihirli bir şekilde yok olmayacağını biliyorum.
- Are you... are you having problems? - No.
- Problemleriniz mi var?
Well... we had problems in our marriage.
Evliliğimizde sorunlar vardı.
Do you think that I don't know that all your problems are solved if I tell them that Harvey did this?
- Eğer her şeyi Harvey yaptı desem bütün sorunların son bulacağını bilmediğimi mi sanıyorsun?
No, Donna, all of my problems are solved if Mike tells them.
Hayır Donna, Mike söylerse sorunlar hallolur.
You think that I don't know that all your problems are solved if I tell them that Harvey did this?
Eğer her şeyi Harvey yaptı desem bütün sorunların son bulacağını bilmediğimi mi sanıyorsun?
You go to Benjamin behind my back before we're done, and you going to prison is gonna be the least of your problems.
İşimiz bitmeden arkamdan Benjamin ile iş çevirirsen hapse gidişin problemlerinin en küçüğü olur.
Does your husband have any enemies? Any problems at work?
Kocanızın her hangi bir düşmanı var mıydı?
We have bigger problems than saving The Caretaker's daughter.
Caretaker'ın kızını bulmaktan çok daha büyük bir sorunumuz var.
She was having problems with one of the teachers.
Öğretmenlerden biriyle sorunlar yaşıyordu.
She's got problems of her own.
Onun başka dertleri var.
You're having problems articulating the things that you're feeling.
Hissettiğin şeyleri açıkça dile getiremiyorsun.
I had problems.
Sorunlarım vardı.
It's just, I heard they were having a lot of problems at that school.
O okulda çok miktarda sorun yaşadıklarını duydum.
He has got problems. He...
Srunları var.
You had problems, and you couldn't execute.
Sorunların vardı ve yürütemiyordun.
You are here because you want to laugh... and you want to forget about your problems.
Buraya gülmek için geldiniz ve sorunlarınızı unutmak istiyorsunuz.
You should not forget about your problems.
Sorunlarınızı unutmamalısınız.
Guys... I've got a lot of problems in my life.
Millet, hayatımda bir sürü sorun var.
I wrote a song about some of the problems in my life.
Bazılarıyla ilgili bir şarkı yazdım.
♪ I state my problems ♪
Dertlerimi anlatınca
That these... That life's toughest problems don't have simple answers.
Hayatın zorluklarının basit çözümleri olmadığına.
He talked about his problems... race... power.
Sorunlarından bahsetti ırkçılık iktidar.
I'll be honest, my problems are not as high-stakes as Kanye's, but I have problems.
Dürüst olmak gerekirse, sorunlarım Kanye'ninkiler kadar önemli değil, ama sorunlarım var.
♪ Like my biggest problems Are Pringle cans ♪
En büyük derdim Pringle kutuları
Um... there's still a certain inmate present, um, who's sure to cause certain problems once meal service commences.
Yemek servisi başladığında bazı sorunlar yaratacak malum mahkum hala burada.
Whatever is going on between you and your husband has nothing to do with me, so work your fucking marital problems out...
Kocanla aranda her ne oluyorsa benimle hiçbir ilgisi yok. O lanet evlilik sorunlarınızı halledin bu yüzden- -
He's looking for the root of his problems, and eventually, he's gonna look to me.
Sorunlarının esas nedenlerine bakıyor ve sonunda bunun için beni görecek.
Then explain it to me. I know how freeing it must seem to walk away from all of this, but running from your problems doesn't fix them.
Rahatlamak için her şeyden uzaklaşman gerekiyormuş gibi göründüğünü biliyorum...
A few weeks in, the lead investigator, Ed Mackey, said he didn't find any problems with the scholarship system.
Birkaç hafta önce soruşturmayı yürüten Ed Mackey burs sisteminde herhangi bir problem bulmadığını söyledi.
- new set of problems.
-... yeni problemin olacak.
Da roe, you got any problems, you come to me.
Darcy, bir sorunun olursa, bana geliyorsun.
I knew that she and Paul were having problems, but nothing like this.
Paul'la sorunları olduğunu biliyordum ama böylesini değil.
I doubt you'll have any problems conceiving.
Gebelik konusunda sorun yaşayacağınızı sanmam.
One of our big problems is we can't get Cosima's cell population to grow past the lag phase. And I'm not even sure we're using the right viruses.
Büyük sorunlarımızdan birisi Cosima'nın hücre popülasyonunu gecikme evresini geçecek kadar arttıramıyoruz.
Well, we've been having the same problems.
Biz de aynı sorunları yaşıyoruz.
- Was it problems at home?
- Aile içi sorunlar mıydı?
The Lieutenant already has too many problems to deal with.
Teğmen zaten baş etmek için çok fazla problem yaşıyor.
Well, if you heard us, you know there's problems with the balloons.
Eğer bizi duyduysan balonlarda sorun olduğunu da biliyorsundur.
And that by the time he figures that out, he's gonna have bigger problems on his plate than the lawyer that quietly filed shell corp documents, believe me.
O neler olduğunu anlayana kadar avukatın naylon şirket dosyalarını kayda geçirmesinden çok daha büyük problemleri olacak önünde, inan bana.
There are some problems I can't get him out of.
Onu kurtaramadığım bazı sorunlar var.
I think we ought to stop getting in the middle of their problems, let them handle it themselves.
Bence sorunlarının ortasında kalmayı bırakmalıyız ve çözümü kendileri bulmalılar.
I seem to recall long ago some men of negligible character telling me of a certain lake they'd go to make certain "problems" go away with an anchor and a chain.
Uzun zaman önce bazı harcanabilir tipte adamları bir demir ve zincirle belirli bir göle götürüp belirli sorunları yok ettiklerini söylediklerini hatırlıyorum.
That is one of the problems, Fish.
Sorunlardan biri o Fish.
And then you, uh, check out your problems.
Sonra da sorunlarını irdelemelisin.
- We have enough problems.
- Zaten yeteri kadar sorunumuz var.
You think they have mechanical problems?
Mekanik bir arızaları mı var dersin?
Now, in my experience, dynamites solves all manners of problems.
Dinamit.
Bigger problems.
Büyük sorunlar olması.