English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Prophecy

Prophecy traduction Turc

1,673 traduction parallèle
Prophecy is an act of faith, and we are the keepers of the faith.
Kehanet, bir inanç işidir. Bizler, inancın bekçileriyiz.
If we all die tomorrow, Ambrosinus... what happens to the prophecy?
Yarın hepimiz ölürsek Ambrosinus, kehanet ne olacak?
But while Fred grew worse Nicholas grew more generous and eventually he fulfilled his mother's prophecy.
Fred, haylaz olarak büyüdükçe Nicholas daha da cömertleşti. Ve annesinin kehanetini doğruladı.
See, they only wanted to spread it in the United States, but in order to fulfill the prophecy in Dave's bible,
Bakın, onu sadece Amerika'ya yaymak istiyorlar.. .. ama Dave'in kutsal kitabındai kehaneti sıraya koyacaklardır.
And though I have the gift of prophecy, and understand all mysteries, and all knowledge ; and though I have all faith, so that I could remove mountains, and have not Love, I am nothing.
Bütün gizemleri anlayabildiğim, Olacakları önceden görebildiğim, bütün bilgiye ve sadakata sahip olduğum halde ki böylece dağları yerinden oynatabilirim ama sevme yeteneğine sahip değilim, Ben bir hiçim.
I thought I was followed prophecy, you know!
Takip edildiğimi sandım, bilirsin!
They pinned on Jesus to fulfill prophecy.
İsa'yı kehanet yerini bulsun diye çivilediler.
Well, you're finally fulfilling One prophecy about the millennium, John.
En azından bu yüzyılla ilgili bir kehaneti, haklı çıkarıyorsun John.
The prophecy!
Kehanet.
- Hello? The prophecy?
Kehaneti bilmiyor musunuz?
Then she separated the four of you so the prophecy would never be fulfilled.
Sonra kehanetin gerçekleşmemesi için, dördünüzü ayırdı.
Let me guess. The prophecy family.
Tahmin edeyim, kehanet ailesi.
- But the prophecy says - - "But the prophecy, the prophecy."
- Kehanet der ki... - Kehanet aşağı, kehanet yukarı. Peki.
The prophecy of a Paiute shaman called Wovoka has spread from tribe to tribe faster than a telegraph signal rekindling old superstitions among the Sioux and old apprehensions among the whites who are sure to mistake desperation for hostility.
Wovoka adındaki bir Paiute şamanının kehaneti kabileden kabileye bir telgraf sinyalinden daha hızlı yayıldı Sioux arasındaki batıl inançları ve çaresizliği düşmanlıkla karıştıran beyazlar arasındaki endişeleri yeniden başlattı.
It's a stupid prophecy.
Bu aptalca bir tahmin.
And a prophecy foretells his return.
hâlâ hayatta olduğunu ve kehanetin gerçekleşeceğini düşünüyorlar.
So, because I lifted the ruins, people think the prophecy's coming true?
Yani enkazı kaldırdığım için kehanet gerçekleşecek, öyle mi?
The prophecy continues to unfold.
Kehanet yavaş yavaş gerçekleşiyor.
As for you, your blood must now be shed... and the prophecy will be fulfilled.
Artık kanının dökülme zamanı geldi. Böylece kehanet gerçekleşecek.
So the prophecy has been fulfilled.
Böylece kehanet yerine getirildi.
What prophecy?
Ne kehaneti?
Self-fulfilling prophecy.
Kendi yolumu çiziyorum.
The prophecy is being fulfilled.
Kehanet gerçekleşmeye başlamış.
I have had cause to remember the old prophecy :
Eski bir söz vardır :
Here is a book of prophecy.
Kehanet kitabı var.
You know there's a prophecy.
- Biliyorsun bir kehanet var.
The prophecy says a queen of England will be burned.
Kehanete göre İngiltere Kraliçelerinden biri yanacaktır.
Dude, it's not likeI have a copy of "prophecy for dummies" lying around here somewhere.
Dostum buralarda "dilsizler için kehanetler" yazan bir kitap yok.
Have faith in the prophecy.
Kehanete sadık kalmalıyız.
It's an ancient prophecy, written on the inner walls of the Great Pyramid of Tsort.
Bu eski bir kehanettir, Büyük Tsort Piramidinin iç duvarlarında yazılıdır.
And if I have prophecy and know all mysteries and all knowledge, but have not love, I am nothing.
Gaipten haber de versem, Tüm gizem, bilgi ve hikmete sahip de olsam, Sevmezsem eğer, ben bir hiçim.
For we know in part and we prophecy in part.
Çünkü az biliriz, az peygamberlik ederiz.
The prophecy has told us exactly where to go.
Kehanet bize nereye gideceğimizi söylüyor
The prophecy?
Kehanet mi?
And it's up to us to take it to the temple and fulfil the prophecy.
ve bu bize bağlı bunu tapınağa götürüp kehaneti gerçekleştirmek
Friend tells a prophecy and it's the same as the story you once wrote.
Bu Arkadaş denen herifin kehaneti çocukken yazdığın hikayedekiyle aynı.
This Friend tells the same story and calls it a prophecy.
Bu Arkadaş denen herif de aynı hikayeyi anlatıp bunun bir kehanet olduğunu söylüyormuş.
- Often with expectations, this is a self-fulfilling prophecy.
- Genelde beklentilerle kendini gerçekleştiren bir kehanet vardır.
The prophecy will favor me today.
Kehanetin hoşuma gideceğini söylüyor.
The new prophecy proclaims,
Yeni kehanet diyor ki......,
We rejoice in the prophecy.
Kehanet bizi neşelendirdi.
You said yourself, the prophecy only speaks truth.
Kendin de dedin, Kehanet sadece gerçekleri söyler.
The prophecy said nothing of gordon.
Kehanet, Gordon hakkında hiçbirşey söylemiyor.
We serve the prophecy.
Biz kehanete hizmet ederiz..
That's celetroph prophecy,
Bu Celetroph'ların kehaneti,
And if you think i have anything To do with that prophecy, I would get that plate of yours examined.
Eğer sen O kehanetteki herhangi... birşey ile ilgim olduğunu düşünüyorsan, kafanda ki o plakayı gözden geçirtir derim.
But our duties to the prophecy come first.
Ama görevlerim de, kehanet'ler öncelikli.
Then you have fulfilled the prophecy twice over
O zaman, sen kehaneti, 2 kere tamamlamış oldun.
Maybe not the prophecy says that warrior child who will replace Ming Will be Ming's child, Rankol has said, that was me.
Belki de değil.Kehanetin söylediğine göre, savaşçı çocuk... babasının yerini alacak, Ming onun Barin, Rankol'de ben olduğunu düşündü.
But you fulfilled the prophecy?
Ama kehaneti yerine getirdin.
How can I fulfill the prophecy?
Kehaneti nasıl gerçekleştirebilirim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]