Protocols traduction Turc
1,322 traduction parallèle
Please, I'm not violating any of your holy protocols.
Kutsal protokollerinizin hepsine uyuyorum.
There's nothing in your protocols about dealing with a newborn infectee.
Protokollerinde yeni doğan bir hastayla ne yapacağımız yazmıyor.
Caffrey's protocols? Yeah.
- Caffrey'nin planının bir parçası mı?
This is covered under Caffrey's protocols.
Caffrey'nin yazdığı protokollerde var.
Your Threshold protocols include stress counseling as part of the plan.
Threshold protokollerinde stres tedavisi planı var. Bence bu planı devreye sokmanın zamanı.
Your protocols were a death sentence for millions.
Protokollerin milyonlarca insanın ölümüne yol açtı. Mümkün değil.
Caffrey, you wrote the Threshold protocols.
Caftrey, Threshold protokollerini sen yazdın.
Well, thank Dr. Caffrey, they're her protocols.
Doktor Caffrey'e teşekkür et. Bunlar onun protokolleri. Şimdi...
I read the protocols, you know.
Senin önündeyim. Protokolleri okudum.
You have to follow my protocols.
Protokollerime harfiyen uymalısın.
The protocols aren't my idea of a life, either, but the alternatives are worse.
- Protokoller benim de hayatımı etkiliyor ama alternatifler çok daha kötü.
This culminated in a document which drew together the available intelligence and which came to be known as the'Auschwitz Protocols'.
Bu bilgiler, müttefiklerin birlikte yürüttükleri istihbarat faaliyetleri sonucu "Auschwitz Protokolleri" adını alan belgeler ile son noktaya ulaştı.
The protocols of cold fusion...
Soğuk füzyon protokolleri...
Perhaps I can confirm the validity... of this formula more quickly if I dispense... with certain protocols.
Belki de bazı protokolleri es geçerek bu formülün geçerliliğini, daha erken teyit edebilirim.
I've got to bypass 4 security protocols to free them.
Onları serbest bırakmak için dört güvenlik protokolünü aşmamız gerekiyor.
Have you violated secret service protocols in the last 30 days?
Son 30 gün içinde, hiç Gizli Servis protokolünü ihlal ettin mi?
- There are protocols...
- Usûl böyle.
We had protocols in place.
Protokollerimiz var.
There's strict protocols.
Sıkı protokoller.
He had to break some... major protocols.
Birkaç büyük protokolü çiğnemiş olması gerek.
He's downloading everything, blueprints, security protocols.
Her şeyi kopyalıyor. Tasarımları, güvenlik protokollerini,...
- no contact protocols.
- ne de herhangi bir irtibat listesi.
Stand by for protocols.
- Evet. Bir sonraki emri bekle.
- Mrs. Logan removed a document that contains highly sensitive intelligence protocols.
Bayan Logan arşivden, oldukça hassas bilgi tutanaklarının bulunduğu bir belge aldı.
You've been burrowing into classified CTU protocols without authorization.
Yetkin olmadan, gizli CTU protokollerine giriyordun.
You've been burrowing into classified CTU protocols without authorisation.
Yetkin olmadan, gizli CTU protokollerine giriyordun.
Work out your protocols with Ms Raines.
Protokollerinizi Bayan Raines ile çalışın.
All interagency search protocols are being run through CTU.
Bütün ajanslararası arama protokolleri CTU üzerinden yapılıyor.
Spenser's countervailing the building's security protocols.
Spenser, binanın güvenlik protokollerine girmeye çalışıyor.
I've almost finished compiling those surveillance protocols.
Gözetleme protokollerini derlemeyi neredeyse bitirdim.
The rest of you, maintain search protocols.
Sizler, arama protokollerinize devam edin. İlerleme raporlarınızı 10 dakika içinde ekranıma gönderin.
I'm briefing first responders on multiple attacks. I need to review DOD protocols.
Birden çok saldırı olasılığı konusunda ilk müdahalede bulunacaklara bilgi gönderiyorum bu yüzden, Bakanlık protokollerini gözden geçirmeliyim.
Civil-defence protocols for each agency are well-defined.
Bütün teşkilatlar için sivil savunma protokolleri çok açık.
What was it? - It was just the DOD protocols.
Savunma Bakanlığı protokollerinden.
Those protocols should be coming over shortly.
Protokoller birazdan gelmiş olur.
Don't... don't give me protocols, Bill.
Bana... Bana protokollerden bahsetme, Bill.
I need to set her up with the security protocols for the summit.
Onun, zirve toplantısı için güvenlik protokolleri üzerinde hazırlanması gerekiyor.
All their tactical protocols will have to go through me.
Bütün taktik protokolleri benden geçecek.
I'll be reinstalling operating protocols so I'll need your key card.
Gruptaki herkesin işletme protokollerini yeniden yüklüyor olacağım. Bu yüzden anahtar kartına ihtiyacım var.
Neither of us wants this transition to interfere with ongoing protocols, so let's just keep it between us, at least until this crisis plays out.
Ve, ikimizin de bu devam eden değişime müdahale etmek istemeyeceğini biliyorum. Bu yüzden aramızda kalsın. En azından bu kriz sona erene kadar.
I found a way round all the security protocols, everything's set.
Güvenlik önlemlerini aştım. Her şey hazır.
There are some experimental treatment protocols I've been able to get my hands on, although some of them are just too far gone to do anything but pain management, but I do believe I can save at least eight of them.
Ulaşabildiğim birkaç tane deneysel tedavi protokolleri var yine de bazıları çok fazla ilerlemiş onlar için tek yapabileceğim acılarını gidermek fakat içlerinden en az sekiz tanesini kurtarabileceğime inanıyorum.
Ordinarily, I like to tell the patient what he's facing but then that would be a violation of your sacred protocols.
Normalde, hastalarıma içinde bulundukları durumu anlatmak isterim ama bu senin kutsal protokollerini ihlal etmek olur.
- I am following your beautiful protocols.
- Kutsal protokollerine uyuyorum.
the ghost in the machine. Begin protocols for termination.
Haberleri gördüm.
I need to speak with Mr. Lyon about the protocols.
Bay Aslan'la protokol hakkında konuşmalıyım.
But there are protocols that have to be followed.
Katılıyorum. Ama uyulması gereken kurallar var.
The only reason I was able to worm into Abby's computer in the first place is because somebody had cracked the authentication protocols before me.
Abby'nin bilgisayarına girebilmemin tek nedeni başka birinin doğrulama şifrelerini benden önce açmış olmasıydı.
You all know the protocols.
Protokolü biliyorsunuz. 10 dakika sonra gidiyoruz.
- She was going over some DOD protocols.
Sadece, bazı Savunma Bakanlığı protokollerini gözden geçiriyordu.
There are protocols.
Kurallar var.