English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Provoking

Provoking traduction Turc

329 traduction parallèle
The penalty for provoking their action is too terrible to risk.
Harekete geçmelerine yol açmanın cezası, riske alınamayacak kadar korkunçtur.
In it she tells me to marry you. She harps on it, flattering me, provoking me.
Hatta yalvarıyor, kandırmaya çalışıyor.
He might feel you are merely provoking trouble.
Senin sadece belayı tahrik ettiğini düşünebilir.
- Quit provoking me!
- Sözlerinle beni deli ediyorsun!
I just can't see two slaps in the face provoking him into committing murder.
Ben sadece surata vurulan iki tokatın onu cinayet işlemeye teşvik ettiğini zannetmiyorum.
She's provoking you.
Seni kışkırtıyor.
Use of provoking words and gestures to an officer, disrespect towards same.
Bir amirine kışkırtıcı laflarda bulunmak ve saygısızlık etmekten.
Here we have our lovely Lorraine in her exotic, exciting pose as a provocative provoking provocation.
İşte, en ekzotik, heyecan verici pozuyla sevgili Lorraine kışkırtıcı, tahrik edici, baştan çıkarıcı.
He was just provoking us. That's how he is.
Tahrik etmeyi seviyor.
They've been provoking me for too long.
Uzun zamandır beni küçümsüyorlar.
He meant, of course, a special activity, a highly effective activity, so to speak, aimed at provoking the reproduction of purebred Aryan children.
Burada açık seçik üretken ve verimli bir çalışma dile getiriliyor. Temiz ari ırktan çocuk üretimi.
But Basini kept provoking us with his shameful conduct.
Ama Basini yüz kızartıcı davranışlarıyla bizi tahrik etti.
Cornelius, why do you insist on provoking him?
Onu neden kızdırmakta ısrar ediyorsun?
To avoid provoking the crowd.
Kalabalığı tahrik etmemek için.
Has your crew suddenly become interested in provoking a war?
Mürettebatınız bir savaş çıkarmayı ister mi?
By provoking the sentiment, I had elevated the savage man to the stature of a moral being by the most noble of his attributes.
Ona bu hissi vererek ya da onu kışkırtarak namuslu insanın en belirgin ve en asil özelliği sayesinde Vahşi Adam'ı, namuslu insan mertebesine yükseltmiştim.
Duck the provoking blow.
Vuran olursa yana çekil.
But one thing though, he was provoking me when I popped him.
Ama bir şey var ; ona nişan aldığımda beni kışkırtıyordu.
Don't even think of provoking Spatoletti.
Sakın ha Spatoletti'yi kışkırtmayı aklından bile geçirme.
But I can assure you... that Mr. Haynes did all the provoking.
Fakat sizi temin edebilirim ki, Bay Haynes her türlü kışkırtıcılığı yaptı.
You certainly have a knack of provoking a man to violence.
İnsanın şiddet güdülerini uyandırmakta üstüne yok doğrusu.
provoking us.
Bizi kışkırtıyorlardır.
Thank you for your kind intention but if you're provoking a fight, let's do it
Nazik uyarınız için teşekkürler Ama niyetiniz dövüşmekse, hadi dövüşelim
She's provoking you.
Seni kızdırıyor.
So you're provoking him.
Orospu! Onu tahrik ediyorsun.
Don Juan enjoyed provoking God.
Don Juan, Tanrıya meydan okuyordu.
He's provoking you.
- Seni kışkırtıyor.
Provoking instant paralysis of the central nervous system.
Merkezi sinir sistemini anında felç eder.
You knew it, and you were deliberately provoking them... as you're provoking me!
Seni izlediklerini biliyordun, ve bunu bile bile onları ayartıyordun... aynı beni de ayarttığın gibi!
"Norm Peterson : thought-provoking, poignant, hilarious, a roller coaster of emotions."
Norm Peterson ; düşündürücü, dokunaklı, neşeli. Tam bir duygu seli.
They wanna know why we're provoking them.
Bizim neden provoke olduğumuzu bilmek isteyecekler.
Carla is provoking Cliff into a physical confrontation with that lout.
Carla, Cliff'i o magandayla fiziksel karşılaşma yapması için provoke ediyor.
Well, in an anxiety-provoking situation such as this, one tends to respond with exaggerated compliments.
Böyle endişe verici durumlarda karşıdaki kişi abartılmış iltifatlarla cevap verir. Açık konuşayım.
Can't you tell he's provoking us..
Belki adam bizi tahrik edip, bilgi toplamaya çalışıyor.
He's provoking us, he wants us to kill him just so he doesn't confess...
İtiraf etmemek için bizi tahrik edip onu öldürmemizi istiyor.
... you're constantly provoking us, humiliating us, insulting us and Djura is a nervous type...
Durmadan bizi tahrik ediyor, aşağılıyor, alay ediyorsun. Djura da asabi bir tip.
Stop provoking me, please!
Beni kışkırtmayı kes, lütfen!
"Provoking division among people and causing... their continued abasement, misery and ruin."
"İnsanlar arasında ayrım yapmak alçalmalarına, sefalete ve harap olmalarına neden olacaktır"
He kept provoking him.
Onu provoke etti.
YOU'RE PROVOKING IT, DEAR.
Buna sen neden oluyorsun hayatım.
Just stop provoking your little brother, please,
Lütfen küçük kardeşini kışkırtmaktan vazgeç,
- He was provoking'me.
- Beni kışkırttı.
In fact, being with you here now is provoking an emotional revelation.
Aslında, sizinle burada bulunmak bile bir duygusal tecelliyi tetikliyor.
Do stop provoking me by sucking on that.
Elindekini yalayarak beni tahrik etmeyi bırak artık.
- He was provoking me.
- Beni kışkırttı.
I don't think we are provoking them.
Onları provoke ettiğimizi düşünmüyorum.
The Robinsons what we have were imprisoned for disorder while alcoolizados, aggression to a member of the clergy and for to throw stones on the railroads, with intention of provoking damages.
Bize kayıtlı Robinsonlar, huzuru bozan sarhoşlar,... papaza saldıran bir adam ve zarar vermek amacıyla tren yoluna taş atan bir adam.
I find that a little provoking.
Bunu birazcık kışkırtıcı buluyorum.
Lyndon Johnson signs National Security Memo 273 which reverses Kennedy's withdrawal policy and approves covert action against North Vietnam provoking the Gulf of Tonkin incident.
Neden? Çünkü önemsiyorlar. Çünkü gerçeği öğrenmek istiyorlar.
If I didn't know you better, I'd think you were provoking a quarrel so you'd be unable to sail tonight.
Seni iyi tanımasaydım, tartışmak için kışkırttığını düşünürdüm, böylece bu geceki tekne gezisine gidemezdik.
- They don't care what they sing, they are just provoking us..
Ne söylediklerinin önemli yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]