English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Puppy

Puppy traduction Turc

3,405 traduction parallèle
Tell me, what do you know about this sick puppy?
Söyleyin bakalım, bu hasta köpek hakkında ne biliyorsunuz?
I see a puppy.
- Bir köpekçik görüyorum.
Oh, a puppy!
Ah, bir köpek yavrusu!
What's with the big appetite, hungry puppy?
Bu iştah nereden geliyor, seni aç domuzcuk?
You have a look like a puppy dog.
Yavru köpekler gibi bakıyorsun.
All you have to do is smile at him and he is a puppy dog.
Tek yapman gereken gülümsemek sonra yavru köpeğe dönüşüyor.
- Come here and see the puppy.
- Gel, köpeciğe bakalım.
- The puppy that was for sale?
- Satılık bir yavru vardı da?
Did you buy the puppy from the pet shop in Plaka?
Köpeği Plaka'daki evcil hayvan dükkanından mı satın aldın?
- Oh, yeah. He looks like me when I was a puppy.
Benim köpekliğim gibisin.
She wears glasses and has a puppy face.
Gözlük takmış yavru köpek suratlı birisiydi.
So you thought I'd just pop the champagne, follow you around like an obedient little puppy dog?
Şampanya patlatıp, itaatkâr yavru köpek gibi peşinden geleceğimi mi sanmıştın?
The lovesick puppy that was hanging all over Midge and her every word.
Kara sevdalı enik, Midge'in hep etrafındaydı ve her kelimesine karışıyordu.
Who sent you a picture of a puppy?
Kim bir köpek resmi gönderir?
I believe I have a puppy treat or two on me.
Galiba cebimde bir iki ödül maması var.
Oh, that's so sweet, hush puppy, but it means almost nothing coming from you.
Çok tatlısın hayatım ama sen diyince hiçbir anlamı kalmıyor gibi bir şey.
" Dear hush puppy, you are, and always will be, my priority.
"Sevgili sevgilim, her zaman benim önceliğimsin."
Snips and snails and puppy dog tails.
Ufaklıklar ve salyangozlar ve yavru köpek kuyrukları.
No, I'm a puppy. Dang it!
Hayır, ben enik oldum.
Well, you are one brave puppy coming into my class late, Frankie Heck.
Sınıfıma geç gelen bir tek cesur köpek yavrusu var Frankie Heck.
" Cosmetic heiress Madison Stewart, known best for her puppy rescue charities, was left at the altar by software impresario Max Miller when...
" Kozmetik varisi Madison Stewart sokak hayvanlarına yardımlarıyla bilinen, düğününde bilgisayar yazılımcısı Max Miller tarafından terk edildi.
And... they started the fire... with this puppy.
Yangını da bu kuzucukla çıkarmışlar.
- No, no, look, that was just puppy love, this is real.
Bak bu bir ergen aşkı değil, bu gerçek.
You always wanted a puppy, but all you got was toasters!
Hep bir köpek istedin ama tek aldığın tost makinesi oldu!
She was a puppy.
Yavruyken.
Puppy... in a... cup.
Kupanın içindeki köpek.
How come the only time April Young isn't following you around like a lost puppy is when I'm lying dead with a broken neck?
Nasil oluyor da, April Young'in kayip bir köpek yavrusu gibi pesinde dolasmadigi tek zaman ben kirik bir boyunla ölü yatiyorken oluyor?
He's like a harmless little puppy dog.
Zararsız bir süs köpeği gibi. Evet.
Yeah, a puppy dog with a little wolf blood in him.
İçine kurt kaçmış bir süs köpeği.
You don't get a puppy and a fireman in the same day.
Aynı gün içinde hem bir yavruya hem de bir itfaiyeciye sahip olamazsın.
I wish I could make it up to you. - I have a puppy.
Keşke sana telâfi edebilseydim.
That's the exact same dance you did When the Humane Society sent you free puppy address labels.
Hayvan Koruma Derneği, bedava köpekli adres etiketi gönderdiğinde de aynı dansı yapmıştın.
As you can see, when you put a coin in his bowl, it triggers the sensor, and this cute puppy eats the coin
Gördüğünüz gibi, bu kabın içine bozuk para koyduğunuzda sensor harekete geçiyor ve bu sevimli köpek parayı yiyor.
Tiko, do you like going to puppy class? Do you?
Tiko, köpek yavrusu olmak hoşuna gidiyor mu?
The good news is, you're gettin'a puppy!
İyi haber şu ki, bir köpeğin olacak!
People also worry when they don't see a puppy that they raised at home for a day.
Evinde beslediği sokak köpeği için bile endişelenmek insanın doğasında vardır.
How can I stand looking at him like a puppy that needs to go? I, Yeom La, can no longer stand to see him like that.
En iyi olanın öyle acı çektiğini görünce bir şey yapmadan duramazdım.
Hi, my name is Teddy, and someday I'm going to have a puppy.
Merhaba, benim adım Teddy, ve birgün alacam kedi.
Stop following me around like a puppy dog and get me a drink.
Beni köpek yavrusu gibi takip etmeyi bırakıp bir içki getir.
Puppy feet girl.
Enik ayaklı kız.
- Crack that puppy open, buddy.
- Patlat bakalım o yavruyu.
I've been trying to push that puppy out since this morning's conference call.
Bu şeyi bu sabahki konferans konuşmadan beri içimde tutuyorum.
Oh! What have you done, puppy?
Ne yaptın sen, köpecik?
It's just a puppy.
Sadece bir yavru köpek.
You're just like this puppy I rescued in Runyon Canyon last year. - Really?
Geçen sene kurtardığım zavallı köpekçiğe o kadar benziyorsun ki.
What's up, puppy killer?
Ne haber, köpek katili?
I was not really with steve. You know that. - You know, our puppy's waiting, so we should probably... yeah.
- Steve işte bilirsin
Named her Puppy Luv.
Adı "Gençlik Aşkı".
Do you want this puppy?
Bu köpeği ister misin?
You're just a little puppy dog.
Küçük köpeğim benim.
I don't want to be a puppy dog. That's like being a wet noodle or something.
Ben köpek olmak istemiyorum ama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]