Purcell traduction Turc
447 traduction parallèle
- Your friends, Morgan, Purcell...
- Ya, Morgan, Purcell...
It? or? - I'm Purcell Fauch.
Benim adım Burson Fouch.
Well, I wouldn't say it was likely, Mr. Purcell, but certainly possible.
Ufak bir ihtimal ama mümkün.
And you know Miss Purcell, daughter of Judge Purcell.
Hakim Purcell'in kızı Bn.
Purcell.
Purcell.
Where ´ s Miss Purcell?
Bn. Purcell nerede?
- A guy named Purcell.
- Purcell adında biri.
- That'll be Mr Purcell.
- Bu bay Purcell'dir.
Glen Purcell, KSL-TV.
Glen Purcell, KSL-TV.
Playing in the film music by J.S. Bach, Pergolesi, Purcell
Müzikler J.S. Bach, Pergolesi, Purcell
Purcell, give me that.
Purcell, şunu bana ver.
Purcell, can I see you a minute?
Purcell, seninle bir dakika görüşebilirmiyim?
What are you in for, Purcell?
Neyin peşindesin Purcell?
I want a run-down on everybody that's got tower duty. That's Purcell's job, sir.
Kule görevi yapan herkesin... özet listesini istiyorum.
Where's all the food going around here? Purcell.
Bu yiyecekler nereye gidiyor?
Sir?
Purcell.
Purcell said you'd declared a state of emergency or something.
Buraya çatı için geldim. Purcell dedi ki eyaletten... yardım istemişsiniz.
I'm a city boy. Purcell?
Ben bir şehir çocuğuyum.
Hands off him, Purcell!
Ellerini üzerinden çek Purcell!
Come on, Purcell.
Haydi, Purcell.
You just have to wait your turn, Purcell, like everyone else.
Sıranı beklemelisin, Purcell, diğer herkes gibi.
That's enough, Purcell.
Bu kadar yeter, Purcell.
Shut your mouth, Purcell.
Kapa çeneni, Purcell.
Detective Purcell, you've already stated that homicides are usually committed by the most obvious suspect.
Dedektif Purcell, söylediklerinize bakılırsa... cinayetler genelde bir numaralı şüpheliler tarafından işleniyor.
Your experience is impressive indeed, Detective Purcell.
Çok tecrübeli olduğunuz belli Dedektif Purcell.
Actually, Purcell, we're about to bury you.
Aslında, Purcell, seni gömmek üzereyiz.
- I see Warner Purcell.
- Ben Warner Purcell'i düşünüyorum.
I'll have Warner Purcell and Helen Sinclair, and then I can live with that gun moll!
Warner Purcell ile Helen Sinclair'i istiyorum, ondan sonra o gangster kapatmasına katlanabilirim!
Warner Purcell was first to arrive full of bonhomie and good humor.
Warner Purcell tüm cana yakınlığı ve espri anlayışı ile ilk gelen oyuncuydu.
- Warner Purcell.
- Warner Purcell.
I don't know if you've met our Lieutenant Masters, Warner Purcell.
Teğmen Masters'ımızla tanıştın mı bilmiyorum, Warner Purcell.
Warner Purcell remains good-spirited and a joy to work with.
Warner Purcell iyi huylu tavrını koruyor ve onunla çalışmak çok keyifli.
She was very excited to meet the cast, especially Warner Purcell.
Oyuncularla tanışacağı için çok heyecanlıydı, özellikle de Warner Purcell'le.
Warner Purcell and Olive seem to always be exchanging coy glances.
Warner Purcell ve Olive sanki birbirlerine kaçamak bakışlarla bakıyorlar.
There you are. Mr. Purcell, you have been stealing our dog yummies and eating them.
İşte buradasınız Bay Purcell, köpek bisküvilerimizi çalıp, yiyorsun.
Now, I wonder where Jack's got to. - He's with Father Purcell.
Tabii ki, hepsinin poposu çok güzel.
( Purcell ) Sid Vicious, now.
Hoş Kızlar yarışması nasıl gitti? Mükemmel gitti.
- What about you, Doctor Purcell?
- Peki ya siz, Doktor Purcell?
You're next, Purcell.
Sıradaki sensin, Purcell.
Look, we're talking about more than Dr. Purcell's murder here.
Bakın, burada sadece Dr. Purcell'in cinayetinden bahsetmiyoruz.
Wayne Purcell tonight.
Wayne Purcell bu gece.
Purcell had it coming!
Purcell bunu hak etti!
Saw you outside the gates the other night at Purcell's execution.
Geçen gece Purcell'in idamında sizi kapının dışında görmüştüm.
Now, I wonder where Jack's got to.
Jack ne yapıyor acaba? - Peder Purcell ile birlikte.
– He's with Father Purcell.
- Gidip kurtarayım bari!
- Of course.
Purcell.
That's it, Purcell.
O kadar Purcell.
Purcell, I want to see Bullen tonight.
Purcell, Bu gece Bullen'i görmek istiyorum.
L. -
Bu Purcell'in işi efendim. l...
Take a walk, Purcell.
Çekil oradan Purcell.
Purcell's the most boring priest in the world.
Aslında çayı Bayan Doyle yapar ama dışarı çıktı.