Put your back into it traduction Turc
136 traduction parallèle
Put your back into it.
— Çek öyleyse. İyice asıl.
- Well, if you put your back into it.
- Şey, bunun için çaba harcarsan tabi.
Put your back into it.
Arkasından çek haydi.
Put your back into it, that makes it much easier.
Sırtınızdan destek alın, öyle daha kolay olur.
Come on, Roberts. Put your back into it!
Hadi Robert, çek bakalım.
Put your back into it!
- Topla kendini!
Put your back into it, man.
Sırtını daya, adam.
Come on. Put your back into it.
Haydi, haydi gayret et!
Put your back into it up front.
Üstüne abanın.
Put your back into it.
Sırtını da kullan.
Put your back into it!
- Tüm gücünüzü verin!
Put your back into it!
Bütün gücünü ver.
Put your back into it.
Sırtındakileri şunun içine koy.
Put your back into it!
Daha çok çalış!
Put your back into it. Mush!
Sırtını kullan.
Put your back into it, Milwall.
İşine dön, Milwall.
Come on, put your back into it!
Hadi, daha hızlı sallan!
Put your back into it, Jefferson!
Arkanı kolla Jefferson!
Put your back into it, dog-breath.
Hadi başla, köpek nefesli.
Put your back into it.
Biraz daha çabala.
Come on, put your back into it, eh?
Hadi biraz kendini ver, tamam mı?
Put your back into it!
Sırtınla yüklen!
Put your back into it, major.
Zorla biraz kendini, Binbaşı.
Put your back into it, put, you...
Sırtını da kullan. İt dedim seni...
- Put your back into it.
- Sırtını daya.
Put your back into it. Get to work.
yüklen ve çalışmaya başla.
- Put your back into it.
- Arkanı dön.
Put your back into it, brothers.
Sırtınıza kuvvet kardeşlerim.
Yeah, yeah, put your back into it.
Evet, evet, ittir bakalım.
Put your back into it.
Hadi, daha gayretli.
Put your back into it!
Biraz daha gayret!
Put your back into it.
Arkanı yasla.
Put your back into it, lad.
Arkasını da yap, Evlat.
[Man] Put your back into it.! Let's go.!
kendinizi işe verin.haydi!
Daddy, put your back into it.
Baba, biraz daha gayret göster.
You put your whole heart and soul and back and everything else into it.
Kalbinle, ruhunla, sahip olduğun her şeyle yiyorsun.
You put your black back into it, or I'll do it for you!
Zenci kıçını kaldır yoksa ben senin için kaldırırım!
Whatever it takes to put my cute, little, new Le Car back into shape... is comin'outta your end.
Benim şirin, küçük yeni arabamı eski haline sokmak neye mal olacaksa senin payından kesilecek.
Take your money, put it back in your wallet or your pocket, turn around and walk through both sets of doors... The second one sticks sometimes. - go out into the parking lot, get in your car, turn the key, and never, ever speak to me again as long as you live!
Paranı al, cüzdanına koy... geriye dön, kapılardan geç... ikinci kapı bazen takılabilir... otoparka çık, arabana bin, anahtarı çevir... ve bir daha asla hayatın boyunca benimle konuşmaya kalkma!
You can see, it is truly up to you... to put romance back into your relationship.
İlişkinize yeniden romantizmi eklemenin... yalnızca sizin elinizde olduğunu görmelisiniz.
Put your back into it.
Haydi biraz daha güçIü çekin haydi beyler.
Put your back into it!
İyice asılın!
Put your back into it...
Kendini işe ver!
I think she's put Xena into your body but it's only temporary, because she's going to switch it back.
Sanırım Zeyna'yı senin vücuduna yerleştirdi, ama bu durum geçici, çünkü eski yerine yerleştirecek.
Put your spineless back into it.
Omurgasız sırtını oraya yasla.
You'd have us put it back into orbit fully armed and keep it a secret just to save your ass?
Bizi uyduya bağlayacak, silahlı olarak yeniden yörüngeye oturtacak ve kıçını kurtarmak için her şeyi saklayacaktın.
It will not put you back into your hypnotic state.
Seni tekrar hipnoz durumuna sokmayacak.
Now put it on the back of your picture and then you're gonna follow me into the hallway cos we're gonna put them up.
Şimdi onu resminizin arkasına koyun. Sonra beni koridora kadar takip edin çünkü onları asacağız.
Put your back into it, big guy.
Biraz daha asıl koca oğlan.
From the back, you've got leverage for downward force and you could put your weight into it.
Pekâlâ. - İki miligram verildi.
Take that pent up sexual energy you waste thinking about hot, naked interns and put it back into your genius, your godliness.
Seksi, genç, çıplak, bekâr intörnlere olan boşuna harcadığın seksüel enerjiyi biran önce zekanı çalıştırmak amaçlı kullanmaya başla. Tanrısallığına çevir.