Quickies traduction Turc

Bit of everything : assistant director on Poverty Row, four-day quickies sold a couple of story ideas.

- Herşeyden biraz ; Poverty Row'da yardımcı yönetmenlik, kısa filmler ve senaryolardan birkaçını sattım.

I need satisfaction, these unfinished quickies aren't enough.

Tatmin olmaya ihtiyacım var, böyle sonuçsuz seksler yetmiyor.

This makes it a great option for quickies.

Bu şipşak seks için harika bir alternatiftir.

HE'S OUTSIDE THE REQUIRED 400-MILE LIMIT FOR EXTRA-MARITAL QUICKIES AND ANONYMOUS ASSIGNATIONS.

Küçük kaçamaklar ve gizli randevulaşmalar için 650 kilometrelik yakalanma mesafesinde.

I'm not really into afternoon quickies on the corner of the desk.

Akşamüstü masa kenarı şipşaklarına gerçekten alışkın değilim.

Oh, hey, Donna, about this little celibacy kick we're on, does that cover quickies,'cause I could be really quick?

Oh, hey, Donna, şu seks-yok kararınla ilgili, hızlıca biten sekste buna dahil mi, çünkü ben işimi çok çabuk bitirebilirim?

Quickies?

- Kısa kaçamaklar mı?

No more afternoon quickies.

Bir daha gündüz oynaşmaları yok.

L highly doubt that quickies in the dorm room and a romantic Saturday evening by a frat keg qualify.

Yurt odasındaki acele seksler ile dernek partilerindeki romantik cumartesi akşamlarının aşkı öğretebileceğini hiç sanmıyorum.

Fewer quickies, more longies.

Kısa işler azaldı, uzun dakikalar çoğaldı.

Mega-ultra quickies. Like, I'd order breakfast and I'd have sex with the delivery guy.

Noel günü geldiğinde salonumun çam ormanına benzediğini söylememe gerek yok herhâlde.

not just mindless quickies, either.

not just mindless quickies, either.

Small QUICKIES only.

Sadece Küçük Quickies.

Look, with all due respect, busting creeps from Queens while they're chasing quickies is a little bit different than what we're talking about here.

Bak, Queens'de hızlı iş pişirmek isteyen ucubeleri tutuklamakla bunun arasında biraz fark var.

Did Professor Patches teach you that one in between quickies on his office couch?

Ofisindeki kanepede, iki şipşak arasında Profesör Patches mi sana bunu öğretti?

After you have kids, all you get are quickies.

Çocuğunuz olduktan sonra, hep şipşak yapmak zorunda kalacaksınız.

We got enough time for two quickies.

2 çabuk posta için yeteri kadar vaktimiz var..

- Because quickies are supposed to be quick.

Çünkü şipşak dediğin hızlı olur.

Yes, but he was found in an area known for blow pops and backdoor quickies.

Evet ama bulunduğu yer ayaküstü sevişmelerle ünlü.

- Quickies are my specialty. - [chuckles]

Çabuklar benim uzmanlık alanım.

Look, I know we agreed to keep it discreet, but at a certain point, I got to wonder are-are we boyfriend and girlfriend or just quickies and takeout?

Bak, bunu gizli tutmaya karar verdiğimizi biliyorum ama bazen merak etmeden edemiyorum biz sevgilimiyiz. yoksa sadece sevişip yemek mi yiyoruz?

Well, you say quickies and takeout like it's a bad thing.

Sevişmek ve yemek yemenin kötü bir şey olduğunu söylüyorsun.

What I was having was quickies.

Sonra bayramlarda...