Rail traduction Turc
1,431 traduction parallèle
Remember a few years ago when that boy fell through the guard-rail... at the Miami Metro Zoo and hit his head?
Birkaç yıl önce, Miami Metro Hayvanat Bahçesi'nde, çocuğun biri... parmaklıktan düşmüş ve kafasını çarpmıştı.
- I owe her a smack for that curtain rail!
- Suratına yumruğu yapıştıracağım bu yüzden!
The house was built on tunnels left from the underground rail road.
Ev, yeraltı demiryolu tünellerinin üstüne kurulmuştu.
The detritus of sporting men lured by a $ 3 rail pass and the promise of game there for the taking.
Üç dolarlık demiryolu yolculuğunun ve orada avlanmayı bekleyen hayvan bulma umudunun geride bıraktıkları.
Three strokes per spike, ten spikes per rail.
Çivi başına üç vuruş. Ray başına on iki vuruş.
After knife sticking, pigs are shackled, suspended on a bleed-rail and immersed in scalding tanks to remove their bristle.
Boğazları kesildikten sonra, domuzlar kelepçeleniyor, kan çukurunda bekletiliyor ve tüylerinin alınması için haşlama tanklarına sokuluyorlar.
He's on the rail and moving fast.
Hatta girdi ve hızlı gidiyor.
You old rail rat!
Seni yaşlı fare!
- Tell Stripes hug the rail... -... and make his move at the turn.
- Stripes'a çitin yanında kalmasını ve dönüşte hamlaesini yapmasını söyleyin.
Tucker says to hug the rail and make your move at the turn.
Tucker çitin yanında kalmanı ve dönüşte hamleni yapmanı söyledi.
How does the rail taste?
Çitin tadı nasıl?
Stripes inside, finding trouble on the rail.
Stripes içeride, çitin rahatsızlığını hissediyor.
Two days after the rail disaster, the emergency services spokesman says, They're unlikely to find any survivors.
Acil durum yetkileri, tren felaketinden iki gün sonra..... hayatta kalmış olmalarının oldukça olanaksız olduğunu söylüyor.
Armand needed his land to build a rail road.
Armand'ın, bir demiryolu yapmak için onun toprağına ihtiyacı vardı.
Suspected burglar broke loose from a patrol, - running towards - the rail yard.
Tüm ekiplerin dikkatine, hırsızlık şüphesiyle yakalanmaya çalışılan bir şahıs devriye ekibinin elinden kurtulup kaçmayı başardı.
The chase ended with a tragic death in the rail yard.
Takip demiryollarında trajik bir kaza ile son buldu.
I can't explain it, but when Trip blocked me on that final turn, I wished I was on my skateboard so I could rail-slide past.
Bunun izah edemem ama Trip son virajda önümü kestiğinde kaykayımın üzerinde olmak isterdim ve böylece kayarak geçebilirdim.
And then I looked under my arm to see if I was clear on the rail.
Sonra pistte rakipsiz olup olmadığımı görmek için kolumun altından baktım.
Manny, run her a little closer to the rail.
Hey, dostum, onu çite daha yakın koştur, olur mu?
A first appraisal by rail experts seems to indicate that there was no obstruction on the tracks or fault with the rails, which puts human error high on the list of possible causes.
Demiryolu uzmanlarınca yapılan ilk incelemede raylarda herhangi bir hasar veya mania olmadığı saptandı. Bu da insan hatasını en güçlü kaza nedeni olarak akla getiriyor.
Her car went through the guard rail at the cove.
Arabasıyla bariyere çarptı.
But we can't rail a girl who's in a coma.
Komaya girmiş bir kızla ilişkiye giremeyiz.
It doesn't matter if it's slopestyle or rail jam, if it's half-pipe.
Yamaç stili ya da ray üstü olsun, yarı boru olsun yeter.
Are you going to show me how to ride a rail today?
Bugün bana ray üstünde kaymayı öğretecek misin?
oh ya, have you rode the National Rail Not yet
Sen hiç İnland Akita Hattındaki "Özel Kar Manzaralı" olana bindin mi?
I was just about to get back on, when, blow me, there it was, just sitting on the rail, all sparkly.
Tam binerken rayın üstünde pırıldarken gördüm onu.
Based on the height of the rail... I would see hand marks if he fell.
Tırabzanın yüksekliğine bakılırsa düşerken el izi bırakmış olmalıydı.
The rail break is recent.
Korkuluk yeni kırılmış.
If it was suicide, he would've jumped over the rail.
Eğer intihar etmiş olsaydı korkuluğun üstünden atlardı.
It fits the profile for third rail accident.
Elektrikli ray kazası için uygun profilde.
Third rail electrocutions tend to be foot-to-foot.
Elektrik akımı, bir ayağından diğerine ulaşıyor.
Someone steps on the rail, and current travels up one leg and down the other, going to only one place, ground.
Biri raya adımını attığında, elektrik akımı bir bacağından girip diğeri üzerinden,... tek bir yöne gidiyor, yere.
They were part of a larger group... smuggled in a rail container.
Bir demiryolu konteynırında kaçırılan... daha büyük bir grubun parçasıydılar.
South Station rail yard.
Güney Garı, demiryolu manevra yeri.
So I lean out way over the rail to get the shot.
Fotoğrafı çekebilmek için raya uzandım.
"Tragedy struck Saturday when a freight train " collided with an SUV at the Grandview rail crossing.
Grandview geçidinde bir trenin bir S.U.V. ile çarpışması trajediyle sonuçlandı.
Even explains how he had the strength to rip the rail off his bed.
Hatta yatağının kenarındaki demirleri kıracak kadar güçlü olmasının nedenini açıklıyor.
The safety rail is up in the shower.
Duşta ki korkuluğu ayarladım.
Like that guy in the L.A. Metro Rail crash, he wrote I love you to his wife in his blood.
Los Angeles metro kazasındaki adam gibi. Kendi kanıyla karısına "seni seviyorum" yazmıştı.
So someone has a proble withhe rail system.
- O halde birinin demiryolu sistemi ile sorunu var.
You check the Sacramento rail yard.
Sacramento demiryolu bölgesini kontrol edin.
Yeah, it's the major freight rail line into L.A..
Los Angeles'a giden ana nakliye demiryolu burası..
Maybe while he was climbing over the rail, or maybe he struck s arm on the way down.
Tabi ki, bunu kendi kendine de yapmış olabilir. Belki tren yoluna tırmanırken, belki de yolda yürürken düştü.
Even my father ran me out on a rail.
Kendi babam bile beni istasyona terk etti.
Several earlier calls to National Rail Enquiries.
- Demiryollarına çok telefon gelmiş.
It's how they work out grading - how fast they go, whether they run better on the rail, off it.
Bu şekilde derecelendiriyorlar. Ne kadar hızlı ve kulvar içinde gidip gitmediklerine göre.
Bring the main rail gun online.
Ana silah hattını aç ve ateş etmeye başla.
Ruffshodd keeping Stripes tight on the rail with Marc's A Mystery, Flemish Fury and Brown-Nose-Biren.
Ruffshodd, Stripes'ı çite doğru sıkıştırıyor...
Suspect is running for the rail yard.
Şüpheli demiryoluna doğru koşuyor.
What he's doing, he's trying to wreck public confidence in the rail system.
Mm-hmm. Ne yapıyor, halkın tren yolu sistemine olan güvenini yok etmeye çalışıyor.
What about rail cops?
Demiryolu polisleri ne yapacak?