Ramse traduction Turc
219 traduction parallèle
We're lost, Ramse.
Kaybolduk, Ramse.
Jose Ramse... master of bullshit.
Jose Ramse : zırvalayanların önde bayrak taşıyanı.
Mr. Ramse.
Bay Ramse.
Jose Ramse?
Jose Ramse.
You know, as a matter of fact, my buddy Ramse here has a hole opening up in his schedule.
Aslında yanımdaki dostum Ramse'nin programında büyük bir boşluk var.
Ramse, don't...
Ramse, yapma.
I watched the world die, Ramse... everyone.
Dünya'nın ölüşünü izledim, Ramse. Herkesin.
I'm not going to let her die, Ramse.
- Ölmesine izin vermeyeceğim, Ramse.
What about you, Ramse?
- Sana ne olmuş, Ramse?
Take Mr. Ramse.
- Bay Ramse'yi de al.
Good luck, Mr. Ramse.
Bol şans, Bay Ramse.
Ramse...
- Ramse.
- All right, Ramse...
Pekâlâ, Ramse...
Hmm? Mr. Ramse, care for some more?
Bay Ramse, biraz daha almaz mısınız?
Ramse.
Ramse.
Mr. Ramse, I promise you we'll find a solution, but now, if you'll excuse me, I have work to do.
Bay Ramse, söz veriyorum bir çözüm bulacağız. Ama şimdi izin verirseniz yapmam gereken şeyler var.
Let's send Mr. Cole and Mr. Ramse to investigate.
- Bay Cole ile Bay Ramse'yi bir bakmaları için gönderelim.
Pretty sure, Ramse.
Adım kadar eminim Ramse.
Mr. Ramse, you can't go in there!
- Bay Ramse, oraya gidemezsin!
Mr. Ramse, if you please.
Bay Ramse lütfen çekilir misin?
You, Mr. Ramse, are here only because he insists on it.
Oysa sen Bay Ramse, sırf o ısrar ettiği için buradasın.
- Top of the world, Ramse.
- Dünyanın tepesindeymişim gibi iyiyim Ramse.
That's sarcasm, Mr. Ramse.
Alay ediyorum Bay Ramse.
Ramse, it's been a while.
Ramse, uzun süre olmuştu.
I'm cold, Ramse.
Üşüyorum Ramse.
Yes, but Mr. Ramse believes we are under imminent threat of attack.
Evet ama Bay Ramse bir saldırının eşiğinde olduğumuza inanıyor.
Take Mr. Cole and Mr. Ramse with you up top.
Bay Cole ve Ramse'yi de alıp yukarı çıkın.
Hey, Ramse. Put it down. Put it down.
Ramse, indir silahını.
This is Ramse.
- Bu da Ramse.
Ramse stays with me.
Ramse benimle gelsin.
Ramse, you at the core yet? I'm here.
- Ramse, çekirdeğe vardınız mı?
Ramse? Ramse?
Ramse.
And Ramse will have died for nothing.
Ramse de bir hiç uğruna ölmüş olacak.
Careful, Ramse.
Dikkatli ol, Ramse.
Ramse's got his own way of looking at things.
Ramse olaylara kendi açısından bakıyor.
But Ramse has to go.
Ama Ramse'nin gitmesi gerekiyor.
Ramse trusted you.
Ramse sana güvenmişti.
No, they're... they're gonna kill Ramse.
Onlar Ramse'yi öldürecekler.
Not theirs, not Ramse's.
- Onların değil, Ramse'nin de değil.
- Ramse died for nothing.
- Ramse bir hiç uğruna öldü.
- They're gonna kill Ramse.
- Ramse'yi öldürecekler.
- Ramse died for nothing.
- Ramse bir hiç uğruna öldü. - Hayır!
Ask to speak to Ramse.
Ramse'yle konuşmayı iste.
Deacon wanted Ramse dead.
Deacon, Ramse'nin ölmesini istedi.
Ramse! You all right?
Ramse, iyi misin?
Ramse and I usually knock a couple back.
Ramse ile genelde birkaç kadeh içeriz.
Shit, Ramse.
Olmaz böyle Ramse.
Mr. Ramse, have you ever heard Mozart?
Bay Ramse hiç Mozart dinledin mi?
Ramse and I, we, uh... We had rules for ourselves.
Ramse ile ben kendimize kural koymuştuk.
Mr. Ramse, listen to me...
Bay Ramse, bana bak.
Mmm! Ramse had a fresh shot.
Ramse yeni vurulmuştu.