English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ R ] / Rapture

Rapture traduction Turc

277 traduction parallèle
In the first careless rapture of yours you didn't care what happened.
Kendinden ilk geçtiğinde neler olduğuyla hiç ilgilenmiyordun.
Rapture!
Yasasın!
- Is it serious or just the first rapture? - It's serious.
- Ciddi mi yoksa ilk heves mi?
Always his rapture about his discovery of France
Sürekli Fransa'yı keşfedişinden duyduğu sevinç...
The more and more my rapture grows
Coşkum daha da büyüyor
In memory of our wild nights of rapture!
Kendinden geçtiğin o gecelerin anısına!
To rush forth in a rapture of delight
Kendi duvarlarını ve aklının kasvetli zindanlarını aş.
Who makes me tremble with wonderful rapture
Kim beni harika bir coşkuyla titretiyor
It was with no small rapture that Champollion entered the secret places of the temple and scanned the words that had waited patiently through half a million nights for a reader.
Tapınağın gizemli köşelerine girip bir okuyucu için yarım milyon gecedir sabırla beklemiş kelimeleri araştıran Champollion'un duyduğu sevinç küçümsenecek boyutta değildi.
Where does the rapture Begin and grow?
Bu coşku nerede başlar ve büyür?
The greatest rapture in my life was afforded me in a boat in Nassau by Fatima Blush.
Hayatımdaki en büyük zevk bana Nassau'daki teknede bahşedildi, Fatma Blush tarafından.
When her bright red blood starts to creep voluptuously and creature-like on her white skin, like blossoms of blood and flesh blooming in a sea of red, truly a dazzling, intoxicating rapture.
Parlak kırmızı kanı seksi bir şekilde akmaya ve beyaz derisinde desenler oluşturmaya başladığı zaman, kan ve etin çiçekleri kızıl bir denizde sarhoş edici ve gerçekten göz kamaştırıcı bir sevinçle büyüyüp gelişir.
" So he cried,'Utter rapture!
" Şöyle bağırdı,'Muazzam bir sevinç!
♪ Feeling the rapture grow
# Parıl parıl yanan bir alev gibi #
That night, I was happy. Like I fell into rapture.
O gece çok mutlu ve sevinçliydim.
I want you to... sing with rapture and dance like a dervish.
Kendinden geçerek şarkı söylemeni ve mevleviler gibi dans etmeni.
I want you to sing with rapture and dance like a dervish. "
Kendinden geçerek şarkı söylemeni ve bir mevlevi gibi dans etmeni istiyorum "
The man from whose lips fall "rapture" and "passion" and "obsession"?
Dudaklarından "kendinden geçme", "tutku" ve "ihtiras" sözcükleri dökülen adam.
No passion or rapture or any of these mighty things you're so intent on imparting.
Söylemekte kararlı olduğun şeylerde tutku yok, kendinden geçme yok ya da bu fevkalade şeylerden herhangi biri.
Who shall be lifted up to rapture when the judgement trumpet blows?
Mahşer borazanları çaldığında... kimler vecde kapılacak?
Rapture her up, Lord!
Sevindir onu, Tanrı'm!
I'm the victim of a nocturnal rapture.
Ben bir gece esrimesi kurbanıyım.
EVERYTHING TO ME IS RAPTURE AND TORTURE in accordance with our souls.
BENIM ICIN HERSEY ISKENCE VE COSKU ruhlarimizla beraber.
So far we're still in the realm of signs and wonders... but the Rapture is coming.
Şu ana dek hep mucizeler ve harikalar diyarında yaşadık ancak Taşınma yaklaşıyor.
So do you mean that if you're a Christian... and you were ironing your shirts... and the Rapture happens, you get taken up to heaven... in the middle of doing your laundry?
Yani Hristiyansan ve gömleklerini ütülüyorsan Taşınma olduğunda çamaşırlarını yıkarken aniden Cennet'e mi yükseleceksin?
When the Rapture comes, does that mean we die?
- Taşınma olunca ölecek miyiz?
And if we didn't get the Rapture... that we could die.
Ve Taşınma'ya yetişemezsek öleceğimizi söylemiştin.
Your death will be a tale to frighten children, to make lovers cling closer in their rapture.
Ölümün çocukları korkutan bir öykü olacak, sevgililer birbirlerine daha sıkı sarılacaklar.
Nothing ever surpassed the rapture... of that first awakening.
O ilk uyanışın coşkusu eşsizdi. Ağzında taze elmanın tadı kalmış Adem gibiydim.
Is a rapture in blue - Yeah, Red!
- Merhaba, Kızıl!
And by the weekend he was due back we had enough rocks saved up to keep him busy till rapture.
Ve haftasonuna kadar elimizde onu mutlu edecek kadar taşımız vardı.
does a Stradivarius violin... feel the same rapture as the violinist... when he coaxes a single perfect note from its heart?
Bir Stradivarius kemanı kalbinden tek bir kusursuz nota elde ettiğinde, kemancı kadar aynı coşkuyu hisseder mi?
It's the rapture!
Kıyamet!
'You mean the apocalypse, the rapture? '
Kıyametten mi coşkudan mı?
'Just so we know how much time is left,'when is the rapture supposed to hit?
O halde dünyanın sonunun gelmesi için... ne kadar vaktimiz kaldığı belli, öyle değil mi?
Oh, rapture.
Yandık.
Ingesting just one of these will make days of tedious travel seem like moments of exquisite rapture.
Bunlardan bir tanesini kullanarak çok sıkıcı olan yolculuğunuzu eğlenceli bir hale getirebilirsiniz.
Rapture.
Kendinden geçmek.
I want you to sing with rapture and dance like a dervish.
Kendinden geçerek şarkı söylemeni ve mevleviler gibi dans etmeni.
I want you to sing with rapture and dance like a dervish.
Kendinden geçerek şarkı söylemeni ve bir mevlevi gibi dans etmeni istiyorum "
Unbiddable, ungovernable, like a riot in the heart, and nothing to be done, come ruin or rapture.
Satın alınamaz, başedilemez, kalpteki bir isyan gibi, ve felaket yada bela açsa da, vazgeçilemez aşk.
Bright lights, weightlessness, lost time expressed as a close encounter, an abduction, religious rapture as a dark night of the soul.
Parlak ışıklar, ağırlık kaybı, kayıp hafıza, kayıp zaman uzaylılarla kurulan yakın bir temas örneği, bir kaçırılma, ruhun kendinden geçmesi.
No pleasure, no rapture, no exquisite sin greater... than central air.
Merkezi havalandırmadan daha zevkli, daha heyecan verici daha muhteşem bir günah daha yok.
It's the rapture!
Mest oldum!
It's just... people, gestures, moments, bits of rapture, fleeting emotions.
Sadece insanlar, davranışlar, anlar bir parça kendinden geçme, gelip geçici duygular.
Rapture : the experience of being carried away by emotion or passion.
Arzu : Aşırı bir duyguya ya da tutkuya kapılma.
Sometimes it's so strong, a passion, rapture.
Bazen çok güçlüdür. Bir tutkudur, mest olmaktır.
- "Rapture Bitch."
- Rapture Bitch.
It's right up there between Brady Bunch reruns and the lyrics to Rapture.
Brady Bunch'ın yeniden gösterimleriyle Rapture'ın sözleri arasında bir yerde kalıyor.
But we'll listen in joyous rapture for the chime in your anklets.
Bizse çalan mutluluk çanlarını duyacağız her adımında.
Their brilliant splendor a rapture for the eye its feet bound by worldly chains, it tries to fly but fails
Onların ihtişamı zevk gözler için Ayakları bağlı dünyevi zincirlerle uçmaya çalışıyor, yapamıyor

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]