Rebels traduction Turc
2,122 traduction parallèle
But... there's a small group of rebels, painting signs all over town.
Ama... küçük bir isyancı grup kazabanın her yerinde duvarlara yazı yazıyor.
I got clues that the five rebels from Shaolin already escaped.
Shaolin'den beş isyancının kaçtığına dair ipuçlarım var.
I have to catch Ng Mui and other rebels from Shaolin.
Ng Mui ve diğer Shaolin isyancılarını yakalamam gerek.
To help me out by telling me where the four rebels are.
Geride kalan 4 isyancının nerede olduklarını bana söylemen.
Who are these rebels?
Kimmiş bu asiler?
Sir, I find the rebels 9 sectors.
Efendim, 9. sektorde isyankarlar bulundu.
I crush the rebels Tues.
Salı günü isyankarlarla savaştım.
Damn the rebels.
Allah kahretsin şu isyancıları.
Information that might have been of divine interest to certain rebels within the capital of the Confederacy.
- Güney Konfederasyonu'nun başkentindeki isyancılara kutsal çıkarlar sağlayacak bilgiler.
Have you forgotten how our own were treated by the rebels?
İsyancıların bize nasıl muamele ettiğini unuttunuz mu yoksa?
Tell your rebels to open the gate, Albany!
Adamlarına kapıyı açmalarını söyle, Albany!
The goal is to seduce the far right by beating the fuck out of the rebels.
Amaç isyancıları bozguna uğratıp icabına bakarak aşırı sağın aklını çelmek.
Whatever is in the mind suffer from ignorance and error, about luck but to face payable by the sea rebels. And with a symbol, to die, to sleep again.
Öfkeli bir kaderin oklarına hedef olmak yok aklında, sadece..... var olan sorunlar denizine karşı silaha sarılmak ve karşı çıkmak bir ağıtla.
For such peace to exist, you must immediately exile the Autobot rebels you have harbored.
Sükunet bozulsun istemiyorsanız burada barındırdığınız isyancı Autobotlar'ı hemen sürgün edin.
Renounce the rebels.
İsyancıları kovun.
We're rebels seeking thrills and adventure.
Bizler macera arayan asileriz.
The young banker wasn't murdered by rebels, as they believed erroneously, but by someone who knew him well.
Genç bankacı isyancılar tarafından öldürülmedi, ama birileri kim olduğunu iyi biliyor.
Until she turns 16, rebels against her mother, and starts running around the house with her pants off screaming, "Meat is murder!"
16'sına basıp, annesine isyan edip ve evin etrafında külotuyla koşup "Et cinayettir!" diye bağırana kadar.
It's an open secret you support the rebels against Spain.
İspanya'ya karşı oradaki isyanları desteklediğinizi cümle alem biliyor.
Rebels have stripped the northern borders.
İsyanlar kuzeye doğru yönelmeye başladı.
There are rebels.
İsyancılar var.
The Taiping rebels are creating chaos everywhere.
Taiping isyancıları her yerde sorun çıkarıyor.
The Taiping rebels are coming!
Taiping isyancıları geliyor!
The rebels have been stopped.
İsyan sona erdi.
The rebels were shooting bullets and I was shooting blanks.
İsyancılar kurşun atarken ben de boşa atıyordum.
You were interviewing rebels... ummm...
İsyancılarla röportaj yapıyormuşsun.
Yes, I pretended to be dead, even to my wife to escape, but the rebels caught me sneezing...
Evet, kaçabilmek için karıma bile numara yapmak zorunda kaldım. Ama beni hapşırırken gördüler.
The rebels are threatening all Europeans in the DRC.
Asiler DKC'deki tüm Avrupalıları tehdit ediyor.
It's too dangerous to fly in the area, since the rebels have gotten their hands on Strela missiles.
O bölgede uçmak çok tehlikeli zira asiler Strela misillerini ele geçirdiler.
Bad joke, since the rebels have driven everyone out of that part of the country.
Komik değil, asiler ülkenin bu bölümündeki herkesi sürdü.
Fucking rebels.
Lanet olası asiler.
The rebels are always looking for new soldiers.
Asiler hep yeni asker ararlar.
And he helped me with supplies when rebels cut off the shipments.
Ve asiler kargoları durdurunca bana erzak yardımı yaptı.
They knew there was trouble with the rebels.
Asilerle sorun çıktığını biliyorlardı.
Rebels didn't kill my father.
Babamı asiler öldürmedi.
I've got to use it to track down the rebels and find the children.
Onu asilerin izini sürüp çocukları bulmak için kullanmalıyım.
It's fine for rebels, but if you run into big game, that'll just piss them off.
Asilere karşı işe yarar ama vahşi hayvanları sadece kızdırırsın.
He's leaking information to the rebels.
Asilere bilgi sızdırıyor.
Colonel, the rebels use Soviet weapons.
Albay, asiler Sovyet silahları kullanıyor.
Did he trade with the rebels?
Asilerle de takas yapıyor muydu?
He traded with the rebels, tribes and the Congolese army.
Asilerle, kabilelerle ve Kongo ordusuyla da takas yapıyordu.
You know her father traded with the rebels.
Babasının asilerle takas yaptığını biliyorsun.
In all ofAfrica, I knew there was one man who could help me get to the rebels.
Tüm Afrika'da, beni asilere götürecek bir tek adam tanıyordum.
I needed to track down where the rebels were getting these weapons, including the one I was shot with.
Asilerin bu silahları nereden aldığının izini sürmeliydim beni vurdukları silahı da.
The sniper who shot me, he's out there working with the rebels.
Beni vuran nişancı asilerle çalışıyor.
Listen, I'll help you get your kids back if you take me to the rebels.
Beni asilere götürürsen çocukları geri getirmene yardım ederim.
He was the one supplying U.S. weapons to the rebels.
Asilere Amerikan silahı tedarik ediyordu.
- Rebels?
- Asiler mi?
- He was using Van Brunt to funnel American weapons to the rebels.
- Van Brunt aracılığıyla asilere silah satıyordu.
- was conspiring with the rebels.
- yaptığını söylemişsiniz.
Congolese government and the rebels.
Kongo hükümetine ve asilere.