Recipient traduction Turc
424 traduction parallèle
We'll need to organize our surgeries so the wait time for each recipient is as soon as possible.
Ameliyatlarımızı düzenlemeliyiz. Alıcılar organları mümkün olduğunca çabuk almalılar.
This is Keith. He's our last recipient.
Bu Keith, son alıcımız.
The recipient, I can clearly see, of every care... which her loving benefactress could lavish upon her.
Açıkça görebildiğim kadarı ile, sevgi dolu... hayırsever bir kadının kendisine sunabileceği her tür ilgiden faydalanan biri.
Can you tell me the recipient's name and address?
Alıcının adı ve adresini bana verebilir misin?
The recipient of these letters was murdered.
Bu mektupların yazıldığı adam öldürüldü.
And never before has this award gone to anyone younger than its recipient tonight.
Bu ödül, hiç bu geceki sahibinden daha genç birine verilmemişti.
Charity does not degrade the recipient. Nor does it affect dignity.
Sadaka ne alanı alçaltır... ne de onun saygınlığını etkiler.
Needless to say, we have all the data on the recipient of this floral homage.
Çiçekçiden hediyenin gönderildiği kişinin bilgileri alındı. Bu bilgi de size sunulacak.
"It is worthy of further notice that Grauman is the first Englishman to become a recipient of this honour."
Ayrıca belirtmek isterim ki, Franz Graumann bu madalyayı almaya hak kazanan ilk İngiliz'dir.
When the recipient has fully recovered, I shall operate again... to cure the insanity.
Alıcı da tamamen iyileştiği zaman, onu tekrar ameliyat edip deliliğini tedavi etmeliyim.
"... you'll be the next recipient of the Larrabee Grant.
" Larrabee Ödülü'nü senin almana karar verdi.
So in a sense, he is as much a recipient of this accolade as I am.
Bu nedenle, bir bakıma o da benim kadar bu ödülün sahibidir.
Not even the recipient.
Hatta alıcısı bile.
To be the recipient of an honor that occurs but once in several decades.
Onlarca yılda bir verilen onurlu bir görevi yerine getirmek için.
- Chairity degrades the doner as much as the recipient
Hayır işlemek alan kadar vereni de küçük düşürür.
This year's recipient is Cadet Sergeant Damien Thorn.
Bu yıl bunu Damien Thorn haketti.
" Once a year, Excursions Unlimited, chooses a recipient
" Yolculuklar Firması, yılda bir kez, bir müşterisini,
We must have the recipient on the operating table within six hours.
Kalp takılacak kişi 6 saat içinde ameliyat masasına yatmalı.
Who was the lucky recipient?
Kim bu şanslı hasta acaba?
... also found in the wreckage of a tragic accident was George S. Grove... chairman of Grove Industries... multiple recipient of the Presidential Medal for Excellence... and well known for his contributions to charity.
Grove Endüstüri'nin başkanı George S. Grove trajik bir.. Kaza sonrası ölü olarak bulundu. Grove, yardımsever kuruluşlara yaptığı katkılar yüzünden...
AND NOW, OUR NEXT RECIPIENT NEEDS NO INTRODUCTION.
Ve şimdi de diğer bir üyemiz tanıtılmayı bekliyor dostlarım.
Hmm, let's see... who should I make the lucky recipient of what's behind bikini number one?
Yani bu elbise bedavaya geldi. Ve 200 dolar da indirim aldın.
I expect to hear a rape victim referred to as an unwilling sperm recipient.
Artık, tecavüz kurbanlarına "gönülsüz döl alıcıları" demelerini bekliyorum.
Recipient.
Teslim alan.
- You're the recipient.
- Teslim alan sensin.
You're the recipient.
Teslim alan sensin.
Perhaps we can take comfort in the knowledge that in the next world, Ray will be the recipient of a much larger and more harsh brand of justice.
Belki gelecek hayatta Ray'in daha büyük, daha acı bir adaletle cezalandırılacağını düşünüp rahatlayabiliriz.
Now suppose... suppose I was to be the recipient of some indiscreet letters.
Şimdi farzet ki... Farzet ki, ben düşüncesizce yazılmış bazı mektuplar alıyorum. Sen mi, Watson?
Tita was the sender... and Pedro the recipient.
Tita verici... Pedro ise alıcıydı.
But first, our second-prize winner... and the recipient of this handsome shoe buffer- -
Ama önce ikinci ödülü kazanan kişi bu yakışıklı ayakkabı parlatıcısını kazanan- -
As last year's recipient of the Key to the City... it is my honor to pass it on to our newfound friend.
Şehrin anahtarını geçen sene alan kişi olarak... yeni arkadaşımıza bunu vermek benim için bir onurdur.
A crime scene is no place for a recent recipient of a presidential pardon.
Son Günlerdeki Suç oranlarına karşı başkanlık çok hassas.
And the recipient?
Peki kime nakledilecek?
A polygonal base equal to the volume of the recipient.
Müşterinin istediği kadar dondurmamız.
And she couldn't have bestowed her kindness on a more grateful recipient.
Nezaket sunduğunda, daha minnettar kalabilecek birini bulamazdı.
Either of them would be a worthy recipient of the Carrington.
Her ikisi de Carrington ödülüne layık.
A number of Asian men have come in for antigen workups, but when we find a compatible recipient for them, their doctor says they've left the area.
Ama onlar için uygun bir alıcı bulduğumuzda doktorları buradan ayrılıp ortadan kaybolduklarını söyledi.
- has put her on the recipient list.
- Kız listeye alınmış. - Çok iyi.
" Recipient of the Bronze Star Medal during the Korean War...
Kore Savaşı'nda Gümüş Madalya Almış.
It is my pleasure to present this award to Detective Lieutenant Edmund Exley two-time Medal of Valor recipient.
Tahkikat sorumlusu Teğmen Ed Exley'e bunu sunmak büyük şeref ikinci Takdir Madayası.
The recipient is not mentioned.
Kullanıcı belirtilmemis. Ne aptalım.
We usually have a nurse running back and forth between donor and recipient.
Genelde organ bağışlayanla... ... alacak olan arasında bir hemşire gidip gelir.
For a Penguin, you are just a recipient.
Penguen için. Sen sadece alıcısın.
And now it is with great pleasure that I introduce... this year's recipient of the Board of Excellence scholarship Miss Leigh Ann Watson.
Şimdi size sunmaktan gurur duyduğum bu yılın okul birincisi ve burs kazanan öğrencisi Bayan Leigh Ann Watson.
I looked in the files until I found the name and address of the transplant recipient.
Dosyalara baktım... ve sonunda nakledilen kişinin adını ve adresini buldum.
And our reward is colored with sadness its recipient no more among us.
Final ödülümüz de büyük bir acıyla gölgelendi... çünkü ödülün sahibi artık aramızda değil.
And this year's recipient was... Cornwall Collegiate and Vocational's big number 17... Leftwinger Tina Menzhal?
Bu sene kazanan Cornwall meslek yüksek okulunun 17 numaralı sol kanat oyuncusu Tina Menzhal mıydı?
And his sidekicks have so much power that, in the words of one recipient :
Yan tekmeleri de öyle güçlüdür ki, tecrübe etmiş biri şöyle der :
UNOS has identified a potential recipient in Milwaukee.
UNOS, Milwaukee'de potansiyel bir alıcı saptamış.
- Ruled out the first recipient.
- İlk alıcıyı eledim.
To be the recipient of an honor...
Onurlu bir görevi...