English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ R ] / Recognize it

Recognize it traduction Turc

1,316 traduction parallèle
Apart from doctors and addicts, not many would recognize it.
Doktorlar ve bağımlılar dışında kokusunu tanıyan pek çıkmaz.
But would he recognize it?
Ama acaba bunun farkında olabilir mi?
Are you smart enough to recognize it?
Bunu kavramak için yeterince zeki değil misin?
You got to be able to recognize it.
Onu tanıyabilmen gerekir.
Yeah, like I said, you can totally train yourself to recognize it.
Tamam, aynen öyle, kendini bunu tanımak için eğitebilirsin.
Do you recognize it?
Tanıyabildiniz mi?
I don't recognize it.
Çıkartamadım da.
Did he recognize it?
Tanıdı mı?
I recognize it.
Şunu fark ettim, Rondell.
Maybe we'll recognize it.
Belki biz çıkarırız.
Only, I lacked the self-esteem to recognize it.
Ama bunu farkedecek kadar kibirli değildim.
I don't know. I just hope I recognize it when I see it.
Bilmiyorum, sadece karşıma çıktığı zaman, hatırlayacağımı umuyorum.
I'd recognize it anywhere.
Onu heryerde tanırım.
Vamos, are close to the door pra to see if you recognize it.
Hadi, eğer onu tanıyorsan kapıyı aç.
I don't recognize it.
Bunu kabul etmiyorum.
Do you recognize it?
Tanıyabiliyor musunuz?
I think I recognize it.
Daha önceden bildiğim bir yerdi sanırım.
I know I'd recognize it if I saw it in another body.
Başka bir bedende görsem kesin tanırım onu.
- Can you recognize it?
- Tanıyabildin mi?
He doesn't recognize it.
tanımıyor onu.
You recognize it?
Bunu tanıdın mı?
I learned to recognize it and I learned to avoid it, thereby not making the same mistake.
Başıma gelecekleri görmeyi ve bundan nasıl kaçınacağımı öğrendim. Böylece aynı hatayı ikinci kez yapmayacağım.
Recognize it?
Bunu tanıyor musunuz?
Yes. You probably recognize it from the film Calling All Coeds.
Evet, burayı "Calling All Co-Eds" filminden hatırlıyor olmalısın.
Grace was the first to recognize it.
Sesi ilk tanıyan Grace oldu.
Oh God, I recognize it.
Aman Tanrı'm, burayı tanıyorum.
I don't quite recognize it.
Tam olarak anlayamadım.
Well... If it isn't the ever-titillating Aphrodite... I almost didn't recognize you with your legs so close together.
En büyük seks düşkünü Afrodit olmasaydın... bacakların ayrık değilken az daha seni tanıyamayacaktım.
You may have changed, but it can still recognize you
Değiştin, ama hala seni tanıyabiliyor!
It's me Enad don't you recognize me?
* Benim, Nihat * Tanımadın mı beni?
- It's when two heroes meet in battle and recognize their fate.
- İki büyük kahramanın savaş alanında karşılaşıp ortak kaderlerini fark ettikleri andır.
It takes a bad marriage to recognize a good one.
Kötü bir evliliği olan, iyi bir evliliği görünce anlar.
He won't recognize your face - not unless he puts it together with your name, and so on, and so on.
Senin yüzünü tanımayacak - taa ki isminle, resmini birleştirene kadar, vesaire vesaire.
I keep telling you, i don't have any... it's widely important for you to recognize the toll that these abilities take on your body, mind and soul.
Yine söylüyorum, benim herhangi... Bu yeteneklerin vücudunda, zihninde ve ruhunda olduğunu kabullenmek oldukça önemli.
Agent Reyes, if you're not gonna zip it, at least recognize that he's the only one who can help you.
Ajan Reyes, olayın peşini bırakmayacaksan en azından onun sana yardım edebilecek tek kişi olduğunu kabul et.
EST went a step further, in that people began to recognize that it was not only meaningless and empty, but that it was empty and meaningless that it was empty and meaningless, and in that there's an enormous freedom.
EST ise bir adım daha ileri gitti. İnsanlar fark etmeye başladı ki, buradaki sadece anlamsızlık ve boşluk değil,... anlamsızlık ve boşluğun kendisi anlamsız ve boş bir şeydi. Böyle bakınca, büyük bir özgürlük olduğunu görüyorsunuz.
Oh, you... it's probably because of this - you don't recognize me because of the spider.
Oh, sen... yüzümdeki örümcekten dolayı beni tanıyamadın- -
It's a little harder to recognize than when you're in a bar... but the concept is the same.
Farketmen bardakinden biraz daha zor... ama mantık aynı.
What I want to say is that it doesn't matter, whether you recognize me with covered eyes, or not.
Söylemek istediğim şey şu : gözlerin kapalıyken beni tanıman ya da tanımamam önemli değil.
You'll recognize that it's a stapler once you touch it because all your previous knowledge of objects were based on touch, not on sight
Dokunduğunuzda, bunun bir tel zımba olduğunu anımsayacaksınız Çünkü cisimler hakkındaki önceki bilgileriniz görme duyusuna değil dokunma duyusuna bağliydı
It's just that I recognize you from your billboard.
Seni reklam panosunda farkettim.
Under here there's something that has, I think, symbols on it, most of them alien, one... maybe I recognize.
Bunun altında üzerinde simgeler olduğunu düşündüğüm bir şey var, Çoğu yabancı, ancak... belki benim anlayabileceğim simgeler.
I recognize a lot of you from over the years and... you're all getting taller and older – stop it.
Çoğunuzu yıllardır tanıyorum. Hepiniz uzamış büyümüşsünüz. Buna bir son verin.
You should recognize this, I learned it from you.
Bunu senden öğrendim.
Didn't touch the face, though, because what fun is it to rape a movie star if you can't recognize her, right?
Yüzüne dokunmamışsın gerçi tanıyamadıktan sonra bir film yıldızına tecavüz etmenin nesi zevkli, değil mi?
Is it usual that you won't recognize a donor's name?
Bağış yapanın ismini tanımamanız normal mi?
It took years for them to recognize his actual technique to see the way his brush strokes seemed to make the night sky move.
Onun tekniğini anlamaları, fırça darbelerinin gökyüzüne hareket kattığını fark etmeleri yıllar sürdü.
Although the picture is my portrait I doubt you'd recognize the face upon it.
Benim portrem olmasına rağmen ondaki yüzü tanıyacağını sanmıyorum.
Recognize that at times you will have to engage in evil, but minimize it.
Zaman zaman kötülük yapmak zorunda kalacağınızı bilin, ama en aza indirgeyin.
And I don't recognize you in it.
Ve seni tanımıyorum.
"The foreigner is the one who do not recognize... because it is not here, is different"
Çünkü o burada değil. Bizim gibi de değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]