Reduction traduction Turc
536 traduction parallèle
With $ 20 million, we can announce a reduction in taxes.
20 milyon Dolar ile vergileri düşürebiliriz.
Reduction of pitch blende nearly finish.
Pitch-blende'in tenzili neredeyse bitmişti.
I've already made a very considerable reduction, Mr. Fitzgerald.
Zaten çok büyük bir indirim yaptım, Bay Fitzgerald.
Her husband was fired with me in the administrative reduction.
Kocası benle beraber işten çıkarılmıştı.
That isn't very much of a reduction, is it?
Bu pek de büyük bir indirim sayılmaz ama, değil mi?
Engine room flooded, main induction and ventilation wrecked... torpedo tubes, motor controls and reduction gear inoperable... electrical equipment, wiring, gauges, gyro, radio. "
"Makine dairesini su bastı, havalandırma sistemi, torpido tüpleri... "... çalışamaz durumda. Tüm motor kontrol sistemleri çalışamaz durumda.
Takes a Brausch silencer with very little reduction in muzzle velocity.
Brausch susturucu takılıyor, bu mermi hızını biraz düşürüyor.
It's the privilege of every captain to decide when an emergency warrants the reduction of water rations.
Bütün kaptanların su kaynaklarının azalması gibi bir acil durumda uygun gördükleri kararı alma özgürlükleri vardır.
An impressive reduction.
Etkileyici bir düşüş.
But for you, naturally I would make a little reduction, Signor Maltese.
Ama elbette sizin için birazcık indirim yapabilirim Sinyor Maltese.
- Inform Proteusthey are at full reduction.
- Proteus'a tam küçültmenin yapılacağını bildir.
- At full reduction.
- Tam küçültmedeyiz.
This system will allow, as His Majesty wishes, a reduction in charges on the lower classes.
Bu sistem, Majestelerinin isteklerine göre, alt sınıfların yükünü azaltacaktır.
- Micro-reduction satisfactory?
- Mikro indirgeme geçerliliği?
After a thorough survey of the manufacturing problems, I got a reduction of one franc per doorknob.
İmalat sorunları üstünde derin bir araştırma yapınca, her kapı kulpunda 1 franklık hata olduğunu farkettim.
A typing error in the contract. The reduction was not 1F but 2.
1 franklık hataya indirimi de katınca 2 franklık kar elde ettim.
in fact, it is only a process of reduction, where barium sulphide comes to being.
#... aslında, bu yalnızca baryum sülfitin oluşmaya başladığı... #... bir indirgenme sürecidir.
Jim, does a reduction of sentence mean we can trust Davis?
Jim, anlattıklarına göre Davis'e güvenebilir miyiz?
The loss of our ship's surgeon, whatever I may think of his relative skill, would mean a reduction in the efficiency of the Enterprise, and...
Gemimizin cerrahını kaybedersek geminin performansı düşer...
We will vacate at once until you can administer a metabolic reduction injection.
Metabolizma düşürücü bir ilaç bulana kadar çekileceğiz.
You mean rage reduction?
Yani öfke-indirgeme yöntemini mi kastediyorsunuz?
We'll try rage reduction.
Öfke indirgemeyi deneyeceğiz.
- Reduction in rank.
- Rütbe indirimi.
Bridge to Engineering. Negative effect on power reduction.
Köprüden, makine dairesine.
What great opponent of Cartesian dualism resists the reduction of psychological phenomena to physical states?
Dekartçı düalizmin hangi karşıtı psikolojik fenomenin fiziksel durumlara indirgenmesine karşı direnir?
And lastly... a reduction in the retirement age... while always considering a reduction in the working hours... and the evolution of production techniques... we have again asked for the age of retirement... to become 60 for men... and 55 for women.
Son olarak redaktörlerin yaş sınırı ile alakalı. Nasıl ki çalışma saatleri ile alakalı sıkıntılarımızı ve ofset baskı teknikleri ile ilgili revizyonlar üzerinde duruyoruz yaş sınırının da, kadınlar için 55... erkekler için ise... 60 olması gerektiğini dile getirmeliyiz.
Sir, that means a reduction in income
Efendim! öyle olursa, gelirimiz büyük ölçüde azalacak
There's no reduction at our velocity.
- Süratimizde hiçbir azalma yok.
Then after we made love, I sensed a certain anxiety reduction, but, uh, now I'm getting definite negative Feedback.
Seviştikten sonraysa, belirli bir kaygı azalması oldu ama şu an kesinlikle olumsuz enerji alıyorum.
However, I shall expect a reduction.
Yine de, bir indirim bekliyorum.
Now, what sort of a reduction are you going to give me on this room?
Peki, bu oda için ne gibi bir indirim yapacaksınız?
Temporary grade reduction to Commander.
Rütben geçici olarak binbaşı olacak.
"Proposal for the Reduction of the Number of Tea Ladies".
"Çaycı bayanların sayısının azaltılması hakkında yasa tasarısı".
Look, what I'm talking about is a phased reduction in the Civil Service of about 200,000 people.
Sonuç olarak söylediğim ; 200,000 memurun kademeli olarak işten uzaklaştırılmasıydı.
Which, translated into world terms means a worldwide reduction of armaments to such a point and in such a thorough fashion that no nation will be in a position to commit an act of physical aggression against any neighbor anywhere in the world.
Tüm dünyanın anlayacağı şekilde Söylemek gerekirse bu tüm dünyadaki silahlanmanın azaltılması öyle bir noktaya, öyle bir şekle gelmeli ki hiçbir millet fiziksel şiddet kullanamayacak duruma gelmeli dünyanın herhangi bir yerindeki komşularına.
That gives a reduction.
Bu biraz düşüş sağlar.
The Earth's gravity would be reduced, and the reduction in the body weight of living beings would make it possible for them to grow to gigantic size.
Dünyanın yerçekimi azaltılsaydı ve yaşayan canlıların ağırlığı düşürebilseydi canlıların devasa boyutlara ulaşması mümkün olurdu.
He might give you a reduction because of all the hours at the hospital.
Etmen lazım, bütün günlerini hastanede geçirdin.
NATO intelligence sources reported a massive build up of infantry and army divisions along the Elba river, extending all way south to the Czech border, which the US fears to seriously jeopardize the following round of the army reduction talks.
NATO İstihbaratı Çek sınırına boyunca uzanan Elba Nehri çevresinde büyük... bir askeri operasyonu onayladı. Görüşmeler... Sovyet Ordusunun durmamasıyla tehlikeye girdi.
State rodent operatives report a 50-percent reduction... in the number of vermin in the central proletarian zones.
Devlet kemirgen çalışanları, merkez proleter bölgesindeki haşaratta % 50 azalma rapor ettiler.
My poor dear friend the viscount de Corvence had to part with it at a slight reduction but then, estates are so draining on one these days, don't you find?
Zavallı dostum Corvence vikontu araya girerek bir parça indirim yaptırdı ama yine de, bu günlerde ev kurmak bütçeyi sarsıyor, öyle değil mi?
It'll either be an appeal bond or a sentence reduction.
Seni kefaletle çıkarabilir, veya şartlı tahliye.
But, with a 50 per cent reduction in volume, and at a reduced fee. Something like 17 or 18 per cent.
Ama mallarda % 50'lik bir indirim, aynı şekilde, fiyata da % 17 ve % 18'lik istiyorum.
Any news about the reduction of your punishment?
Cezanın düşürülmesi ile ilgili herhangi bir gelişme var mı?
First it's fine for the transfers and the punishment reduction of your men.
- Öncelikle bu, senin transferin ve adamlarının ceza indirimi için gayet iyi.
These are our conditions : 5 billions, in unmemorized bank-notes, a supply of weapons, and your commitment to participate in the control of the jails, transfers, permissions and punishment reduction.
- Bunlar bizim şartlarımız : 5 Milyar Liret, karışık seri numaralı banknotlar halinde, silah, ve hapishanelerin kontrolü için taahhüt, transferler, ve ceza indirimi.
All others will have a water standard reduction by 0.25 liters per day.
Diğerleri günlük standart 0.25 litreyi alacaklardır.
There's a tax act in the works that would authorise regulations to be written amplifying what is meant by "substantial reduction".
Bir mevzuat belirleyecek işler için, büyük vergi indirimi ile kastedilen şeyi genişleten bir vergi kanunu var.
Reduction of the stomach and the intestine.
Kalbin ne kadar büyüdüğünü görüyor musun?
So reduction of the load space seems necessary.
"... aracın dengesini bozabileceği olasılığıdır. " Bu yüzden, yük alanının daraltılması zaruri görünmektedir.
- You want to try for a reduction?
- Düşürmeye çalışayım mı?