Release traduction Turc
12,386 traduction parallèle
"Riches you may possess... "... but only the hand of a Walton shall grant release. "
"Mal varlığınız olabilir ancak sadece bir Walton eli, kapıyı açar."
But I will release you, because everything has its end.
Ama ayrılmalıyız çünkü her şeyin bir sonu vardır.
Release. Again.
Bırak, bir daha.
Please release more rope!
Biraz daha, biraz daha.
Release!
Serbest bırak.
Aisholpan calls. I release the eagle.
Aisholpan seslenecek ve ben de kartalı uçuracağım.
When the blue flag drops release your eagles.
Mavi bayrak indiğinde kartalınızı salın.
A merciful release, perhaps.
Merhametli bir serbest bırakma belki.
Tonight we're watching some of The Lion King, because this year is the big 20th anniversary of the original release of The Lion King.
Bugün Aslan Kral izleyeceğiz, çünkü bu yıl, filmin yayınlanışının 20. yıldönümüne denk geliyor. Evet! Doğru!
Release a new single.
Yeni bir single çıkar.
Wouldn't even release his body to us.
Cesedini bile vermediler bize.
Agent Montgomery, you told me to let you know if pd tried to release Hubert.
Ajan Montgomery ; polis, Hubert'i salmaya kalkışırsa haber vermemi söylemiştiniz.
Please cut your engines and release your guidance systems to Tycho TC.
Lütfen motorlarınızı kapatıp yönlendirme sistemlerinizi Tycho'ya bırakın.
Rocinante, release your outer airlock door and prepare for boarding.
Rocinante dış hava kilidi kapınızı açın ve gemiye binilmesine hazır olun.
Rocinante, release your outer airlock door now or we will breach.
Rocinante dış hava kilidinizin kapısını derhâl açın yoksa gedik açacağız.
I can't get the clamps to release.
Kenetleri serbest bırakamıyorum.
Catch and release, you know.
Bilirsiniz, yakalayın ve bırakın.
When he has the money, he will release the children somewhere familiar to them.
Parayı aldığında aşina oldukları bir yerde çocukları serbest bırakacak.
Release all the anger and hate.
Tüm siniri ve öfkeyi boşaltmak için.
- I'm sorry! - Release, Harmon.
- Onu özgür kıl Harmon.
Release the violence from your darkened heart!
Kararmış yüreğindeki şiddeti serbest bırak!
Let us release.
Serbest bırakmamıza izin ver.
Release him, jonesy.
Serbest bırak onu Jonesy.
- Sign this release.
- Şu kağıdı imzalayın.
You'll release the Englishwoman, surrender your horses and weapons.
İngiliz kadını serbest bırakıp atlarınızı ve silahlarınızı teslim edeceksiniz.
He has sent me to proclaim freedom for the prisoners, and recovery of sight for the blind... to release the oppressed. "
Tutsaklara serbest bırakılacaklarını ve körlere gözlerinin açılacağını duyurmak için. "
Cornell "Cottonmouth" Stokes'release this morning was a blow to local law enforcement...
Cornell "Cottonmouth" Stokes'un bu sabah salıverilmesi polis için büyük bir darbe...
Charlene will send a press release at 7 : 00 a.m. tomorrow morning.
Yarın sabah 7'de yazılı bir açıklama yapılacak.
Release a statement about Damon Boone and how much I respected him.
Damon Boone'la ilgili yazılı bir açıklamada bulunup ona ne kadar saygı duyduğumu belirtmeliyim.
I know you do want to reach out to the kidnappers and let them know that you're willing to pay for their release.
Fidyecilere ulaşamaya çalıştığını ve ne isterlerse ödemek istediğini biliyorum.
Mm. She'll pay, then you'll release us, yeah? Unharmed.
Fidyeyi öderse bizi serbest bırakırsınız, değil mi?
And when you give it gas... you're going to slowly release.
Ve gaza bastığın zaman ayağını ondan yavaşça alacaksın.
Release the clutch slowly.
Debriyajı yavaşça bırak.
I gotta release it, but you get all the ammo out of the trunk.
Kilidini açmam gerek ama sizin de arakadan cephaneyi almanız gerek.
It's remarkable, the sensation it's not pain, more a sense of release.
Çok tuhaf, hiç acı duyusu yok. Daha çok rahatlama hissi var.
You release into it your... your very soul.
Ruhunu içine dökersin.
Right then, I'll release the books.
Sağ sonra, ben kitap yayınlayacak.
The humanoids must release them.
Lardan onları serbest olmalıdır.
Well, the guard who supervised Alice Sand's release saw her get into a gold Plymouth Satellite,
Alice Sands'in tahliyesine bakan gardiyan... Onu altın rengi bir Plymouth Satellite'a binerken görmüş,
I stayed out of trouble since my release.
Tahliye olduğumdan beri beladan uzak durdum.
Release these tapes.
Kasetleri yayınlayın.
- Release the tapes.
- Kasetleri yayınlayın.
- Release the tapes!
- Kasetleri yayınlayın.
- Release the tapes! - Release the tapes!
Kasetleri yayınlayın.
Release the tapes! Release the tapes!
- Kasetleri yayınlayın.
- Release the tapes! - Release the tapes! - Release the tapes!
- Kasetleri yayınlayın.
With each thrust of the knife into her body, there's a release, a small release.
Vücuduna soktuğu her bıçak darbesinde, bir rahatlama geliyor ufak bir rahatlama.
I must say last rites, to release their spirits.
Ruhlarını özgür bırakmak için son dualarını etmem gerek.
Granddaughter of your lord and king, and by his command I order you to release us!
Lordun ve kralının torunuyum onun yetkisiyle sana bizi serbest bırakmanı emrediyorum!
Release him.
Bırakın onu.
Release me!
Kurtar beni!
released 42
release me 103
release it 20
release the hounds 17
release her 32
release them 41
release him 114
release the bugs 17
release me 103
release it 20
release the hounds 17
release her 32
release them 41
release him 114
release the bugs 17