Reptile traduction Turc
470 traduction parallèle
No, his reptile.
Hayır, onun yılanını.
Then we'll go to the reptile house.
Sana bir şeyler anlatırım. Sonra da yılanları görmeye gideriz.
Now can we go and see the reptile house?
Artık yılanları görmeye gidebilir miyiz?
There's the reptile house.
İşte yılan binası.
And we went to the reptile house, and we came home.
Ve? Ve yılanları görmeye gittik, sonra da eve döndük.
You reptile.
Sen bir sürüngensin.
In this bottle, ladies and gentlemen, in this bottle is the very reptile that changed the course of history
Ve bu şişede, bayanlar ve baylar, bu şişede tarihin gelmiş geçmiş, en şöhretli yılanı var.
Yes, this very reptile. The most poisonous serpent known to man. One nip from this fellow and the gates of eternity open.
Evet, bu görmüş olduğunu yılan, dünyanın en zehirli yılanı, bir adama sonsuza dek yaşama fırsatı verdi.
It's, uh, it's a reptile.
Sürüngen.
Observe, please, they're on the front of his head and not on the side like reptile or fish eyes.
Dikkat edin lütfen, gözleri başının ön kısmında ve balıklar ve sürüngenler gibi yanlarda değil.
If that little reptile should get excited and bite you, why, I'll just make a slash, and I'll try to suck the venom out.
O küçük sürüngen heyecanlanıp seni ısırırsa,... yaranı açıp zehri emmeye çalışacağım.
You reptile!
Sürüngen!
She walks, she talks, she crawls upon her belly like a reptile.
Yürür, konuşur, karnı üzerinde sürüngen gibi sürünür.
A giant pterodactyl, a flying reptile.
Dev bir pterodactyl, uçan bir sürüngen.
They've seen the pin-headed girl from Timbuktu or the dog-faced man who crawls on his belly like a reptile.
İğne kafalı kızı görmüşlerdi, köpek suratlı adamı da... ama onlar gerçek ucubeler değil.
the higher your score, the less chance you have of going into the infantry... crawling on your belly like a reptile in the mud.
yüksek puan alırsanız, piyade olmak için küçük bir şansınız olacak... Tıpkı çamurdaki sürüngen bir hayvan gibi karnınızın üzerinde hareket edin.
Yes, my reluctant reptile.
Evet, benim gönülsüz sürüngenim.
Well, now, you know, most of your average people... won't know a venomous reptile from a large garden worm.
Sıradan insanların yarısı... Sıradan insanların yarısı... zehirli bir sürüngenle, büyük bir bahçe solucanı arasındaki farkı bilmez.
- A bird, a reptile, but...
- Kuş, sürüngen, ama...
Through the thin membranes, you can clearly discern the already perfect reptile.
İnce zarının altından hali hazırda mükemmelliğe ulaşmış sürüngeni net şekilde görebilirsin.
Oh, cripes! Never have I seen such a reptile in a first class cabin.
Birinci sınıf kamarada ilk kez bir sürüngen görüyorum.
Although this hunting is totally forbidden by law because the reptile faces extinction, these men will kill as many as 20 gators in a single evening.
Nesillerinin tükenme tehlikesinden dolayı avı tamamen yasaklanmasına rağmen bu adamlar gecede neredeyse 20 timsah öldürebilirler.
Sometimes the reptile gets his own chance at revenge.
Bazen sürüngenler kendilerine intikam fırsatı yaratır.
Anyway, even if Macro dead, how could I go on living with this reptile?
Zaten Macro ölseydi bile, bu sürüngenle yaşamaya nasıl devam ederdim ben?
You will respect my friend always, won't you, reptile?
Dostuma her zaman saygı göstereceksin, değil mi, sürüngen?
Reptile.
Sürüngen!
It's part mammal and part reptile.
Yarı memeli, yarı sürüngendir.
But, and this is what makes it doubly paradoxical, when the egg hatches, the young platypus is not left to find food by itself, like reptile babies are, but is provided with food by the mother.
Ama paradoksu iki kat arttıran şey şudur ki yumurtalar çatladığında yavru platipus, sürüngen yavrularının aksine kendi yemeğini bulması için yalnız bırakılmaz ve annesi tarafından beslenir.
So a warm-blooded animal must eat much more food than a normal reptile and digest it fairly rapidly.
Bu yüzden sıcakkanlı bir hayvan normal bir sürüngenden çok daha fazla yemek yemeli ve yediklerini hızlı bir şekilde sindirmelidir.
"R" for reptile.
"R" harfi sürüngeni anlatıyor.
No longer at the mercy of the reptile brain we can change ourselves.
Artık sürüngen beyninin insafına kalmış değiliz kendimizi özgürleştirebiliriz.
No place for man or reptile, I thought.
Ne insanlara ne de sürüngenlere göre bir yer.
Fricassee of reptile.
Sürüngen yahnisi.
Spit it out, you horrid, little, scabby reptile.
Söyle bakalım, seni pis küçük uyuz sürüngen.
The Black Adder is a venomous reptile and women are his prey.
Kara Yılan zehirli bir yılandır kadınlar da onun avı.
The Black Adder is a venomous reptile...
Kara Yılan zehirli bir yılandır...
What kind of a reptile would say that as a sexual overture?
Sam! Ne çeşit bir hayvan, seks yapmak için öyle bir şey söyler?
I used to be a member of the reptile family... but I'm not anymore.
Ben sürüngenler familyasının bir üyesiydim... ama artık değilim.
It killed the baby reptile.
Bebek sürüngeni öldürdü.
You keep that sorry excuse for a reptile below deck, and you've got yourself a deal.
O sürüngen bozuntusunu aşağıda kamarada tutarsan, bir anlaşmaya varabiliriz.
She looks like something in a reptile house in a zoo.
Hayvanat bahçesindeki sürüngenlere benzer.
It has frowzy hair, no hips, and tapers like a carrot so I think it is a reptile though it may be architecture.
Pis bir saçı var, kalçası yok, ve bir havuç gibi inceliyor o yüzden sanırım bu bir sürüngen gerçi bir inşaat ta olabilir.
I tell you, I'm gonna start up a reptile farm...
- Kertenkele çiftliği kuracağım.
Are you challenging me, reptile?
Bana karşı mı geliyorsun, aşağılık sürüngen?
In a while, reptile.
Bir ara, timsah.
She's a reptile... and he's an insect.
Dişi bir sürüngen, erkek de bir böcek.
But this reptile sough to poison...
Fakat bu sürüngen Kaptan Avila de Linares'i zehirlemeye çalıştı!
He's a reptile.
O bir sürüngen.
Peg, she's going out with a guy named after a reptile.
Peg, Kızımız ismini bir yılandan almış. biriyle çıkıyor.
The problem is, a cook has been asked to broil a reptile for the Anticans, and it looks like the Selay delegate.
Sorun, bir aşçıdan az önce Anticanlar için bir sürüngen ızgara istenmiş, ve sürüngen de, bir Selay delegesine benziyor.
I think we probably have another reptile loose on the premises.
Sanırım binada başka bir sürüngenimiz daha var.