Retainer traduction Turc
688 traduction parallèle
- A retainer? Would that do?
- Avans versem olur mu?
I paid you a $ 1,000 retainer fee to sue my brother-in-law.
Size karımın kardeşini dava etmeniz için 1000 dolar ödedim.
Now you just get me a small retainer, say, 50 bucks and I get your sister.
Şimdilik sadece 50 dolar avans verin Ben de ablanızız bulayım. - Garanti veriyorum.
Shall we call this a retainer?
Buna ön ödeme diyelim mi?
Yeah, let's call it a retainer.
Evet, ön ödeme diyelim.
Valentin is an old retainer whom I'm fond of.
Valentin, bulduğum ihtiyar bir hizmetli.
The victorious Yoshitsune should have been parading through Kyoto but the suspicious Shogun Yoritomo distrusted even his own brother and was advised by retainer Kagetoki Kajiwara to try to kill Yoshitsune.
Muzaffer Komutan Yoshitsune Kyoto'ya yürümeye hazırlanmaktaydı ama kuşkulu Shogun Yoritomo öz kardeşinden bile rahatsız olmaktaydı. ve Yoshitsune'yi öldürmek için uşak Kagetoki Kajiwara tutulmuştu.
We've got a big retainer To change the numbers racket Into a legal lottery.
Lotoyu yasal hale getirmek için büyük bir vekalet ücreti aldık.
Here's your retainer for Miss Taylor's father. It's $ 1,000.
İşte Bayan Taylor'ın babasının avukatlık avansı. $ 1,000.
There were gardeners to take care of the gardens and a tree surgeon on a retainer.
Bahçelere bakan bahçıvanlar..... ve bir ağaç uzmanı vardı.
Before you do any more driving, I suggest you pay me a retainer.
Daha fazla sürücülük yapmadan önce, bana ücret ödemelisin.
Chief Retainer Sado is recommending Musashi.
Baş Hizmetli Sado, Musashi'yi tavsiye ediyor.
"By permission of Our Lord, Retainer Kojiro Sasaki will duel with Musashi Miyamoto of Mimasaku Province."
"Efendimizin hizmetçisi Kojiro Sasaki, Mimasaku eyaletinden... Musashi Miyamoto ile dövüşecektir."
You're hardly my idea of the faithful family retainer, but you've got to stay.
Sadık aile yardımcısı rolüne uyduğunu düşündüğümü söyleyemem, ama kalman gerek.
Barrymore... still the faithful retainer.
Barrymore sadık uşak.
However, at about 4 : 00 in the afternoon, a samurai claiming to be a former retainer of the Fukushima Clan in Hiroshima appeared at our gate.
Buna karşın öğlen 4 sularında Hiroshima'daki Fukushima klanının eski uşağı olduğunu iddia eden bir samuray kapımıza dayanır.
You were a retainer of the former Fukushima Clan in Hiroshima?
Hiroshima'daki eski Fukushima Klanının uşağı mıydın?
I am a former retainer of Lord Masanori Fukushima of Hiroshima, Hanshiro Tsugumo by name.
Hiroshima'lı Masanori Fukushima'nın eski uşağıyım ve adım da Hanshiro Tsugumo.
You say you were a retainer of the former Fukushima Clan in Hiroshima?
Hiroshima'daki eski Fukushima Klanının uşağı mıydın yani?
Precisely because they were touched by his sincerity, the Sengoku house decided to take him in as a back-room retainer.
Aynen öyle, çünkü samimiyeti onları o kadar etkilemişti ki Sengoku evi onu arka oda uşağı olarak almaya karar vermişti.
I believe he's a retainer in this house.
Sanırım kendisi bu evde bir hizmetli.
A former retainer of the Kato Clan now lives in Nihonbashi and makes his living as a moneylender.
Kato klanının eski hizmetlilerinden birisi şimdi Nihonbashi'de yaşıyor ve tefecilik yapıyor.
Former retainer of the Fukushima Clan, Hanshiro Tsugumo, committed harakiri honorably, according to his wish.
Fukushima Klanının eski hizmetlilerinden Hanshiro Tsugumo isteği üzerine, onurlu bir şekilde harakiri yapmıştır.
The former retainer of the Fukushima Clan, Hanshiro Tsugumo, died by harakiri at 6 : 00 in the evening.
Fukushima Klanının eski hizmetlilerinden Hanshiro Tsugumo akşam saat 6'da harakiri yaparak ölmüştür.
Furthermore, it has become clear that when another former retainer of the Fukushima Clan, one Motome Chijiiwa, asked to commit harakiri in January of this year, we did not err in our chosen response.
Bunun dışında, bu yılın ocak ayında gene harakiri yapmak isteyen başka bir eski Fukushima Klanı hizmetlisi Motome Chijiiwa'ya verdiğimiz cevap konusunda da hata yapmadığımız açıklık kazandı.
- Retainer. Like attracts like.
Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.
For the third son of a low-ranking retainer to a minor lord,
Küçük bir efendiye hizmet eden düşük rütbeli bir uşağın üçüncü oğlunun yapabileceği
I will rise. I'll become a full-fledged retainer.
Rütbeleri tırmanacak ve tam yetkili bir samuray olacağım.
At last I will become a retainer.
Ama nihayet, ben tam bir Samuray olacağım.
He's a retainer in a clan.
O bir klanın adamı.
Master Ichi, your retainer.
Usta İchi bu sizin ödemeniz.
No school, no rockets. Why aren't you wearing your retainer?
- Okul yoksa roketler de yok.
It seems the man may be the retainer of a samurai staying at this inn.
Görünüşe göre ölen adam uşak olabilirmiş..... bu hânda kalan bir samurayın yardımcısı.
Is there some particular reason why your retainer Roppei would meet such a terrible end?
Yardımcınız Roppei'nin..... böylesine bir olayda kurban gitmesinin özel bir sebebi var mı?
My rank as the Shogun's retainer forbids me to pay you.
Shogun'un olarak rütbe benim emanetim sana ödeme yapmamı yasaklıyor.
- A retainer? You never miss a chance.
Hiçbir fırsatı kaçırmıyorsunuz.
Is this the end of Soemon Funakura, the retainer of the Enya family?
Enya Ailesinin takipçisi, Soemon Funakura'nın sonu bu mudur?
I'm a Kono retainer.
Ben Kono'nun takipçisiyim.
He... gets a $ 2,500 retainer and 15 % of the final settlement.
Charlie... 2500 dolar avans ve sigorta parasının yüzde 15'ini istiyor.
- That's your retainer.
- Bu senin avansın.
Countess Erzsébet Báthory and her retainer visit the village of Nyitra in Hungary.
Erzsébet Báthory 1610 yılı. Kontes Erzsébet Báthory ve uşağı... Macaristan'ın, Nyitra köyünü ziyaret eder.
What blackmail is there in accepting a retainer to keep it out?
Yayınını önlemek için ücret istemenin şantajla ne ilgisi var?
But just one more thing you should know standing before you is the actual young wife of a Shogunate retainer!
Ama bilmeniz gereken bir şey daha var karşınızda duran, gerçek bir Şogunluk muhafızının genç karısı!
What's the wife of a Shogunate retainer doing at a mistress auction?
Bir Şogunluk muhafızının karısının metres ihalesinde ne işi var?
They were sent by Hanzo Watanabe, Doi's retainer.
Buraya Hanzo Watanabe tarafından gönderildiler. Doi'nin hizmetkârı.
I quit being your retainer.
Artık senin hizmetinde de değilim.
Prince Tadanaga has a good retainer.
Prens Tadanaga'nın iyi bir hizmetkârı var.
You are a special retainer on his personal staff.
Onun kişisel personelinden, çok özel hizmetlisi oldun.
He said that you are also Lord Toranaga's very honoured retainer.
Efendi Toranaga'nın çok saygıdeğer hizmetlisi olduğunu da söyledi.
- And a retainer after that.
- Ondan sonra da diş teli.
Only at night, the retainer.
Diş teli sadece geceleri...