English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ R ] / Retard

Retard traduction Turc

1,043 traduction parallèle
He's just a retard.
O sadece bir gerizekalı.
You drove me out because you were afraid... I might have a woman... and fill her belly up with a retard like me.
Bir kadınla birlikte olup onun karnını... benim gibi gerizekalı bir çocukla doldurabileceğimden... korktuğunuz için beni kovdunuz.
Get it, retard.
Getir şunu gerizekalı.
Please excuse my retard.
Geciktiğim için üzgünüm.
- Our resident retard.
- Sakinlerimiz gecikti.
- You retard!
- Gerizekalı!
- Yo, shut up, retard.
- Kapa çeneni, dangalak.
- No, retard, from the fight.
- Hayır, salak. Karşılaşmada.
- Don't call me retard.
Bana salak deme.
I called you a retard, and I took it back.
Salak dedim. Sonra da sözümü geri aldım.
A retard, a madman?
Bir gerizekalı bir deli adam mı?
The ingredients were fresh pureed tomatoes... water, salt and sodium benzoate used to retard spoilage.
İçindekiler, taze püre domates su, tuz ve bozulmayı geciktirmek için sodyum bezonat.
I am such a retard.
Ben aptalın tekiyim.
Personally, I think he's a retard.
Bence salağın teki.
Packing that! You retard!
Bunu aldın da geciktin ha!
The effort, you retard.
Çaban, gezi zekalı!
I love the retard.
Bu gerzeği seviyorum.
If you don't know how to use a seat belt, ring your call button and Tommy will come hit you on the head with a tack hammer'cause you're a retard.
Kemeri kullanmasını bilmiyorsan, düğmeye bas... Tommy arkaya gelip kafana vuracak... çünkü geri zekalısın demektir.
You're a total freakin'retard.
Sen tam anlamıyla bir gerizekâlısın.
Retard.
Geri zekalı.
- So you still think I'm a retard?
- Peki, hala benim bir geri zekalı olduğumu düşünüyor musun?
- No, you're not a retard.
- Hayır, sen bir geri zekalı değilsin.
Brandon McCarthy's just a retard.
Brandon McCarthy geri zekalının teki.
She thinks you're a retard.
Kadın seni geri zekâlı sanıyor.
- You been eating retard sandwiches.
Yine geri zekalılı k yapıp sandviç mi yiyorsun?
He's like a retard that doesn't know any better.
Sanki bütün eğlenceli şeyleri unutmuş gibi.
So long, retard.
Elveda, gerzek.
It's in B flat. It's pretty basic but watch out for the retard down there.
Şarkı aslında re minör ama burayı söylerken dikkat et.
If you want a retard living in your garage, that's your business.
Garajında bir geri zekâlı istiyorsan, bu senin sorunun.
Does this retard drool and rub shit in his hair and all that?
Şimdi bu herif ağzından salyalar akan, kafasına bok süren geri zekâlılardan mı?
So you're just crazy in a retard kind of way then?
Yani deliliğin sadece geri zekâlı oluşun mu?
You just a humped-over retard.
Bana kalırsa, geri zekâlı kamburun tekisin.
- Let go of my hand, you retard.
- Bırak elimi, seni geri zekâlı!
Get out, retard.
Defol! Geri zekâ!
She's the one that gets plastered and calls him a retard.
Sarhoş olup, kocasının yavaşlığından yakınır.
I saw this retard on TV this morning.
Bu geri zekalıyı bu sabah televizyonda gördüm.
Him, the retard.
O geri zekalı.
- She's a retard, so why bother, right?
- Geri zekalı olduğu için, değil mi?
There's no Jews in San Francisco, retard!
San Francisco'da Yahudi yok, geri zekalı!
We may be able to retard the aging process long enough to find a cure.
Yaşlanma süresini geciktirebiliriz bir tedavi bulana kadar.
They looked at you and saw an ugly toad, a retard.
Onlar sana baktılar ve çirkin bir kurbağa gördüler. Bir özürlü.
You're an ugly retard.
Çirkin bir aptalsın.
He is a retard.
Özürlüymüş.
- The retard's in there.
- Özürlü içeride.
That's the retard!
Bu özürlü!
You're the retard.
Özürlüsün sen.
- Time for retard to find out what college football's all about. 390!
- imdi gorelim bakalim ne olacak 390!
Victor, get back here, you retard!
Victor, çabuk geri dön, seni geri zekâlı!
No, a fat guy and a retard.
- Hayır, şişman bir adam ve bir andavallı.
Or he had a... Your cousin was married to a retard?
Kuzeniniz bir geri zekalı ile mi evlenmişti?
What you looking at, retard?
Neye bakıyorsun, geri zekalı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]