Rez traduction Turc
78 traduction parallèle
Zhia'kala, tar'eh anu suur... te'von, aka'lu rez...
( Zhia'kala, tar'eh anu suur... te'von, aka'lu rez...
There he is. Sarish Rez, the First Minister's adjutant.
- Sarish Rez, Başbakan yardımcısı.
I'll make us a lunch rez at the Drake to celebrate.
Kutlama için öğle yemeğine Drake'de rezerve yaptıracağım.
Let's take a looky see at the old rez-umey.
Biraz özgeçmişine bakalım mı?
Rez, this person thinks he's level-five material.
Rez, beşinci düzeye geçebileceğini düşünüyor.
I'm Rez.
Ben Rez.
Hi, Rez.
Selam, Rez.
Hey, Rez, give me a hand!
Rez, bana elini ver!
Red flag, Rez.
Kırmızı bayrak, Rez.
These days, you don't have to. Any college kid with a color printer and... a high-rez scanner can rip these things out.
Renkli yazıcısı ve yüksek çözünürlüklü tarayıcısı olan her çocuk bunu yapabilir.
Cigarettes purchased on the rez by nonnatives... are subject to the New York State cigarette tax.
Yerli olmayan yerden alınan sigaralar New York State sigara vergilerinin konusu.
- And there's a lot of drama on the rez.
- Evet. - Ve bir çok drama.
Marà a Lourdes Villalon Lozada, also known as Malu, and Jorge Luis Rodrà guez Pà © rez, also known as Jorgito.
Malu diye bilinen Maria Lourdes Villalon Losada, ve Jorgito diye bilinen Jorge Luis Rodriguez Perez.
I mean every guy in rez has taken action on it
Yani, bahse katılan herkes "X" için oynadı.
La Push Beach down at the Quileute Rez. We're all going tomorrow.
Yarin hep beraber Quileute yakinlarindaki La Push kumsalina gidiyoruz.
You're on my rez, remember?
- Hatirlarsan burasi benim bölgem.
So spread the word out at the rez, huh?
Etrafta dedikodular dolaniyor.
Rez...
Rez...
Rez.
Rez.
The rez is on both sides of the river.
Nehrin iki tarafı da yerli bölgesi.
At the bus stop on the rez.
Yerli bölgesindeki otobüs durağında.
I still say we go down to the rez, get the Sentra and kick some serious butt.
Hâlâ "Yerli bölgesine gidip Sentra'yı alalım ve onlara gerçekten derslerini verelim" diyorum.
It's pretty slow after Christmas, unless you want to go off the rez.
Noel'den sonra iş yavaşlar ama bölge dışına çıkmak istersen.
We're on the rez.
Yerli bölgesindeyiz.
You can't start throwing Mohawks off the rez, Rosalie.
Mohawklar'ı bölgeden atmaya başlayamazsın, Rosalie.
I prefer the rez school's exclusivity.
Res Okulu'nun ayrıcalığını tercih ederim.
Hey, listen, you guys, I'm gonna catch up with you back at rez, okay?
Bakın çocuklar konutta size yetişirim, olur mu?
Besides, rez is where we became best buds.
Üstelik orası iyi arkadaşlığımızın başladığı mekan.
Well, if you focus on that sector, kick up the rez, flip it around...
Şey, eğer o bölgeye odaklanırsak, fazlalığı kaldırıp, terse çevirirsek...
I'm fine, just you don't be late. We've got an 8 : rez and they're strict.
Topladım. 8.00'deki yemeğe geç kalma.
And where's Rex?
Rez nerede?
I'm not gonna De-rez.
Oyundan çıkmıyorum.
I'll just say, "Well, I got a dinner rez," and then... Wait.
Büyürse, akşam yemeği rezervasyonum var deyip...
Well, I got a dinner rez.
Akşam yemeği rezervasyonum var.
You're going on the rez?
- Kızılderili bölgesine mi gideceksiniz?
So this guy said he needed to dump some stuff, and did I know any place on the rez that he could do it?
Bu adam, atılması gereken bazı şeyler olduğunu söyledi ve ben de bölgenin neresine boşaltılacağını biliyordum.
Get this asshole to the rez.
Bu götvereni Kızılderili alanına götürün.
Oh my God, I must have embezz, arrassed myself last night, huh?
Dün gece kendimi rez-zil etmiş olmalıyım değil mi?
A rumble on the rez.
Saha savaş alanına döndü.
Welcome back to the rez, lacrosse fans.
Hepiniz hoş geldiniz, lakros hayranları.
She controls everything on the rez.
Bölgedeki her şeyin kontrolü ondadır.
They canceled my rez.
Kiralama işimi iptal ettiler.
I know the shopping options on the rez are pretty limited, and you're probably used to some,
Biliyorum burada alışveriş yapmak için seçenekler biraz sınırlı ve büyük ihtimal sen daha
Gary told me she's been off the rez.
Gary arazi olduğunu söylemişti.
If I bring him to the lair, he'll see our operation, see you... we'd have to de-rez him.
Eğer onu sığınağımıza getirirsem, operasyonumuzu görecek, seni görecek onu silmek zorunda kalacağız.
De-rez!
Silin!
I hope you don't have plans tomorrow night, because I just got us a rez at that new restaurant, Table Salt, opening night.
Umarım yarın plânların yoktur çünkü yeni bir restoran olan Table Salt'ın açılış gecesi için bir rezervasyon koparmayı başardım.
No, but we have a contact in Juà rez.
- Hayır ama Juarez'de bir görgü tanığımız var.
He's been protesting a fracking operation just outside the rez.
Yerli bölgesinin yakınlarındaki hidrolik kırma operasyonlarını protesto ediyordu.
After he graduated high school, he left the rez for college.
- Hayır. Liseyi bitirdikten sonra, üniversite için yerli bölgesinden ayrılmıştı.
He's got Russian papers on him, but I can't make'em out ; the rez is too low.
Çözünürlük çok düşük.