English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ R ] / Right here

Right here traduction Turc

60,991 traduction parallèle
Because people are dying, Councilwoman, right here in this building.
Çünkü insanlar burada, bu binada ölüyor meclis üyesi.
Right here...
Burada...
They're right here and here and here.
Onlar burada, burada ve burada.
Right here, right here.
İşte burada.
Got'em right here, Miller.
- İşte burada Miller.
Right here.
İşte buradalar.
You stay right here.
Olduğun yerde bekle.
Punch right here.
Buraya yumruk at.
- You can put your shoes right here.
- Ayakkabılarını şöyle bırak.
Right here.
Burası.
Nothing's certain, except for whatever's happening right here.
Burada olanların dışında hiçbir şey kesin değildir.
- I don't know what's happening. - Sit right here.
- Ne oluyor, bilmiyorum.
Right here.
- Otur şöyle.
All right. We're on right here.
Tamamdır anlaştık.
My hands are right here, ma'am.
Ellerim tam burada, hanımefendi.
He's right here.
Burada kendisi.
I'm right here.
İşte buradayım.
- I'm right here, Harvey.
- Ben buradayım, Harvey.
I will shoot you and these two nimrods right here, right now!
Fish, yemin ederim geri çekilmezsen seni ve bu iki nemrutu hemen şimdi vururum.
I don't know... what's gonna happen in the future. All I know is right here, right now, I wanna spend every moment I can with you.
Gelecekte neler olacağını bilmiyorum ama şunu biliyorum ki şu anda her anımı seninle geçirmek istiyorum.
Barry, whatever happens, I am right here waiting for you, okay?
Barry, her ne olursa olsun ben burada seni bekliyorum, tamam mı? - Biliyorum.
And you know what I'm getting from you, right here, right now?
Şu anda senden ne alıyorum biliyor musun?
This cuteness right here, I cannot...
Buradaki sevimliliğe...
My point is why can't you use your knowledge to fashion some kind of safety precaution for young BA right here, so that, while he's in the Speed Force, he doesn't get lost.
- Varmaya çalıştığım sonuç şu neden bilginizi kullanarak genç BA Hız Gücü'nde kaybolmasın diye bir çeşit güvenlik önlemi almıyorsunuz?
We're gonna have to handle this, but right now, every second that we're down here, that crew is getting closer to Church's money.
Derhal bu işle ilgileneceğiz ama şu an, burada geçirdiğimiz her saniye o ekip Church'un parasına yaklaşıyor.
Dinah's right, and now we know just how much the police can interfere with our work here.
Artık polisin buradaki işimize ne kadar müdahele edebileceğini biliyoruz.
And deprive the other people who got here on time their right to a fair hearing?
Ve buraya vaktinde gelenlerin hakkına mı gireyim?
We have no idea how many people attacked Nick or even if he's still alive or if they haven't found these tunnels and they're coming down here right now to kill us.
Nick'e kaç kişinin saldırdığını ya da hayatta olup olmadığını bilmiyoruz. Ya da tünelleri bulup bizi öldürmeyeceklerini de bilmiyoruz.
All right. Here.
İşte burası.
- Right here, Josh.
- Tam burada bekle Josh.
I-I just don't really feel like being here right now.
Şu an burada olmayı pek istemiyorum.
Wait, he's coming here right now?
Bir saniye. Buraya mı geliyor?
You like me, and you're telling your ex-boyfriend to come here right now?
Benden hoşlanıyorsun ve eski sevgilini buraya mı çağırıyorsun?
Like... I shouldn't even be here right now.
Mesela şu anda burada olmamam gerekiyor.
Well, she's not here right now, so...
Şu an burada olmadığına göre...
Okay, we're just gonna walk right over here. Yeah?
Şuraya kadar yürüyeceğiz, tamam mı?
I just don't understand why you can't come here... right now.
Neden gelemediğini anlamıyorum. Şu an.
You should get out of here right now.
Hemen buradan gitmelisin.
Sailed them right across the world and gave them to the Dragon Queen so she could bring her armies here to attack you.
Dünyanın diğer ucuna yelken açıp, ordularını buraya getirip sana saldırsın diye Ejderha Kraliçesi'ne verdiler.
Becky's here right now.
Becky şu anda burada.
All right, so, there is an open guard post north of here.
Pekâlâ, burada, kuzeyin açık bir muhafız postası var.
I'll let you walk right out of here.
Buradan çıkmana izin vereceğim.
You did the right thing coming here.
Buraya gelmekle doğru yaptın.
I got to get you and her out of here right now.
Sizi ve onu hemen dışarı çıkarmalıyım.
I swear to God, I'll let you walk right out of here.
Tanrıya yemin ederim ki senin buradan geçip gitmene izin veririm.
He's right here.
Tam burada.
So right over here, we have the ticketing and the admissions.
Burada bilet satışı ve giriş bölümümüz bulunuyor.
It just... I don't have any options here, all right?
Hiçbir seçeneğim yok, tamam mı?
I'm here, all right? What happened?
- Yanındayım, tamam mı?
Eyes wide, everybody. Grodd's army could be here any second, all right?
Grodd'un ordusu her an gelebilir.
We're all still the "Four Amigos" here, right?
Hâlâ Dört Yoldaş değil miyiz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]