English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ R ] / Rip it

Rip it traduction Turc

1,357 traduction parallèle
I'm going to rip it up, later, you'll see...
Onu daha sonra parçalayacağım, görürsünüz.
You're gonna have to rip it off my neck!
Onu boynumdan koparıp alman gerekiyor.
Even broccoli screams when you rip it from the ground.
Topraktan kopardığında brokoli de çığlık atıyor.
Tell me you're not gonna start wearing plaid... and saying things like, "Grip it and rip it."
Bana ekose bir şeyler giymeye başlayacağını... ve, "Eline al ve beni sömür" gibi şeyler söylemeyeceksin umarım
I know we didn't actually get married, but tonight we're gonna rip it up.
Ve biliyorum ki, henüz gerçekten evlenmedik diyeceksin. Ama biliyor musun? Bu gece ikimiz, işleri yoluna koyacağız.
Then let's hurry up and rip it out of my head.
O zaman acele edelim de söküp çıkaralım şunu.
- Just rip it open.
- Haydi aç şunu.
But that's because you're gonna rip it out of me... and flush it away.
Çünkü onu içimden alıp atacaksınız.
Okay, rip it out.
Tamam, sökün.
Give it to me, or I'll rip it out ofyour face!
Ver onu bana! Yoksa ben suratından sökerim!
I think you should rip it up, I think you should throw it away... and I think you should forget this whole thing ever happened. That's what I think.
Bence o adresi almalısın sonra da yırtıp atmalı ve bütün olan biteni unutmalısın.
You'll have to rip it out of my fucking talons.
Lanet pençelerimden söküp almalısın!
Rip it.
Yırt şunu.
Rip it?
Yırt?
Rip it!
Yırt!
- Rip it? Rip it!
- Yırt şunu, yırt!
- Rip it!
- Yırt!
Rip it like this!
Böyle yırt!
Rip it!
Yırt şunu!
- Rip it!
- Yırt şunu!
Rip it real good.
Yırtmak gerçekten iyidir.
Rip it.
Yırt.
And I said "Yeah, we will fucking rip it up".
Ben de "Yeah, parçalayalım!" dedim.
Maybe I should just rip it up.
Yırtıp açsam mı acaba?
Rip it off, it will hurt less.
Birden çek, daha az acıtır.
Five, four, three, He's gonna rip it, man.
Bunu yapacak, dostum.
If you try to rip it off, it explodes too, so promise not to try that, OK?
Eğer çıkartmaya çalışırsanız, o zaman da patlar, bu yüzden bunu denemeyeceğinize söz verin, tamam mı?
Watch your mouth, or I'll rip it off.
Söylediklerine dikkat et!
In fact, it was a well-planned rip-off.
Aslında, iyi planlanmış bir aldatmacaymış.
I could get to my feet... rip your skull from your spinal column... crash through that door... kill the guard in less time than it has taken me to describe it to you.
Ayağa kalkabilir kafatasını omurgandan koparabilir şu kapıyı kırıp çıkabilir nöbetçiyi, sana tarif etmesinden bile daha kısa sürede öldürebilirim.
I rip open my junk mail, and I put it in the fireplace.
Gelen postaları parçalayarak açıp şömineye atıyorum.
Did I ever tell you that the city paid me a dollar a square foot to rip out my lawn and replace it with rocks because we're in a drought?
Belediyenin bahçemi betonla kapladığım için bana metrekare başına 1 dolar ödediğini şöylemiş miydim?
- Rip it.
- Gönder.
I just had Shauna rip me a new asshole.
Az önce Shauna'dan sıkı fırça yedim. Bunu biliyor muydun, it herif.
" through my chest and rip out my heart and give it to you.
" daldırıp kalbimi koparır ve sana verirdim.
It's nice to see you, but if you do that again I'll rip your eyes out.
Hey, bunu bir daha yaparsan, gözlerini oyarım.
It's like, every time I'm with him, I just get caught in this rip tide, you know, the harder I try to get out, the harder it is for me to keep from downing.
Seninle ne zaman birlikte olsam, bir gel-gite kapılıyorum çıkmam çok zor oluyor, girdaptan kurtulamıyorum.
Why don't you get a hotel room, pour some nice champagne, get in a tub, and rip each other new ones, make it special.
Neden bir otele gitmiyorsunuz? Şampanyalarınızı alın, küvete girin ve yeni kavgalar çıkarın. Özel olsun.
Let it rip.
Boş ver gitsin.
If it were up to me, given the chance I would rip the beating heart from your chest and feed it to you.
Eğer bana kalsaydı, bir şansım olsaydı, göğsünden kalbini söker ve sana yedirirdim.
You might as well just rip my heart out and drown it in my delicious giblet gravy.
Kalbimi yerinden söküp.. benim lezzetli sakatat et suyumun içinde boğabilirdin.
Let it rip.
Bırakın ortalık yırtılsın.
I should rip your heart out and feed it to the dogs.
Kalbini söküp çıkarmalıyım ve onunla köpekleri beslemeliyim.
Let it rip!
İşte böyle.
or I'll rip your heart out and feed it to those dogs outside.
... yoksa kafanı kopartıp dışarıdaki köpeklere yediririm.
Let it rip.
Bırakın kesilsin.
They weren't trying to make it look like they were robbing to rip off a prince.
Bankaya Suudi Prens'in paralarını çalmak için girmişler gibi davrandılar.
- Rip it.
- Yırt.
Heck, I might even rip off one of your ears and make it into a little coin purse.
Heck, aslında kulaklarından birini kopartıp bozuk para çantası yapabilirim.
My task is to rip apart that dirty beast, to burn down this mill and return it to KANG.
Görevim o alçak canavarı parçalarına ayırmak, bu fabrikayı yakmak ve onu KANG'a geri vermek.
It's a total rip off here.
Burası tamamen kazıktır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]