English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ R ] / Roarke

Roarke traduction Turc

138 traduction parallèle
I'm sorry I couldn't go to the wedding.
Roarke bana izin veremedi.
You tell Captain Roarke and the squad... only what they need to know.
Yüzbaşı Roarke'a ve ekibe sadece bilmeleri gereken şeyleri söyle.
Here, you give this to Captain Roarke.
Bunu al ve yüzbaşı Roarke'a ver.
Roarke, you take your sister in the other room.
Roarke, kardeşinle yan odaya gider misiniz?
Roarke.
- Roarke.
Good to meet you, Roarke.
- Memnun oldum, Roarke.
Great idea, showing Roarke the river before they ruin it.
Mahvolmadan önce Roarke'a nehri göstermek harika bir fikir.
So he tells me you used to be a guide here.
Roarke eskiden burada rehber olduğunuzu söyledi.
Here you go, Roarke.
Al bakalım, Roarke.
What do you say, Roarke? Oh, yeah.
- Ne demen gerekiyor, Roarke?
Roarke.
Roarke. Roarke.
Mom is saying it's too dangerous, Roarke.
- Annen tehlikeli olduğunu söyledi.
Roarke.
Roarke.
Oh, this is Tom, Roarke's father.
Bu Tom, Roarke'un babası.
Hey, Roarke!
Hey, Roarke!
Hello, the Gail, Roarke, and Tom family!
Merhaba ; Gail, Roarke ve Tom ailesi!
Hey, Roarke, if that hat's so lucky, I want it back!
Hey Roarke, o şapka şans getiriyorsa, onu geri istiyorum!
Roarke, come back over here, honey.
- Evet. Roarke, bu tarafa gel.
Hold on, Roarke!
- Sıkı tutun, Roarke!
Get the throw bag, Roarke!
- Can yeleği at, Roarke!
If something happened to me, and you and Roarke were alone on the river, I would want somebody to help you.
Bana bir şey olsa ve sen Roarke'la nehirde yalnız kalsanız, birilerinin size yardım etmesini isterdim.
Happy birthday, dear Roarke
Mutlu yıllar Mutlu yıllar
It's too much money, Roarke.
- Bu çok fazla para, Roarke.
Roarke, give the money back to him. No!
- Roarke, parayı geri ver.
I talked to him.
Roarke'la konuştum.
They're so creepy, but I don't want to make a big deal about it or scare Roarke. I just think we have to get away from them.
Beni ürkütmeye başladılar, fazla büyütmek istemiyorum ama Roarke'u huzursuz etmeden bence bir an önce onlardan uzaklaşmalıyız.
Okay, Roarke.
- Pekâlâ, Roarke.
Yeah, but, Roarke, at lunch you come back with us.
Tamam Roarke, ama öğle yemeğinden sonra bizimlesin.
Hey, Roarke.
- Hey, Roarke.
I hate you! Roarke!
- Roarke!
Maggie!
- Roarke!
Roarke!
- Maggie!
Roarke.
Roarke. Buraya gel.
You got guts, Roarke.
Çok cesur çocuksun, Roarke.
And this is Roarke, Gail's son.
Bu da Roarke, Gail'in oğlu.
Oh, hey, Roarke.
Merhaba, Roarke.
I could bury you and Roarke tonight.
Bu gece seni de Roarke'u da gömebilirim.
I can't go back to jail, Roarke.
Ama ben hapse geri dönemem, Roarke.
Tom and Roarke got out at Bridal Creek with Terry.
Onlar Bridal Creek'te bizden ayrıldılar.
Please don't tie Roarke in the boat.
Lütfen Roarke'u bota bağlama.
We're going in.
Anafora kapılıyoruz. Sıkı tutun, Roarke!
Mom. Hold on, Roarke!
- Sıkı tutun, Roarke!
Can you untie Roarke now?
Artık Roarke'u çözer misin lütfen?
I'm not gonna hurt Roarke.
Roarke'a da zarar vermeyeceğim.
Roarke wouldn't give me the day off.
Dert etme.
Our boy did real good today, Jimbo.
- Herkes nerede? Roarke nerede?
Roarke!
Roarke!
For Roarke's sake, if not for mine.
Benim için olmasa bile, Roarke'un hatırı için.
Roarke!
- Roarke!
Roarke?
Roarke.
Roarke, you take Maggie and run up to those trees now!
Roarke, sen Maggie'yi al şuradaki ağaçlara doğru koş. Hemen! Hadi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]