Rollers traduction Turc
312 traduction parallèle
If you pill rollers flew more, you might find how to help.
Siz ilaç yutucular daha fazla uçsanïz, belki yardïm edersiniz.
He caught me in my dressing gown and rollers, imagine.
Beni geceliğimle ve bigudilerimle yakaladı, düşünebiliyor musun?
I guess it's because of those rollers.
Sanırım rolleri yüzünden.
Where's all the high rollers?
Hani, büyük oynayanlar nerede?
It's more like a Holy Rollers meeting every minute.
Bu iş giderek çığırından çıkıyor.
There are iron rollers.
Demirden merdaneler bunlar.
Ivory rollers, goose-down mattress and Swiss springs.
Fildişi makaralar, kaz tüyü yatak ve İsveç yayları.
Dice rollers here are seventeen six as tips two hundred taels are enough for me
zar sallayıcı! al sana 25 gümüş bahşiş! ben de 200 gümüş kalsın!
A lot of high rollers ride that train just to play him.
Birçok oyuncu sırf onunla oynamak için o trene biniyor.
These are very funny rollers, Butch.
Bunlar çok ilginç makaralar, Butch.
Do you ever put your hair up in rollers?
Hiç saçına bigudi sarar mısın?
When I picture my ex-wife, I think of her with rollers.
Eski karımı düşünürken, onu hep bigudili hayal ederim.
Could you get me some hair spray and a set of rollers?
Bana saç spreyi ve bigudi alır mısınız?
I guess some fellows just don't like to be called high rollers.
Sanirim bazilari cömert yüreklerini göstermezler.
Tell it to the rollers.
Bunu polislere söyle.
Do not push the clip of ammunition down into the feed rollers here.
Şarjörü şuradaki besleme rulmanına itmeyin.
Do not push a clip of ammunition into the feed rollers here.
Şarjörü... şuradaki besleme rulmanına itmeyin.
The crew were mostly just kids, rock'n'rollers with one foot in their graves.
Murettabatin cogu cocuktu, bir ayagi cukurda rock'n rollcular.
- Rollers.
- Ne? - Aynasizlar.
I swear I'm gonna break the camera, with my hair in rollers like this.
Yemin ederim o fotoğraf makinesini bigudili saçımla kıracağım. Evet.
They're called the "Hot Rollers."
Onlara Ateşli Patenler diyoruz.
High rollers from the islands.
Ada'dan büyük kumarbazlar.
Follow that one on rollers.
takip et şunu.
Tell him you've got a couple of high rollers that love to party.
Eğlenmeyi seven iki zengin arkadaşın olduğunu söyle ona.
And yet you allow yourselves to be trashed by left-brain rollers using homemade gear?
Ve el yapımı patenleriyle, kuş-beyinli patenciler tarafından kendinizi aşağılatıyor musunuz?
Well, we're ten first Class mud rollers.
- Siz o konuyu merak etmeyin.
She told you about the Bay City Rollers and you were in love with her until the following Wednesday.
Sana Bay City Rollers'tan bahsetti ve ertesi çarşambaya kadar ona aşıktın.
These holy rollers.
Tanrının adını ana ana.
Music, high-rollers, parties.
Müzik, kızlar, partiler.
Now they ship lint rollers all over the world... and have a very profitable, nice business operating.
Şimdi dünyanın her yerine satıyorlar. İyi ve kârlı bir işleri var.
Lint rollers?
Pamuk alıcıları mı diyorsun?
Lint rollers will pull us out of this depression?
Bizi bu buhrandan pamuk alıcıları mı kurtaracak?
As we neared the end of the 20th century... the rich were richer, the poor poorer... and people everywhere had a lot less lint... thanks to the lint rollers made in my hometown.
20. yüzyılın sonlarına yaklaşırken zenginler daha zenginleşmiş, yoksullar daha yoksullaşmıştı. Ayrıca dünyanın her yerindeki gömleklerde, memleketimin pamuk alıcıları sayesinde daha az pamuklanma oluyordu.
You don't have to help, but there's rollers there and an extra brush.
Yardım etmen gerekmez ama orada bir kaç rulo var.
HIGH ROLLERS, HUH?
- Yüksek bahisçisin, ha?
I've got rollers in my damn hair!
Kahrolası saçımda bigudiler var!
Putting her hair up in rollers.
Saçına bigudi sarıyordu.
I can't believe we blew 2,000 bucks on it... when right now... rollers could be kneading my buttocks.
2000 papeli buna harcadığımıza inanamıyorum. şimdi bunun yerinde kıçıma masaj yapan bantlar olabilirdi.
The rollers that powered the steam engine were here on the main deck...
Buhar motorunun calistirdigi carklar burada ana guvertedeydi...
We have to change the rollers on number 13.
13 numaranın silindirlerini hemen değiştirmemiz gerekecek.
All right, May, turn off the Bay City Rollers!
Pekala May, kapat artık şu Bay City Rollers'ı!
Even the high rollers won't go near it.
En azılılar bile gitmek istemez.
Hey, guys, we're all rock'n'rollers here.
Çocuklar hepimiz rock'n rollcuyuz.
She brought in high rollers and helped them spend a lot of money.
Para babalarını getirir, bol bol para harcamalarına yardımcı olurdu.
To keep an eye on things, I brought in my kid brother and some desperados... from back home and started knocking over high rollers, casino bosses... bookmakers, anybody right here in town.
İşlere göz kulak olsun diye kardeşimi ve memleketten... bazı arkadaşları çağırdım ve kentteki kodamanları, kumarhane patronlarını... bahis oynatanları falan soymaya başladım.
Y'all some high rollers and y'all broke.
İkiniz de savurgansınız ve ikiniz de meteliksizsiniz.
He's one of our very, very high rollers.
Kendisi bizim en iyi müşterilerimizden biridir.
He represents the Bay City Rollers Milli Vanilli the entire Buttafuoco family.
Bay City Rollers onunla çalışıyor. Buttafuoco Ailesi'nin hepsi.
- Ah, a couple of high rollers like yourself?
- Sizin gibi kendinden emin bir çift mi?
Scrubbing the Johns at the rail station to pay for fancy new rollers.
İstasyonda tuvalet temizliyor.
The rollers, they get flat spots on them.
Silindirlerin üzerinde yassı noktalar oluşuyor.