Rone traduction Turc
56 traduction parallèle
"Lieutenant commander Charles E. Rone, " You are hereby informed as of 14 : 00 hours today, October 10, 1969, You will no longer be under the jurisdiction of the Department of the Navy. "
" Binbaşı Charles E.Rone... 10 Ekim 1969, yani bugün, saat 14 : 00 itibariyle, bundan böyle Deniz Kuvvetleri Bakanlığı emrinde olmadığınızı öğenmiş bulunuyorsunuz.
Dismissed, mr. Rone.
Çıkabilirsiniz Bay Rone.
Mr. Charles Rone?
- Bay Charles Rone?
Rone, B.A., your assignments after we get to Moscow. When will we be leaving?
Rone, B.A., sizin görevleriniz Moskova'ya vardıktan sonra verilecek.
Rone, that's your room.
- Herkes hazır ve nazır.
And I am supposed to sleep on this couch? Rone.
Ben de bu kanepede uyuyacağım sanırım.
Charles Evans Rone, US Navy
Charles Evans Rone, Amerikan vatandaşı.
Charles Rone was dead... before the fire began.
Charles Rone yangından önce ölmüştü.
Rone was thrown to the floor.
Rone yere fırlamış.
It is quite conceivable that under these conditions, he would appear to have died a little earlier.
Şartlar göz önünde bulundurulduğunda Rone'un daha erken ölmüş olduğunun ortaya çıkması oldukça makul.
I hear that Rone has become a prostitute.
Rone fahişe olmuş diye duydum.
- Rene.
Rone.
It's rone.
Çalmışlar.
I gave her three chances. The chances have come and rone.
Şanslarını kaybetti.
# All I know is yesterday is rone # # And right now I belong # # To this moment, to my dreams #
"Tüm bildiğim dün geçmişte kaldı." "Ve şimdi ben aidim bu ana, hayallerime."
Rone?
Rone?
Uh, you sure this is the place, Rone?
Burası olduğuna emin misin, Rone?
Base, this is Rone.
- Merkez, konuşan Rone.
This is Rone.
Rone konuşuyor.
This is base. Go, Rone. I'm in a jam off Fifth Ring Road.
Karşımda 8 silahlı unsur var.
Base, we ain't got all day. Hey, Rone.
Merkez, bütün gün bekleyemeyiz.
They're trying to get Feb 17 to back you up, but we're coming.
Rone, destek için 17 Şubat'ı arıyorlar, ama bekleyin, geliyoruz.
Rone, 17 Feb QRF is being alerted.
- Rone, 17 Şubat'a haber verdik.
Negative, Rone.
- Olumsuz Rone.
- Rone, coming up on your left!
Rone, solundan yaklaşıyor!
Rone said you were in Tripoli. What's the occasion?
Rone, Trablus'da olduğunu söyledi.
Sean Smith, meet Rone, Jack and Tig from the annex.
Sean Smith, Annex'den Rone, Jack ve Tig'le tanış.
They're digging in now, Rone.
Bölgeye iyice yerleşiyorlar.
Rone, what are you seeing?
Rone, ne görüyorsun?
Guys, I need your eyes quick.
Tamam Rone.
Copy that, Rone. We are coming as fast as we can. Easy.
En hızlı şekilde geliyoruz.
Rone, this roost is a bust.
Rone, buradan geçemeyiz.
Rone, we've been running about a mile so far.
Rone, 2 km. yaklaştık.
Rone's team is about to enter the front gate.
Rone'un timi de ön kapıya gelmek üzere.
Rone, we're in the back of the compound, we're going to the TOC.
Rone, yerleşkenin arkasındayız, avluya ilerliyoruz.
Hey, easy, Rone.
- Yavaş Rone.
- You lost them, Rone.
Ektin. Hepsini ektin.
Rone, you realize if we stay here that we are screwed.
Rone, burada beklersek boku yeriz.
Rone, I got the tower!
Rone, kuleyi tuttum!
Rone, which way you think they're coming?
Rone, sence nereden gelecekler?
- Hey, Rone, we're going to Building B. It's better vantage.
- Rone b binasına geçiyoruz. Görüş açısı daha iyi.
Come on, Rone, they're right here.
Hadi Rone, geldiler işte.
I want to shoot this guy, Rone.
Bu adamı acayip vurmak istiyorum Rone.
Rone, I'm gonna shoot him in the face.
Rone, suratının ortasına sıkıyorum.
We didn't have the heart for it. Hey, Rone, I'd like to tell you it's over, but it isn't.
Rone, sana bunun sona erdiğini söylemek isterdim, ama bitmedi.
Yours and B.A.
Rone, bu senin odan - senin ve B.A.'in.
How was your trip?
Rone.
This is the Saint, sir. They have gone to the relay station.
Burası Ökkeş, komutanım bunlar röne istasyonuna gitmiş.
Rone!
Rone!
Hit it, Rone.
Bas gaza Rone.
Rone.
- Rone.