Rubik traduction Turc
122 traduction parallèle
The whole goddamn system... has been turned into this giant Rubik's Cube... which anyone can twist into whatever pattern they want,
Bütün sistem, dev bir Rubik sabır küpüne döndü, isteyen istediği şekle sokabiliyor, yeter ki parçalar yerine uysun.
For three days, I've been sending objects into the void a paper airplane, Rubik's Cube, even my T-Rex.
Üç gündür, boşluğa nesneler yolluyorum kağıttan uçak, Rubik küp, hatta T-Rex'imi.
Ooh, a Rubik's Cube!
Aa, bir Rubik kübü.
Like a puzzle waiting to be solved, a Rubik's cube an uncharted constellation.
Sanki çözülmeyi bekleyen bir bilmeceydi, Rubik küpü gibi tavizsiz bir cazibe yumağıydı.
Dude, you're really starting to piss me with your Rubik's Cube obsession. OK?
Adamım, Rubik'in Kübü davası gerçekten beni kızdırmaya başladı.
Nature's Rubik's Cube. "
Doğanın sihirli kübü.
I'm not playing Monopoly, GameCube, Rubik's cube, anything with a cube.
Monopol, GameCube, Rubik'in kübü, küplü hiçbir şey oynamam.
Snakes and ladders is dumb. But less than checkers, Rubik's cube and puzzle blocks.
Ama dama, Rübik Küpü ve yapboz kadar değil.
IT'S NOT LIKE I'VE GOT A RUBIK'S CUBE DOWN THERE.
Belimin altındaki de Rubik küpü değil ya!
That's when people share different strategies to solve Rubik's cubes.
insanlar Rubik'in küplerini çözebilmek için değişik stratejiler bulurlar.
- She's a Rubik's Cube.
- O bir sabır küpü.
It is... not a Rubik's Cube.
Bu bir Rubik kübü değil.
" Rubik's Cube, Atari 2600,
Çıldırtan küp. Atari 2600.
Uh, a bunch of books, snow globe, Rubik's cube.
Kitaplar, kar küresi, Rubik Küp bir demet.
You've got the Rubik's complex.
Sendeyse Rubik kompleksi var.
Maybe that alien Rubik's Cube made another appearance.
Belki de o uzaylı küp ortaya çıktı yine.
Let's say that each little square of a Rubik's Cube represents a symmetry point- - nose, ear or eye.
Rubik kübün üzerindeki her nokta bir nirengi noktası gösteriyor olsun... burun, kulak ya da göz.
I think I have her care all worked out, but it is an ongoing Rubik's Cube of day, night, and weekend nurses.
Bakımını hallettim ama bu gündüz hemşireleri, gece hemşireleri,.. ... hafta sonu hemşireleriyle dolu bir karambol.
No, no, but she dropped off this Rubik's cube of a note tonight, and I have no idea what it means.
Hayır ama giderken bu kartı bıraktı ve ne anlama geldiğine dair hiçbir fikrim yok.
Rubik's Cube.
Ya zeka küpü?
Now, the control of the economy and the perpetual robbery of wealth is only one side of the Rubik's Cube the bankers hold in their hands.
Şimdi, ekonominin kontrolü ve mal varlığımızın düzenli olarak soyulması bankerlerin elinde tuttuğu Rubik küpünün sadece bir yüzü.
I mean, I still can't for the life of me Figure out how to solve that Rubik's cube.
Hala Rubik Kübü nasıl çözeceğimi bulmuş değilim.
I'm gonna buy the world's oldest rubik's cube.
Dünyadaki en eski rubik küpünü alacağım.
It's a Rubik's cube.
Rubik küp.
I even have a rubik's cube.
Yanımda zeka küpümü bile getirdim.
I was mostly rubik's cubing.
Zeka küpünü çözmeye uğraşıyordum.
The Cube of Rubik.
Rubik Küpü.
All right, what is this Cube of Rubik, then?
Pekala, neymiş bu Rubik Küpü?
Now take me to this Cube of Rubik.
Şimdi beni şu Rubik Küpü'ne götür.
with a face guard like Drolet had, an in-ground pool, and a Rubik's Cube for the school bus.
... Drolet'ninki gibi bir koruması da olmalıydı,.. ... bir havuz,.. ... servisi beklerken kullanmak için bir de Rubik küp.
a Rubik's Cube... or something.
Rübik Küp, falan gibi.
I thought this type of dancing went out with Ms. Pac-Man and the Rubik's Cube.
- Bu tür dansların Pac-Man ve Rubik Küp ile yok olduğunu sanıyordum.
Guys, standards is saying no to the rubik's pube thing.
Çocuklar, standartlar rubik kasık * şeyine hayır diyor.
But love was not like Max's Rubik's Cube.
Ancak aşk Max'ın oyun küpü gibi değildi.
It's a Rubik's Cube.
Bir zeka küpü.
You don't know Rubik's Cube?
Zeka küpünü bilmiyor musun?
Which I would have found out if her phone wasn't a damn rubik's cube.
Ki telefonu lanet bir zeka küpü olmasaydı, olayı çözmüştüm.
With that Adam's apple... she looks like she swallowed a Rubik's Cube.
Boğazındaki o adem elmasıyla sanki bir zeka küpü yutmuşa benziyor.
He start... He started off as a snotty-nosed kid selling Rubik's cubes in the 80s, at 18 went to Spain selling timeshares, before getting involved in the dot com frenzy of the 90s.
80'lerde... 80'lerde daha sumuklu bir veletken Rubik kupleri satarak basladi,
I'm going to chop you into little pieces, and make you into a Rubik's cube, which I will never solve!
Seni küçük parçalara ayırıp bir daha hiç dokunmayacağım bir zeka küpü yapacağım!
Before we start the game first, I would like for you to look at the completed sentence on the Rubik Cube.
Oyuna başlamadan önce ilk başta oyun küpünde çıkan cümleye bir bakın derim.
rubik cube
~ Oyun küpü... ~
You should see him with a Rubik's cube.
- Elinde Rubik Küpü varken göreceksin.
James can rebuild a broken pocket watch faster than you can solve a Rubik's cube, and he plays a wicked keyboard.
James sen daha bir rubik küpü çözemeden kırık bir cep saatini baştan yapabilir ve müthiş org çalar.
And through his determination he solved the Rubik's Cube.
Ayrıca kararlılığı sayesinde Rubik Küpü'nü çözmeyi başardı.
May I take these rubiks with me?
Şu rubik küplerini alabilir miyim?
A Rubik's Cube?
Rubik küpü?
Could be a fully solved Rubik's Cube with the red side facing up.
Tamamen çözülmüş, kırmızı tarafı üste gelen bir Rubik Küpü de olabilir.
They look like white Rubik's Cubes, or something.
- Beyaz Rubik küpleri gibiler.
It's like a Rubik's Cube all coming together.
Sanki Rübik Küp gibi her şey yerine oturuyor.
- The Hungarians have built a giant motorized Rubik's Cube.
- Okumaya devam et.