Sabes traduction Turc
66 traduction parallèle
- ¿ Sabes quién es esa mujer?
- ¿ Sabes quién es esa mujer?
Pues, sabes qué, Mr Chale.
Pues, sabes qué, Bay Chale.
Any time, carnal, tú sabes.
Her zaman, carnal, tú sabes.
You know, later on you'll get something better, tú sabes.
Biliyorsun, daha sonra daha iyilerini alacaksın, tú sabes.
- Sabe lo que queremos.
- Sabes lo que quieres.
Pero, ¿ sabes qué?
Pero,? sabes quc?
- No sabes eso.
Bilemezsin.
¿ Sabes que si miras un minutero fijamente puedes ver cómo se mueve?
Ona sürekli bakıldığını... biliyor muydunuz?
- ¡ No sabes hija!
- ¡ No sabes hija!
¿ Sabes quién soy yo? You know who I am?
Kim olduğumu biliyor musun?
Mi amor, tú sabes, que estás bien sexy... but I want to respect you.
Mi amor, tú sabes, que estás bien sexy... fakat sana kabalık etmek istemem.
- What, tu no sabes?
- Ne, şüphen mi var?
And I want that my children grow saying : " Sabes what?
Ben çocuklarımın şunu bilerek büyümesini istiyorum.
Sabes what it is happening in Kansas?
Kansas'ta ne olduğunu biliyor musun?
Sabes which always did that this country was special? What it always differentiated to this country it is that there is something we called the separation between Church and State.
Ülkemizi her zaman özel yapmış olan şey bizi diğer ülkelerden ayırmış olan şey din ve devlet işlerinin ayrılması dediğimiz şeydir.
- Tu sabes as armas que eu gosto.
- Sevdiğim silahları biliyorsun.
Diz-me o que sabes.
Bana bildiklerini anlat.
Agora, tu sabes a liçao.
Onu tanıyorsun.
Tu sabes isso.
Bunu biliyorsun.
Tu sabes que eu cuido de ti.
Sana değer verdiğimi biliyorsun.
Tu sabes esta fora da minha jurisdiçao.
Bunun benim elimde olmadığını biliyorsun.
Mas como tu sabes, revenge is a two-way street.
Ama bildiğin gibi, intikam çift yönlü bir yoldur.
Sabes adónde estaba enterrada?
" "Nerede gömülüydü?" " " "Onu neden çıkardın?" "
Tú sabes que ellas también te necesitan, ¿ eh?
Tú sabes que ellas también te necesitan, ¿ eh?
Tu sabes que tu eres el amor de mi vida!
Tu sabes que tu eres el amor de mi vida!
Sabes what it happens to him to beautiful fianc2ee when the fianc2e jode.
Erkek arkadaşları bize bulaştığında hoş kız arkadaşlarına ne olur, biliyor musun? - Onlar da pisliğe batar.
Dancing, having sex with actors or something eso.Sabes what I mean?
Dansçı, oyuncu falan olmak isterler.
Tu queres-me tanto, que não sabes o que fazer.
Beni o kadar istiyorsun ki ne yapacağını bilmiyorsun.
Ainda sabes surfar?
Surf ü hatırlamıyor musun?
¯ Sabes? Simon Freud said that the best way To understand a woman is escuchandola.
Biliyor musun, Simon Freud demiş ki, kadınları anlamanın en iyi yolu, onları dinlemekten geçermiş.
Y qué sabes tú de "making sense"?
Aklı başında olmaktan ne anlarsın sen?
Sabes qu \ es esto?
" Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Sabes que we didn't even get in that car, and that son of a bitch started shooting at us. Can you believe that? We didn't even get in it.
Anlat Biz asla o arabaya binmedik, ve bu orospu çocuğu bize ateş etmeye başladı, buna inanabiliyor musun?
 ¿ sabes con quien hablar para hacer eso?
sabes con quien hablar para hacer eso?
Sabes que, that fool's still dealing drugs.
Aklınızda olsun, adam hala uyuşturucu satıyor.
He said, "tu sabes."
"Biliyorsunuz." dedi.
Estás loco. ¿ sabes?
Deli misin? Biliyor musun?
We're from the same part of Peru. ¿ sabes?
Peru'nun aynı şehrindendik. Anlıyor musun?
Bien, tu sabes, entre tu trasero y tus genitales. ¿ Esa parte?
Poponla, cinsel organın arasındaki bölge.
Siempre me he sentido muy raro cerca de los niños. ¿ Sabes?
Çocukların etrafında hep tuhaf hissetmişimdir, anlıyor musun?
¿ Sabes what that means? Nothing pairs until you graduate.
Ne demek bu biliyor musun?
Vamos, Abby, sabes cómo funcionamos.
Hadi ama Abby, nasıl olduğumuzu biliyorsun.
Sayonara, kemo sabes!
Hoşça kalın güvenilir dostlar.
Soy sexy y lo sabes
* Çok seksiyim ve bunun farkındayım *
We've already designed the packs, just need the product to go inside.
Kemo Sabes. Paket tasarımı bitti, şimdi sadece içine koyacak ürün kaldı.
It's Kemo sabes, chemotherapy.
Kemo Sabes, kemoterapi falan.
- It's what I wanna...
- Sabes?
Tu sabes que Maribel walks home from work.
"Tu sabes que" Maribel eve yürüyerek geliyor.
Y sabes que?
Anladın mı?
- It is not a pretty place. - Sabes what?
- Pek güzel bir yer değil.
I have a future - ¿ sabes what is the future, Scott?
- Gelecek nedir biliyor musun..