Samar traduction Turc
604 traduction parallèle
I ought to slap that man's face.
Bu adamın yüzüne bir şamar indirmeliyim.
Helen fixed me a blind date with Amthor and a couple of his whipping boys.
Helen, Amthor'la bana ve iki şamar oğlanına bir tanışma randevusu ayarlamış.
It's no fun being the fall guy for the kikey ones.
Çıfıtıklar için şamar oğlanı olmak hoş değil.
Mr. Cohill, did anyone ever take down your britches and tan your hide?
Bay Cohill, pantalonunuzun kıçına hiç şamar yediniz mi?
- Its the hand that gives.
- Bunun anlamı şamar.
Sometimes i want to slap you.
Bazen sana şamar atasım geliyor.
My dear, darling Luz... if I didn't know you had a level Benedict head on those immature shoulders... I'd prescribe a good spanking.
Tatlı Luz'cuğum o toy omuzların üstünde sağduyu sahibi bir Benedict kafası olduğunu bilmesem sana iki şamar atardım.
Every insult, every slap in the face, every cheap compromise, I can make it up for you.
Her hakaret, yüze vurulan her şamar, her ucuz uzlaşı, bunları senin için üstlenebilirim.
She would consider it a slap in the face.
Bunu suratına patlatılmış bir şamar sayar.
You get that Sir Lancelot look in your eye and all I feel like doing is kicking you in the face for your precious nobility.
Şunu içince Sör Lancelot senin gözünün içine bakar, benimse içimden gelen tek şey değerli soyluluğun için yüzüne bir şamar indirmektir.
- Do you allow?
- Lütfeder misiniz? - Şamar ister misin?
But when the blast, the blast of war, blows in our ears and we summon up...
Fakat sonra savaş bir şamar gibi kulaklarımızda patladı ve toplandık...
Don't tell him he's a stooge, he's got pride.
Onu bir şamar oğlanı yapamazsın, bir gururu var.
Lift your head... so I can slap you first!
Başını kaldır da önce sana bir şamar atabileyim!
Smack your bottom?
Popona şamar mı atıyor?
A scapegoat - and for what?
Şamar oğlanı olmak... Peki ya ne için?
If I catch it, I'll be the hero. If I miss it, I'll be the goat.
Yakalarsam, kahraman olacağım Kaçırırsam, şamar oğlanı olacağım.
Charlie "The Goat" Brown.
Charlie "Şamar Oğlanı" Brown.
Lnstead, I'm the goat.
Onun yerine, şamar oğlanı oldum.
Lnstead, I'm the goat.Why, why, why?
Onun yerine, şamar oğlanı oldum. Neden, neden?
Here, Charlie Brown, even though you lost the game and even though you're the goat, we've made you a uniform.
İşte, Charlie Brown, maçı kaybetmiş olsan da ve şamar oğlanı olsan da, sana forma yaptık.
It's a clout.
Buna da "şamar" denir.
I understand that Buckley is a pet whipping boy of yours.
Anladığıma göre, Buckley senin şamar oğlanınmış.
You're in the way for a belt around the ear if I have any more of your lip.
Eğer çenenizi kapatmazsanız şamarı yersiniz.
I ought to slap you right across the face for that.
Bunun için suratının orta yerine bir şamar patlatmam lazım.
I mean, you might get angry with someone... so please don't clobber him or her.
Birine tepeniz atabilir o yüzden sakın şamarı indirmeyin.
Unless one wants a box on the ears!
Suratının ortasına bir şamar yemek istemediği sürece!
Box on the ears!
Suratına bir şamar yemek istemiyorsa!
You're asking for it, you are.
Şamar istiyorsun ha!
You better calm yourself down... before I haul off and smack you upside your wide, wide head.
Senin o saçlarını çekip... o koca suratına şamarı geçirmeden önce sakinleşsen çok iyi olur.
- We're about to be clotheslined.
- Şamar oğlanına döneceğiz.
Since I'm the goat, have your fun!
Şamar oğlanı ben olduğum için, istediğiniz gibi eğlenin!
Old Timer, if you have any more sidekicks, get them out here.
İhtiyar, Daha fazla şamar oğlanın varsa Onlarıda gönder
I'll slap you in the mouth with my dick.
Aletimle ağzına şamarı basayım da gör.
- You'll get a slap.
- Ancak şamarı alırsın.
They might need a better scapegoat soon.
Yakında daha iyi bir şamar oğlanına ihtiyaç duyacaklar.
Abbie, I give you a spanking is not slow.
Abbie, birazdan bir şamar yiyeceksin.
We'll give her three good whacks...
# Üç kere şamarı yiyecek
You had to let me show up here and get slapped in the face with it.
Beni buraya çağırtıp, gerçeklerin yüzüme şamar gibi vurulmasını mı istedin?
Captain! She's packing quite a wallop!
Kaptan, gemi şamar oğlanına döndü.
I'm not your whipping post, Holling Vincoeur.
Ben senin şamar postan, değilim Holling Vincoeur.
But I won't be your straight man so you can play hero to morons who think you're Sherlock Holmes.
Ama seni Sherlock Holmes sanan geri zekalılara hava atabilmen için şamar oğlanın olmayacağım.
It's my fate to be the galaxy's whipping boy.
Galaksinin şamar oğlanı olmak benim kaderim.
We got our ass kicked yesterday, so you want to beat everyone today.
Dün suratımıza şamar yedik diye bugün herkesi dövmek istiyorsun.
! That was no accident, you slap-shoed son of an onion.
Kaza falan olmadı, seni soğanın şamar oğlanı.
Oh, Peggy now, I may be way out of line here but I feel that your skin is much too delicate to be subjected to the cactus smacking.
Peggy, haddimi aşıyor olabilirim ama cildinin kaktüs şamarına maruz kalamayacak kadar narin olduğunu hissediyorum.
And he shall smite the wicked and plunge them into the fiery pit!
Ve günahkar olana şamar atacak... ve onları hararetli cehennem ateşine batıracak!
Yeah, not before I do.
- Ona söyle, gelmezse benden iyi bir şamar yer.
Benito, you're going to get a slap!
Benito şimdi şamarı yiyeceksin!
It's as if he took a scarf and threw it as far as he could.. so it landed in Amdo, right smack in the face of China.
Sanki atkısını aldı ve atabildiği kadar uzağa attı... böylece Amdo'ya düştü, tam Çin'in yüzüne şamar gibi.
You got that slap cause you with him.
Şamarı yedin çünkü onunla birliktesin.