Scratch that traduction Turc
733 traduction parallèle
"Fresh fruit, if available." Scratch that.
"Varsa, taze meyve." Bunu çiz.
No, scratch that.
Hayır, bunu geç.
No, scratch that last suggestion.
Hayır, yapmazsan daha iyi olur.
Scratch that.
Dur.
Don't scratch that fancy paint none, ella.
O güzel boyaları çizme Ella!
No, scratch that thought.
Hayır, son kısmını unut gitsin.
Scratch that last stuff.
Son mesajı silebilirsin.
Scratch that paint, and you're dead, Rogan!
Boyası çizilirse, o zaman sen öldün, Rogan!
And don't scratch that pretty face.
Bu güzel yüzü sakın çizmeyesin.
Okay, let's just forget everything that we've agreed to disregard... and start over from scratch, and reorganize our thoughts.
Madem buradayız hiçbir şey olmamış gibi davranma anlaşmamızı unutup en baştan durumu özetleyelim.
A great big horse like that and they won't let him run because he's got a little scratch.
Böyle büyük ve görkemli bir atın koşmasına izin vermeyecekler. Çünkü üzerine küçük bir çizgi atmışlar.
I'm that sick of waiting, I could stamp on a litter of wildcats and never feel a scratch.
Öylesine bıktım ki, yaban kedileri ayağımı paralasa hissetmem.
I hate to disappoint ya, FIapjack. You won't die of a scratch like that.
Seni üzmek istemem ama, böyle bir kaç siyriktan ölünmez.
Now scratch yourself. That's right.
Şimdi kendini kaşı, anladın mı?
A wreck like that and not even a scratch!
Kötü bir kaza geçirdin ama bir çizik bile yok!
I pulled that Springfield heist, not Scratch Morton.
Springfield soygununu ben yaptım, Scratch Morton değil.
Every rookie knows Scratch Morton went underground after that hotel job.
Herkes Scratch Morton'un otel işinden sonra yeraltına indiğini bilir.
With my left hand scratch the back of any swine that roots up gold for me while my right, too proud to know his partner's business, takes in the fee.
Tazıya tut, tavşana kaç mı demeli? Belki kaz gelir diye tavuk mu göndermeli? Yoksa bir fino gibi susta durmak mıdır ki, acep en münasibi?
- Why would a guy part with that kind of scratch?
- Hangi adam o kadar parayı verir?
Yeah. That's a lot of scratch, Sheriff.
Evet, bir hayli para, şerif.
A man could retire on that amount of scratch.
İnsan o parayla emekli olabilir.
You get the urge for a nice comfortable scratch, and, " Put that dog out!
Seni güzelce kaşımalarını istersin ve, " Şu köpeği dışarı çıkar!
Now, I know you're afraid I'll scratch your car and that would lower the trade-in value.
Şimdi, arabanı çizeceğimden ve bunun da arabanın ticari değerini düşüreceğinden korktuğunu biliyorum.
If I get so much as a scratch on that stuff, my wife will kill me!
O eşyaları çizdirecek olursam karım beni gebertir.
I can remember a time when all you'd have done for a clout like that was scratch it.
Uzunca bir süredir prestijimi sıfıra düşüren bu olayı düşünüyordum.
It's only a scratch, Mrs. Shankland, that's much too fine a handkerchief.
Sadece bir çizik, Bayan Shankland. Mendilinizi ziyan etmeye değmez.
Hey, that looks like a scratch, huh?
Tırmaklanmış gibisin.
Tell Him that it is his mother that comes to scratch me.
Ona annesinin beni kaşımaya geldiğini söyle.
Hen scratch, that's all. Hen scratch.
Kargacık burgacık, hepsi bu.
The worst thing is that miin scalp jeuM, and I can not scratch.
En kötüsü de kafam kaşınıyor ve ben kaşıyamıyorum.
From now on, you don't scratch till I itch, is that clear?
Bundan böyle, ben söyleyene kadar kılını kıpırdatmıyacaksın, anlaşıldımı?
That scratch wasn't there before.
Çizik daha önceden yoktu.
If I humped your wife and hurt her, would you call that a scratch?
Ben senin karını becerip onu dövsem o zaman da basit bir çizik der miydin?
Just scratch the instrument, to such a point that it would drive everyone who listening to it an absolutely insane.
Bir şekilde aleti kazıyordu. Ki bu da dinleyen herkesi deli etmeye yetiyordu.
That's nothing but a little scratch.
Küçük bir çizikten başka bir şey değil.
We ain't seen scratch nor hair of that breed since he buffaloed us.
Bu sığır kovalamaktan daha berbat.
Not just sodbusting Marcus, fighting skinny dirt to scratch up a crop that won't even pay coffee money.
Kahve parasına bile yetmeyen mahsul için toprağı eşeleyip duran çiftçi Marcus değil.
After that, we scratch'em off one per minute.
Sonrasında, geçen her dakika için, listeden birini sileceğiz.
And I'll scratch your eyes out, you and that witch.
Ne olursa olsun, o benim olacak. Senin gözlerini çıkaracağım.
They scratch their aching bodies that shiver and shake, crushing the flowers and biting the grass.
Çiçekleri ezen, çimenleri yiyen sapır sapır titreyen acılı vücutlarını kaşırlar.
That's just a scratch I got on the job today.
Sadece bir çizik, bugün işte oldu.
Feelings are what you have between your legs... like an itch that you scratch.
His, bacaklarının arasında olan şeydir... Kaşımak istediğin bir kaşıntı gibi.
Scratch yourself from that race, mate.
Babam, "Savaş adamı benim gibi yapar." derdi.
When a number appears on the screen... that is your signal to scratch and to sniff... the same number on your Odorama card.
Perdede beliren numarayı... Kokurama kartınızın üzerindeki numaralardan... seçip kazıyın ve koklayın.
OLLIE : Come on, Sheriff, that was a scratch, plain as day.
Yapma Şerif, top deliğe girdi işte.
If there's a scratch on that aircraft, so are you.
Bu uçağın bir yeri çizilirse, sen de çizilirsin.
Scratching for that one crack in the ground so we'll never have to scratch again,
Sağlam bir kazı yapıp bir daha hiç kazmak zorunda kalmamanın peşindeyiz.
That's no scratch, it's an arrow coming out of that tree... going in just the right direction to kill the king.
Çizik değil, bu bir ok. Ağaçtan çıkıp, Kralı öldürecek yönde gidiyor.
That first scratch in the morning feels good too.
Sabah uyandığında kendini kaşımak da öyle hissettiriyor.
Because of that scratch, she became a demon an instrument of evil like they said in the damn movie.
Ve o çizik yüzünden bir şeytana, bir kötülük aracına dönüştü. Filmde söyledikleri gibi, onları duydunuz!
Get that booger off yourjacket before it freezes and you scratch yourself.
O sümüğü de donmadan sil, yoksa elini çizebilirsin.
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that all started with a big bang 89
that's cool 1334
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that all started with a big bang 89
that's cool 1334
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16