Screams traduction Turc
3,091 traduction parallèle
And I climbed off the back of the truck, and I walked towards the screams.
Ve kamyonetten indim, çığlığın geldiği tarafa doğru gittim.
Thunder with your rhythm, with thundering shouts and screams, tearing creatures limb from limb with their bare hands.
Gürleyen haykırışlarınız ve çığlıklarınızla çıplak elleriyle canlıları lime lime edişinizle.
And screams, screams which nobody in the house admits to hearing.
Ve çığlıklar, evde bulunan hiç kimsenin işittiğini kabul etmediği çığlıklar.
Everything I know screams it out to me.
Bildiğim herşey çığlıklarla çıkıyor içimden.
Good. And who screams "legitimacy" in Education?
Peki ya kim meşruiyet ve eğitim diye ortalarda dolanıyor?
I can hear the screams!
Merdivenlerden aşağı yuvarlayacak. Çığlıkları duyabiliyorum!
I can hear the screams! And then there'll be more!
Çığlıkları duyabiliyorum!
- ♪ One man is given talent. - [Screams] ♪ While one is born with strength ♪
* Birine yetenek bahşedilmişse, diğeri doğuştan güçlüdür *
Sometimes you can hear their screams.
Bazen çığlıklarını duyabilirsiniz.
I will never forget her screams.
Çığlıklarını bir türlü unutamıyorum.
It's my wife's screams that will haunt me for the rest of my life.
Hayatımın geri kalanında karımın çığlıkları aklımdan çıkmayacak.
Mmm. - [screams] - if you're gonna die, Wouldn't you rather die with your dick in my bum?
Eğer öleceksen sikin kıçımdayken ölmek istemez miydin?
And the other boy, Wyatt, he screams and the suspect flees, pushing past the dad here.
Diğer çocuk, Wyatt da çığlık atıyor, zanlı tam kaçarken babalarını bu noktada itip gidiyor.
( Screams ) Aidan called you a werewolf!
- Aidan sana kurt adam dedi!
( Screams ) Is that all she taught you?
Size yalnızca bu kadar mı öğretti?
He screams tourist attraction to me.
Adam resmen "gelsin turistler" diye bağırıyor.
- [Screams] That's enough, Bob!
Bu kadar yeter, Bob!
Mary Lincoln screams and faints, and Secretary of War Stanton orders that she is to be removed from the room.
Mary Lincoln bağırır ve bayılır. Savaş Bakanı Stanton, odadan çıkarılmasını emreder.
Chekov screams.
- Chekov bağırır.
Is this a joke? ( floor creaks ) ( gasps, screams )
Bu bir şaka mı? Epey sert düştün.
Some of them woke up when they heard the screams, and Jordy ran.
Bazıları çığlık sesleriyle uyanınca Jordy kaçmış.
Which one screams "young and hot" without being too trendy?
Hangisi çok son moda olmadan genç ve seksi diye bağırıyor?
You could hear his screams through the whole town.
Çığlıklarını kasabanın her yerinden duyabilirdin.
300 ) } Can you hear our screams in these wounds that never heal?
Duyabiliyor musun hiç iyileşmeyecek olan bu yaralardan yükselen çığlığı?
It screams "I'm hungry."
"Karnım aaaç" diye bağıracak.
The body screams for sleep, but the brain says no
vücudum uyku için çığlık atar ama beynim hayır der.
My body screams for sleep but my brain says no
Vücudum uyku için haykırır ama beynim hayır der.
♪ ♪ ♪ Down in the waves ♪ ♪ she screams again ♪
d d d Dalgalarda süzülürken d d kadın yeniden çığlık attı d d kapıda bir bağırma d d kafam artık kaldıramıyor d
When you take him to a crime scene, Jack, the very air has screams smeared on it.
Jack sen onu suç mahaline götürünce, havada birsürü çığlık ve kan vardı.
( Silent screams )
...
Neighbors reported hearing screams and loud bangs from the house.
Komşular evden çığlık seslerini ve şiddetli darbe sesleri geldiğini söylemiş.
Hello, honey! ( SCREAMS )
Merhaba canım!
Every bone and muscle in my body screams with agony when I attempt to tie my shoelaces.
Ayakkabı bağcıklarımı bağlamak için her eğildiğimde vücudumun her noktasını ağrı kaplıyor.
MRS GABLE SCREAMS Please, don't!
Lütfen, yapma!
No, no! HE SCREAMS
Hayır, hayır!
[Screams] I am so fucking straight right now!
Şu an fena heteroyum lan!
Let go! ( Screams )
Hadi gidelim!
Forgive this mental intrusion, Jaime Reyes, but your fear screams out to me.
Bu zihinsel bağlantıyı belli etme, Jaime Reyes, ama korkun bana kadar geliyor.
Well, when you torture an angel, it screams.
Bir meleğe işkence yapıldığında çığlıklar ve acı hissedilir.
P / R reports screams coming from...
Evden çığlıklar geldiği bildirildi...
You know what else it screams?
Başka ne sekte vurur biliyor musun?
Wait, Harper! [Screams]
Bekle Harper.
( screams ) I'm carrying his baby!
Ben onun bebeğini taşıyorum!
Two, three. SHE SCREAMS
İki, üç.
Agh! I can hear the screams!
Aaah!
I hear the screams!
Haydi, yavaş ol, sakinleş artık.
( SCREAMS ) Doc!
Doktor!
[Screams]
Tom?
( Screams ) We're gonna die.
Hepimiz öleceğiz.
( screams )
Onu öldürmeyi denemedim!
ADA SCREAMS Push.
Ikın.