Screw you traduction Turc
5,389 traduction parallèle
Screw you, you fingering slut.
- Ama demek istediğim bazen... - Gitmem gerek...
Screw you.
Siktir git.
- That I can screw you around.
- Şimdi ne bildiğimi görürsün.
- Screw you.
- Canın cehenneme.
Anyone else listening is an asshole. You should go screw yourself.
Dinleyen başka götlek varsa gidip kendi götünü parmaklasın.
Screw you.
Defol git.
Now, when you feel afraid, you hold tight to that knife and you say, "screw you." "I'm not afraid."
Korktuğun zaman bu bıçağı sıkıca tutup "Defol git!" diyeceksin. "Senden korkmuyorum."
Screw you! I'll cremate you.
Şimdi siktim seni.
He'll screw you over, you know?
Hepinizi kazıklıyor, biliyor musunuz?
"Screw you, Thatcher" or "fuck you"?
"Sokayım sana Thatcher" mı yoksa "sikeyim seni thatcher" mı?
Screw you, and screw your book!
Kitabını al, siktir git!
Hate, loathe, screw you, die, bitch, et cetera.
Nefret, tiksinme, canın cehenneme geber, kaltak vesaire içeriyor.
Hell of a thing, to rob their own husbands as a "screw you"
Şu işe bak. Kocalarından intikam almak için evlerini soyup kazara birini öldürdüler.
Screw you, asshole.
Siktir git, götkafa.
- Oh, screw you!
- Oh, screw you!
Screw you. You don't get it.
Siktir be, ne anlarsın sen.
I mean, didn't she screw you over in Chicago?
Chicago'da ağzına sıçmadı mı senin? Haklısın.
And screw you.
Ve canın cehenneme.
They're good for you. Screw you.
Hadi oradan be.
Screw you!
Git kendini becer!
Screw you, Hu...
Git kendini becer, Huc...
Oh, screw you, Flint.
- Bir git işine Flint.
I'm not gonna screw anything else up by telling you something I shouldn't.
Söylememem gereken bir şeyi söyleyip her şeyi mahvetmeyeceğim.
Do you got a screw loose?
Kafayı mı yedin sen?
If we'd married... I would have never let you screw that up.
Evli olsaydık batırmana asla izin vermezdim.
Why are you such a GD screw-up?
- Niye her şeyin içine ediyorsun?
Relax, man, you're gonna screw up if you're all tense like that.
Sakin ol dostum, bu kadar gergin olursan işi eline gözüne bulaştırırsın.
They only come for a refund if you try to screw them.
Eğer onların sıkıştırırsan geri ödeme alırlar.
You want me on a string, wondering when you're going to screw up my career.
Beni kontrol altına almak istiyorsun. Kariyerimi mahvedeceğin günü bekliyorsun.
Screw them. I've got a bigger story for you.
Boş ver onları, sana daha büyük bir haberim var.
This is what happens when you screw around with mother nature.
Doğanın dengesiyle oynarsan böyle olur işte.
You screw this up, she's Ralph Macchio before he met Mr. Miyagi.
Bunu batırırsan, Karate Kid'in mentorunu bulmadan önceki haline döner.
You wanna screw a girl, you don't wait to buy bedding.
Sen bi kızı becermek isteyince çarşaf beklemek istemiyorsun.
You here to see me screw up, too?
Sen de mi, batışımı izlemeye geldin?
Kan du tale... You know what? Screw this.
Öf be, boş versene.
How do you know I won't screw this up And she makes me come back?
İşleri batırıp beni geri göndermeyeceğini nerden biliyorsun?
And two, because you know if you do screw up, I'm driving all the way there to kick your ass.
İki ; işleri batırırsan, onca yolu gelip canını okuyacağımı biliyorsun.
I have been waiting for him to screw something up so badly that you hate him, so I've been waiting and watching him do all these horrible things, and then every single time I think that he's gone too far,
Bekledim ve tüm o korkunç şeyleri yapışı izledim. Her haddini aştığını düşündüğümde yanında oldu.
You got all these damn crackers in this crew, and it's the nigga that had to go and screw shit up!
Tayfanda bir alay şakşakçı var ama işi bok eden zenci oldu!
Now, you can screw the hell out of some racist pussy, but you can't date it!
Bazı ırkçı kadınları deli gibi sikebilirsin tabii, ama onlarla çıkamazsın!
You can screw all kind of terrible, horrible pussy.
Her türlü korkunç, berbat kadını sikebilirsin,
Then, you screw the personal trainer.
Daha sonra, onunla ilişkiye girersin.
Screw you.
Canın cehenneme.
I was on a date, and you knew it, and you did this to screw it up.
Bu akşam bir randevum vardı ve senin telefonunla mahvoldu.
And screw you.
Ayrıca canın cehenneme.
[Cellphone beeps] We could go public, but then you're relying on the media not to screw this up.
Halka gidebiliriz, o zamanda batırmamak için medyaya sığınmamız gerekecek.
Do you want to screw Mellie Grant, or do you want to be vice president?
Mellie Grant'i becermek mi istiyorsun yoksa Başkan Yardımcısı olmak mı?
You screw up, you're on your own, Martin.
Sıçarsan kendi başının çaresine bakarsın, Martin.
The minute you screw up, you're gonna be strung up and whipped to death too.
Başın belaya girdiğin zaman seni de oraya astırıp, ölümüne kırbaçlatacak.
Let me reiterate... screw both of you,
Tekrar ediyorum... İkinizin de canı cehenneme,
If those people don't realize that you are the sweetest, kindest, most loving wife that their son could ever hope for, then screw'em, Lisa.
Eğer bu insanlar, senin çok tatlı, çok nazik, oğullarını hiçbirinin ummadığı gibi sevecek bir eş olduğunu hayal edemiyorlarsa o zaman s.ktir et onları, Lisa.
screw you guys 26
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
youn 21
you tell 24
you know that 5741
younger 104
you got a pen 63
you are 6060
you're welcome 5601
your full name 16
youth 73
youn 21
you tell 24
you know that 5741
younger 104
you got a pen 63
you are 6060
you're welcome 5601
your full name 16
youth 73